BIST 10.046
DOLAR 32,47
EURO 34,84
ALTIN 2.426,62
HABER /  GÜNCEL

16 yaşındaki çocukla ilişkiye girince...

16 yaşındaki çocuğu AIDS bulaştırmadığı anlaşılınca serbest bırakılan 55 yaşındaki kadın yeniden gözaltına alındı

Abone ol

Adana'da geçen yıl cinsel ilişkiye girdiği 16 yaşındaki B.P.'ye AIDS hastalığı bulaştırdığı iddiasıyla gözaltına alınıp, hasta olmadığı anlaşılınca serbest bırakılan 55 yaşındaki M.Ö. hakkında, 'çocuğun cinsel yönden istismarı' suçundan dava açıldı.

Merkez Sarıçam İlçesi'nde oturan B.P., iddiaya göre, geçen yıl arkadaşlarıyla birlikte gittiği Seyhan Baraj Gölü kıyısında karşılaştığı M.Ö. ile para karşılığı cinsel ilişkiye girdi. Bir yıl sonra rahatsızlanıp tedavi için Adana Devlet Hastanesi'ne giden B.P.'nin yapılan kan testinde HIV virüsüne rastlandı. Bir yıl önce M.Ö. ile birlikte olduğunu, virüsü ondan kapmış olabileceğini söyleyen B.P.'nin ifadesi üzerine harekete geçen Ahlak Bürosu ekipleri, kadını yakaladı. M.Ö., 'küçük yaştaki mağdura cinsel istismar ve hastalık bulaştırmak' suçlamasıyla gözaltına alındı.

Emniyet Müdürlüğü'ndeki ifadesinde uzun yıllar genelevlerde çalıştığını, yaşlandıktan sonra da fuhuşa devam ettiğini söyleyen M.Ö., para karşılığı ilişkiye girdiğini itiraf etti. M.Ö., polisteki ifadesinde AIDS olup olmadığını bilmediğini söyleyince, Zührevi Hastalıklar Hastanesi'ne götürülüp, Eliza testi uygulandı. Test sonuçları belirlenene kadar da gözetim altında tutuldu. Yapılan tahlillerde hem M.Ö.'nün, hem de B.P.'nin kanında HIV virüsüne rastlanmadı. Ç.Ü. Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde gözetim altında tutulan M.Ö. de taburcu edildi. Çalışmasını tamamlayan Cumhuriyet Savcısı, olayla ilgili iddianame hazırladı.

Adana 12'nci Asliye Ceza Mahkemesi'ne gelen iddianamede, M.Ö. ile fuhuşa aracılık ettiği ileri sürülen 51 yaşındaki F.A. hakkında 'çocuğun cinsel yönden istismarı' suçundan 3 ile 8 yıl arasında hapis cezası istendi. Sanıkların yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.

CİNNET GEÇİREN ANNE DEHŞET SAÇTI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Avusturya'da yaşayan 28 yaşındaki Gülenay A.C. beş yıldır eşinden ayrı yaşıyordu, psikolojik tedavi görüyordu. 7 yaşındaki kızını banyoda yıkarken cinnet getirip boğdu, sonra da hiçbir şey olmamış gibi onu yatağına yatırdı

Avusturya'nın Innsbruck kentinde cinnet geçiren Türk anne, 7 yaşındaki çocuğunu banyo küvetinde boğarak öldürdü. 28 yaşındaki Gülenay A.C.'nin geçimsizlik nedeniyle yaklaşık beş yıldır eşinden ayrı yaşadığı, psikolojik tedavi gördüğü ve son iki yıl içinde iki kez intihar girişiminde bulunduğu belirtildi.

Yakınlarının anlattıklarına göre, Gülenay, banyoda kızını yıkarken birden cinnet geçirerek onu boğdu. Kızının boğulduğunu fark etmeyen kadın, onu küvetten çıkarıp yatağına yatırdı.
Gülenay daha sonra kız kardeşini telefonla arayarak kızının kalkmadığını söyledi ve gelip bakmasını istedi. Kız kardeşi geldikten sonra neler olduğunu anladı ve hemen ambulansı aradı. Fakat küçük kız çoktan öldüğü için müdahale edilemedi.

PSİKİYATRİ SERVİSİNE SEVK EDİLDİ

Gülenay'ın tek çocuğu olan kızına çok düşkün olduğunu anlatan komşuları olayın nasıl olduğuna anlam veremediklerini söylediler. Evinin yakınlarındaki bir pizzacıda çalışan anne, iş arkadaşları ve müşterileri tarafından sevilen bir insandı.

