BIST 10.052
DOLAR 32,38
EURO 34,70
ALTIN 2.397,71
HABER /  GÜNCEL

12 Eylül darbesini bu sözlerle savundu

12 Eylül döneminin Hava Kuvvetleri Komutanı ve Milli Güvenlik Konseyi üyesi Orgeneral Tahsin Şahinkaya'dan ilginç açıklamalar...

Abone ol

Darbe soruşturması kapsamında 31 yıl sonra sorgulanan 12 Eylül döneminin Hava Kuvvetleri Komutanı ve Milli Güvenlik Konseyi üyesi Orgeneral Tahsin Şahinkaya’nın ifadeleri ortaya çıktı.

Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Fikret Seçen, 8 Haziran 2011’de emekli Orgeneral Şahinkaya’ya 12 soru sordu. Tüm soruları yanıtlayan Şahinkaya, çok ilginç ifadelerde bulundu.

DARBENİN GEREKÇESİ


Halk karşısında mevcudiyetlerini muhafaza edecek veyahutta dönemin başında görevini yapamamış bir insan olarak kendilerini gördüklerini ifaden eden Şahinkaya, "Öyle bir durum içerisinde idik ki, memleket bölünmüş ve ayrılmış paramparça olmuş, kardeş kardeşi öldürüyor, sağ sol hareketleri had safhasına gelmiş...  Bütün komuta kademesi, yüksek komuta kademesi, tugaylara kadar hep beraber buna bir çare bulunması için Genelkurmay Başkanlığı altında ve emir komuta zinciri altında buna bir çözüm bulmak istedik. Biz darbe yapmadık. Zira darbe yapan insan 2-3 yıl sonra hükümeti bırakmaz. Biz kanlı olayların önüne geçtik." dedi.

PİŞMAN DEĞİLİM!

Ordunun yönetime el koyması ile ilgili olarak pişman olmadığını belirten Şahinkaya, "O dönemin şartlarında gerek fert olarak gerek Kuvvet Komutanı olarak kendimi bu olaylardan soyutlayamazdım. Aksi takdirde kendinizi vatan haini görüp, utançtan yaşayamazdınız. Aynı şartlarda şimdi olsa elimde de imkân olsa böyle bir olaya katılırdım. Çünkü milletin aciziyetini sürekli görüyordum. Bir annenin yanıma gelip ayaklarınızı öpeyim diyerek bize gösterdiği minneti hiç unutmuyorum." diyerek yönetime el koymaktan pişman olamdıklarını dile getirdi.

ANAYASA'DAKİ DÜZENLEME NEDEN YAPILDI?

İç hizmet Kanunu’nun 35. Maddesi’ndeki devleti koruma ve kollama yetkisine dayanarak, yönetime el koyduklarını belirten Şahinkaya, 1982 Anayasası’nın geçici 15. Maddesi’ni düzenleyerek bu faaliyete katılanları cezai ve mali, hukuki sorumluluktan kurtarmaya çalışmalarıyla ilgili olarak da, "Bu düzenlemeyi sadece komutanlar açısından düşünmedik, o dönemdeki Danışma Meclisi, sivil idarede görev alan şahısların da yargılanmasının uygun olmayacağını düşündük." ifadelerini kullandı.

HALK DARBEYİ SEVDİ!

12 Eylül 1980’de suçluların yeri ve kimlikleri bilinmesine rağmen, neden askeri darbe yapılmadan yakalanmamalarıyla ilgili olarak da, " Askeri müdahaleden sonra halkta bir sevinç yaşandı. Bu sevinç ve rehavetten kaynaklanan nedenlerle eylemler azaldı. Muhtemelen yasadışı gruplar değerlendirme yapmak amacıyla beklediler. Kısa bir süre sonra takriben bir ay sonra tekrar yeniden hadiseler başladı. Çıkardığımız kanunlarla Sıkıyönetim Komutanlığı’nın yetkilerini artırdık. Bu komutanlıklar yetkilerini kullandıkça eylemlerde azalma ve kesilme oldu. Sonra gruplar kontrol altına alındı." şeklinde konuştu.

ABD'NİN BİLGİSİ YOKTU

Hürriyet'in haberine göre, 12 Eylül askeri darbesinin ABD’nin bilgisi ve desteğiyle yapıldığına yönelik iddialar için, "11 Eylül 1980 günü Türkiye’ye döneceğim sırada Amerika Genelkurmay Başkanı ile kahvaltı ettik. Bir gün sonra Türkiye’de askeri müdahalenin olduğu kendisine söylendiğinde şaşırarak böyle bir şeyi kendisine söylemediğimi beyan etmiş. Türk Hava Kuvvetleri Komutanı olarak yabancı bir ülkeden emir ve talimat almam. Onların talimatlarıyla hareket etmem. Kesinlikle bu iddiayı kabul etmiyorum." diyerek iddiaları reddetti.