BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  GÜNCEL

19 Mayıs İngiltere Basın Özeti

Soma'daki faciayla ilgili soruşturma İngiltere basınının da gündeminde. Ayrıca İran'daki yaptırımlar, Felluce'de yaşananlar ve Arsenal'in kupa sevincine de geniş yer ayrılıyor.

Abone ol

İngiltere basınında bugün Soma'daki soruşturmaya ilişkin haberler, İran'daki yaptırımlar, Londra'nın kuzeyindeki 'kentsel dönüşüm' ve Arsenal'in kupa sevinci öne çıkıyor.

Soma’daki faciayla ilgili yürütülen soruşturma ve gözaltına alınanlara ilişkin İngiltere basını bölge halkının görüşlerini aktarıyor.

Independent gazetesinin Soma’dan bildiren muhabiri Isabel Hunter'a konuşan maden işçileri, hükümet yetkilileri ile işletmeci şirketin ‘madenin güvenli olduğuna ve denetlendiğine’ ilişkin açıklamalarına tepki gösteriyor.

Gazete haberinde şu ifadeler yer alıyor:

“Maden işçileri şirketin, güvenlik ihlallerini bildirenleri cezalandırarak korku kültürü işlediğini, denetim öncesi baştan savma uygulamaların üzerlerini örttüğünü ve yeterince sıkı çalışmayanların bir günlük yevmiyelerini kestiğini söylüyorlar.”

Gazete, madencilerin adli kovuşturmayı ‘tatmin edici bulmadıklarını’ ve “cinayet” olarak ifade ettiklerini olayın asıl sorumluların da ‘cezalandırılmayacağına’ inandıklarını yazıyor.

The Times gazetesi muhabiri Alexander Christie-Miller da Akhisar Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahiner’in açıklamasını ve kazanın ‘trafo patlaması yerine kömür yanmasından kaynaklandığı’ yönündeki ifadelerini aktardığı haberinde madenci görüşlerine de yer veriyor.

İşletmeci firma yetkililerinin gözaltına alınmalarını madencilerin yeterli görmediğini ifade eden muhabir, çoğu kişinin ‘felaketten hükümeti sorumlu tuttuğunu’ yazıyor.

Guardian gazetesi de işletmeci firmanın üst düzey yetkililerinin gözaltına alınmasıyla ilgili olarak şu yorumu yapıyor:

“Gözaltılar, maden şirketi ve hükümet arasındaki ilişkilerde değişiklik olduğuna işaret ediyor. Kaza sonrasında maden şirketi sahibi Alp Gürkan’ın siyasi bağlantıları sorgulanmıştı.”

“Madendeki ölümler Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a duyulan antipatiyi yeniden alevlendirdi. ‘Maden ocaklarında bunun gibi şeyler olabilir’ yönündeki yorumları Soma’da tepki çekti Çarşamba günü protesto gösterileriyle karşılandı.”

Financial Times gazetesi muhabiri Daniel Dombey, soruşturmayı aktardığı haberinde, özelleştirilen madencilikteki ‘gevşek güvenlik önlemlerine’ tepki gösterildiğini, hükümetin ise ‘enerji ithalatına bağımlı’ Türkiye için özelleştirmeyi ‘stratejik öneme sahip gördüğünü’ ifade ediyor.

Soma'daki soruşturmaya ilişkin İngiliz basınını derlediğimiz haberin ayrıntılarına ulaşabilirsiniz.

Londra'da 'kentsel dönüşüm'

Guardian gazetesinin G2 eki kapağını, Londra’nın kuzey doğusundaki konut alanlarındaki kentsel dönüşüm projeleriyle bölgenin ‘mutenalaştırılmasına’ (soylulaştırma olarak da anılıyor) ayırıyor.

Londra’nın Hackney’e bağlı Woodberry Down adlı bölgesindeki kentsel dönüşüm projesi kapsamında 2031 yılına kadar bölgedeki 2 bin sosyal konutun yıkılması ve kimileri düşük gelirli kamu çalışanları için ayrılacak ve çoğunluğu da gayrimenkul piyasasında satışa çıkacak sosyal konutların da bulunduğu 5 bin 500’den gayrimenkul inşa edilmesi öngörülüyor.

Guardian muhabirleri, bölgede yürüttükleri altı aylık çalışmayla kentsel dönüşüm projesi kapsamında yapılacak değişiklikleri bölge sakinleriyle konuştu.

Projeye karşı çıkanlar uzmanlar, amacın ‘değerli bölgelerden fakir halkın çıkarılıp zengin kesime yer açılması’ olduğu yorumunu yapıyor.

Haberde, daha çok emeklilerin, çalışan yoksul kesimin, işsizlerin yaşadığı bölgeye artık uluslararası şirketlerin akın ettiği ve gayrimenkulleri gelir seviyesi daha yüksek alıcılara sattığı yazıyor.

Sosyal konutların özelleştirilmesiyle de bölgede faturaların arttığı, bölge sakinlerinin de borca sürüklendiğine dair haberler geldiği de belirtiliyor.

Felluce'de çatışmalar

Independent gazetesinin deneyimli muhabiri Patrick Cockburn, Irak’ın Felluce kentinde Irak ordusuna bağlı birlikler ve El Kaide bağlantılı gruplar arasındaki çatışmaları yazıyor.