Soruşturma başlatan Innsbruck Savcılığı, Gülenay'ı kızını öldürmekle suçluyor. Ancak mahkemenin görevlendirdiği savcı Hans Jörg Mayr, olay bir cinnet vakası olduğu için Gülenay'ın psikolojik destek alması gerektiğini söyledi.

Mayr, Gülenay'ın psikiyatri bölümüne sevk edildiğini ve bundan sonra hastaneden gelecek rapora göre hareket edileceğini belirtti. Gülenay'ın yakınları, sosyal hizmetlerin tedavi gören kızlarına sahip çıkmadığını belirterek, Avusturya makamlarını suçladı ve dava açacaklarını söyledi. 

BÖYLE EVLAT OLMAZ OLSUN

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Mersin'İn Gülnar İlçesi Sipahili Köyü yakınlarındaki mağarada cesedi bulunan 44 yaşındaki Ayşe Yaman'ı, evlenmesine izin vermediği kızı 16 yaşındaki M.G. ile sevgilisi 22 yaşındaki A.P.'nin boğarak öldürdüğü ortaya çıktı.

Gülnar'da 4 ay önce kaybolan Ayşe Yaman'ın bulunması için çalışma yapan polis, Yaman'ın kızı M.G.'nin sevgilisi olduğu belirlenen A.P. ile arkadaşı 19 yaşındaki M.A.'yı 24 Aralık'ta gözaltına aldı. Sorguya alınan A.P., Ayşe Yaman'ı sevgilisi M.G. ile birlikte boğarak öldürdüğünü, cesedini de Sipali Köyü yakınlarındaki bir mağaraya attıklarını söyledi. Bunun üzerine söz konusu mağaraya giden ekipler, 70 metre derinliğindeki mağarada Ayşe Yaman'ın cesedini buldu. Yaman'ın cesedi Adana Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsinin ardından Gülnar'da toprağa verildi A.P. ile ona yardım eden arkadaşı M.A., ise tutuklandı.

Olayla ilgili soruşturmayı sürdüren polis, kayıp olan Yaman'ın kızı M.G., sevgilisi A.P.'nin babası 51 yaşındaki İ.P.'yi de gözaltına alındı. Sorguya alınan M.G. annesini sevgilisiyle birlikte boğarak öldürdüklerini itiraf etti.

SEVGİLİMLE GÖRÜŞMEMİ ENGELLİYORDU

Annesinin sevgilisiyle görüşmesini engellediğini ileri süren M.G., ifadesinde, "Annem bizi hep engelliyordu ve her şeyime karışıyordu. A.P. ile evlenmeme de izin vermiyordu. Ben de bunun üzerine A.P.'ye annemi öldürmeyi teklif ettim. O da kabul edince evde annemi boğarak öldürdük. Cesedi de çuvala koyup, mağaraya attık. Polise kayıp ilanı vererek, herkesin annemin ölmüş olabileceğini düşünmemesini sağlamak istedik" dediği öğrenildi. Genç kız ile cinayete yardım ettiği anlaşılan sevgilisinin babası İ.P. sorgularının ardından sevk edildikleri nöbetçi mahkemece tutuklandı.

16 YAŞINDAKİ GÜLCAN'I KORKU ÖLDÜRDÜ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Sinop'un Ayancık İlçesi'nde oturan 16 yaşındaki Gülcan Öztürk, erkek arkadaşıyla mesajlaşmasını gören annesinin "Seni babana söyleyeceğim" sözlerinden korkarak ilaç içip yaşamına son verdi. Öztürk'ün hayatını kaybetmesi üzerine erkek arkadaşı E.K. da "Ben onsuz nasıl yaşarım" diyerek ilaç içip intihar girişiminde bulundu.

Olay, Sinop'un Ayancık Cevizli Mahallesi'nde meydana geldi. Ayancık Ticaret Meslek Lisesi öğrencisi Gülcan Öztürk, evde erkek arkadaşı ile E.K. ile telefonla mesajlaşırken, annesi gördü. Annesi, "Seni babana söyleyeceğim" diyerek Gülcan Öztürk'e kızdı. Korkan genç kız, evde bulunan ilaçlardan çok sayıda içerek yaşamına son verdi. Odasında baygın halde bulunan Gülcan Öztürk, Ayancık Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Buradaki ilk müdaha ardından Sinop Atatürk Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Ancak, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Sevdiği kızın ölüm haberini alan Endüstri Meslek Lisesi öğrencisi E.K. da, "Ben onsuz nasıl yaşarım?" diyerek çok sayıda ilaç içip intihara kalkıştı. Ailesi tarafından hastaneye kaldırılan E.K.'nın midesi yıkanırken sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. Konuyla ilgili soruşturmanın sürdürülüyor.

