BIST 10.083
DOLAR 32,37
EURO 34,80
ALTIN 2.440,68
HABER /  DÜNYA

21 Aralık 2012 rüyaları bile bozdu

21 Aralık kıyamet senaryoları 'acaba gerçekse" düşencesini körükledi. Psikologlar bu tür olayların yarattığı sakıncalara dikkat çekiyor.

Abone ol

MAYA takvimine göre kıyametin kopacağı düşünülen 21 Aralık2012, dünyanın sonunu yani medeniyetin çöküşünü ifade ediyor.

Bu kehanet öyle büyüdü ki bu haberleri ciddiye almayanlar dahi bu tarihe kilitlenmiş durumda.

Olayın eğlence ve aktivite boyutunun yanında ciddiye alanların oranı küçümsenemeyecek kadar fazla.

İNSANLARIN PSİKOLOJİSİNİ BOZDU

21 Aralık kehanetinin insanlar üzerinde yarattığı etkiyi düşünecek olursak, hiç şüphesiz ki inanmayanların bile içinde 'acaba' sorusu beliriyor. Ya bu haber gerçekse diye içten içe bir endişe kemiriyor beynimizi.

Peki ruhumuzu nasıl etkiliyor bu haberler? Bu sorunun yanıtını Uzman Psikolog Serhat Yabancı şöyle veriyor;

"Aslında bütün korkuların temelinde her ne kadar ölüm olsa da geri planda koskoca bir çaresiz kalma kaygısı yatmaktadır. Yakınlarını kaybetmek, iletişim kuramamak, yardıma muhtaç kalmak. Bu tip senaryolarda en çok zihinden geçen kaygılardır bunlar."

HERKES ETKİLENİYOR

Özellikle kaygılı, evhamlı, bağımlı ve kurgucu / hayalperest karaktere sahip kişilerin bu tip kehanetleri önemseyip etkilenme oranı yüksektir.

Bunun yanında kehanetin gerçekliğini analiz edecek soyut düzeye erişmemiş çocukların bu söylentilerden olumsuz etkilenmesi kaçınılmazdır.

Genelde bu tür kehanetler kapitalizm ürünü, harcamalara anlam katma ve neden yaratma girişimidir.

Filmlere konu olan Maya Takvimi kehanetine kendini kaptıran Lu Zhengyan'ın, gemi harcamaları için tüm servetini tükettiği kaydedildi.

Toplumsal kaygıyı arttıran bu tip kehanetlerin etkilerine bakacak olursak;

* İnsanların “acaba”larının aktive olmasına neden oluyor,

* Bazı insanlar, yüksek kaygı ve önlemlerden etkilenip %1'lik ihtimali bile hesaba katarak güvenlik tedbirleri alıyor,

UYKULAR BİLE BOZULDU

* Rüyalar ve uyku bozuklukları baş gösteriyor,

* Nasrettin hocanın dediği gibi “ya tutarsa” bakış açısı ile hareket edenler o tarihte özel planlar veya tam tersine plansız bir süreç geçirebiliyor,

* Ekonomik anlamda kazanç sağlamak açısından toplumun kaygı düzeyi yükseltilip, ekonomik hareketlendirme yapılabiliyor. ( Şirince’de yaşanan durum gibi)

* Bu günü özel bir gün olarak geçirmek için organizasyon şirketleri tatil planlayıp sektöre yeni bir ivme kazandırır

* Sığınak, kıyamet çantası, çadır vb. gibi ihtiyaçlar listesi yapılarak insanların alım gücünü kullanmak isteyenler ortaya çıkıyor.

Bütün bu kehanetlerin sonucunu 21 Aralık'ta göreceğiz...