El Kaide bağlantılı grupların kontrolündeki Felluce’de ordunun bombardıman düzenleyeceği korkusuyla binlerce sivilin bölgeyi terk ettiği belirtiliyor.

Haberde şu ifadeler yer alıyor:

“IŞİD mevcut başarısına rağmen etkisini Sünni Arap toplulukların bulunduğu yere ulaştırmasının imkânsız olduğunu görecek. Hükümet Şii Asaib Ehl el Hak adlı Şii gruba güveniyor. Ülkenin 100 milyar dolarlık yıllık petrol gelirinin bağımlı olduğu ana petrol sahaları, çatışma bölgelerinden uzakta ülkenin doğu kesiminde ama bu sahalar da Anbarv vilayetindeki çöllerden gelen akıncı birliklere karşı savunmasız kalabilir.”

İran yaptırımların pençesinde

Guardian gazetesinin deneyimli muhabiri Simon Tisdall, İran’ın başkenti Tahran’dan kaleme aldığı makalede ülke halkının yaptırımlar nedeniyle ekonomik sıkıntıya sürüklendiğini yazıyor.

Tahran sokaklarında Tisdall’a konuşan bir esnaf ekonomik sıkıntıların yaptırımlardan kaynaklandığını ifade edip “Arkadaşlarımın küçük işletmeleir var. Elektrip yüzde 25, su yüzde 30, petrol yüzde 75 arttı, iş vergisi ve KDV arttı. Faiz oranları yüzde 25 arttı, borç alamıyorlar. Üstesinden gelemiyorlar” diyor.

Guardian, nükleer anlaşma için Batı’yla masaya oturan Tahran’ın yaptırımların en kısa sürede kaldırılması için karşılıklı anlaşmaya varamaması durumunda siyasi ve toplumsal sonuçlarının da olacağını belirtip mevcut durumda İran’daki sistemin Devlet Başkanı Hasan Ruhani’yi ‘günah keçisi’ gibi öne sürebileceği yorumu yapıyor.

Guardian’a konuşan İranlı bir gazeteci Ağustos’ta ülke başına gelen Hasan Ruhani’nin, eski devlet başkanı Muhammed Hatemi’yle benzer bir durumda olduğunu söylüyor ve şu yorumu yapıyor:

“Ruhani geleneksel, merkeziyetçi biri, Hatemi gibi reformcu değil. Ama Hatemi gibi, düşman güçler (Anayasa Koruma Konseyi, Devrimci Muhafızlar, muhafazakar medya, Cennati ve hatta Hamaney gibi) tarafından kuşatılmış halde, değişim dayatma girişiminde bulunuyor. Bu kişiler Batı’yla bir anlaşma istemiyor. Hatemi gibi Ruhani’de kaybetmeye mahkûm.”

Guardian, İranlı bir işadamının da ‘yaptırım müzakerelerinin başarısız olması durumunda Ruhani’nin ülkenin seçimle başa gelen en son devlet başkanı olabileceği’ yorumun yaptığını yazıyor.

Gazeteye konuşan hükümet yanlısı uzman Muhammed Marandi ise bu tip yorumları fazla karamsar buluyor ve şu yorumu yapıyor:

“Mevcut durumda Ruhani siyasi yapının tümünün desteğine sahip. Eğer başarılı görülmezse, muhalif sesler daha çok duyulacaktır ve Batı’ya yönelik daha sert bir tutum olacaktır.”

Hükümete yakınlığıyla bilinen sağcı yazar Amir Mohebbian ise Hamaney’in tavrının önemli olacağına dikkat çekiyor. Yazar, Hamaney’in nükleer müzakerelerin sonucuna dair iyimser olmadığını ama yine de ekonomik durumun düzelmesini istediğini belirtiyor.

Arsenal'in kupa sevinci

İngiltere gazetelerinin spor sayfaları, 9 yıldır kupaya hasret kalan Arsenal’in Federasyon Kupası almasına ayrılmış durumda.

FA Cup finalinde Hull City karşısında 3-2 üstünlük sağlayan Mesut Özil’li Arselan Federasyon Kupası’nın da sahibi oldu.

Kupayı havalandıran ekibin Fransız teknik direktörü Arsene Wenger’in gelecek hafta da takımla üç yıllık yeni sözleşme imzalayacak olması İngiliz gazetelerinin en az kupa zaferi kadar öne çıkardığı başlıklar arasında.

Independent gazetesinin spor ekinde, “FA Cup galibinin üç yıllık kontrat imzalaması, kupasız geçen onca yıla rağmen kulübün teknik adama desteğini gösteriyor” yorumu yapılıyor.

Daily Telegraph da spor ekibinin manşetine “Wender’in kalmak için milyon sebebi” başlığını atıyor ve “Arsenal teknik direktörü, 22 milyon sterlinlik yeni anlaşmayı imzaladığında, kendisine 100 milyon sterlinlik de transfer bütçesi verilecek” diyor.

Guardian gazetesinden David Hytner'in kaleme aldığı yorum yazısına "Arsenal'de kuraklık nihayet sona erdi, Wenger yeniden canlanma hissine ulaştı" başlığını atıyor.