AVUKATIN 'BENİ KURTARIN' ÇIĞLIĞI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Antalya Barosu'na kayıtlı avukat 31 yaşındaki P.S., 1 ay önce boşandığı eşi Adem Murat S'den psikolojik işkence ve şiddet gördüğünü, ölüm tehditleri aldığını iddia ederek, Başbakan Erdoğan'a mektup yazarak yardım istedi. Genç avukat mektubunda, "Eski eşim beni 'Seni Ayşe Paşalı gibi öldüreceğim' diyor. Beni ve oğlumun hayatını kurtarın" diye yazdı.

Üniversiteden 6 yıl önce mezun olup stajını tamamlayan P.E., Antalya Barosu'na kayıtlı avukat olarak mesleğini yapmaya başladı. O tarihte bir otele haciz işlemine giden P.E., otelin güvenlik görevlisi 35 yaşındaki Adem Murat S.'le karşılaştı ve aşık oldu. Nikah masasına oturan çiftin ilk yıllarda mutlu evliliği, lise mezunu güvenlikçi kocanın işsiz kalmasıyla sarsıldı.

Eşinden psikolojik işkence ve şiddet görmeye başladığını söyleyen avukat P.S boşanma davası açtı ve çift bir ay önce anlaşmalı boşandı. Adem Murat S., anlaşmalı boşanmada, avukat eşinin tanındığı S. soyladını kullanmaya devam etmesini kabul etti.

ERDOĞAN'A MEKTUP

Ancak boşanmalarına karşın Adem Murat S.'nin kendisine psikolojik işkence ve şiddet uygulamayı sürdürdüğünü, ölümle tehdit etitğini söyleyen avukat P.S. son çare olarak "Beni ve oğlumun hayatını kurtarın" diyerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a mektup yazdı.

Mektubunda yaşadıklarını anlatan P.S., şunları yazdı:

"Şu anda çocuğum ile ölüm korkusu içinde yaşıyorum. Diğer kadınlar gibi cinayete kurban gideceğim. Benim korkum ölmek değil, 5 yaşındaki oğlumu savunmasız ve öksüz bırakmak. Eski eşim beni 'Seni Ayşe Paşalı gibi öldüreceğim' diyor. Acil yardım bekliyorum."

'SAVUNMASIZ KALDIM'

Avukat olmanın ve haklarını bilmenin kadın olarak kendisini şiddetten koruyamadığına dikkat çekerek yaşadıklarını gözyaşları içerisinde anlatan P.S., "Boşanma davası sırasında koruma kararı alınmıştı. Ancak boşandığın gün, bu karar ortadan kalktı. Savunmasız bir şekilde saplantılı bir adamın karşısında 5 yaşında bir çocukla kalakaldım öylece" dedi.

ADLİYE ORTASINDA DAYAK

Eski eşinin lise mezunu olduğunu ve güvenlik görevlisi olarak çalıştığını belirten P.S"Aramızdaki kültür farkına rağmen severek evlendim. O işsiz kaldıktan sonra sorunlar başladı. Kumara alıştı. Ondan ayrılmak istediğimde iki kaburga kemiğimi kırdı. Son olarak da adliyenin ortasında meslektaşlarımın ve müvekkillerimin önünde beni dövdü. Meslektaşlarım olmasaydı o gün beni öldürecekti. Şimdi meslektaşlarımın yüzüne bakamıyorum. Çok utanıyorum ve adliyeye giremez haldeyim" diye konuştu.

'AYŞE PAŞALI' SENDROMU

Eski eşi Adem Murat S.'nin sık sık ölümle tehdit ederken kendisini Ayşe Paşalı gibi öldüreceğini söylediğini iddia eden avukat P.S., kurtulmak için kimlik değiştirip estetik ameliyat olmak bile istediğini söyledi. P.S. şöyle dedi:

"Artık bende Ayşe Paşalı fobisi oluştu. Adliye koridorlarında gözleri mor, ölümü bekleyen o kadının görüntüsü gözümün önünden gitmiyor ve ben de ölümü bekleyen birisi haline geldim. Polisler bile 'Siz avukatsınız, kendi hakkınızı savunmasını bilirsiniz diye korumaya gerek duymadık' diyebildiler bana. Hakkımı bilmek beni yumruklardan korumuyor. Adam evime giriyor ve bana saldırıyor, polise zorla ifade aldırıyorum. Devletin bana yeni kimlik vermesini istiyorum. Yüzümü değiştirmek istiyorum. Zaten eski eşim avukat olmam nedeniyle 'Seni nereye gitsen bulurum' diyor. Çocuğumla başka bir yaşam kurmak istiyorum."