BIST 10.219
DOLAR 32,21
EURO 34,86
ALTIN 2.444,47

Zorlu Sanat merkezi ve Adab-ı muaşeret dersi…

Adab-ı muaşerette; “etiklik”, “sanat ve spor” unutulmamalı…

Zorlu Performans Sanatları Merkezi…           

“Zorlu Performans Sanatları Merkezi (PSM) Genel Müdürü Murat Abbas, yeni sezon programını dün ekonomi yazarlarına da açıkladığı özel sohbet toplantısında, terörün sanata olan maliyetini de anlattı;

Türkiye’nin güvenlik açısından en riskli iki - üç ülke arasında göste riliyor.Zorlu PSM’nin gerek konumu gerek yoğun güvenlik önlemleri nedeniyle en az etkilenen sanat merkezi, ancak yine de birçok iptal yaşandı…. Havaalanından itibaren sanatçıların güvenliğini biz üstleniyoruz, VİP geçiş yaptırıyor, daha önceki anlaşmalı oteller yerine Zorlu’daki otele mecburen yöneliyoruz. belirten Kimi sanatçılar otel ile konser salonu arasındaki geçiş krokilerini bile görmek istiyor. Otel maliyetimiz beş buçuk kat arttı. Sanatçıları ikna etmekte zorlanıyoruz. Gelen de kendi şartlarını koyup öyle geliyor. “Ya yap, ya yapma” noktası yani.. Oysa bundan 1.5 yıl önce anlaşma yapmaya çok havalı gidiyorduk. İstanbul’da konser vermek onlar için de önemliydi…Kâr etme gibi bir şey söz konusu değil bu şartlarda, ayrıca bir de ağır vergi yükümüz var. Bir bileti, örneğin 100 TL’ye satıyorsak, bunu sadece 52 lirası PSM’ye kalıyor. Ortalama 169 TL’den satıyoruz biletleri. Buna karşın Türkiye’de sanata çok ilgi var; özellikle de tiyatroya. Bu yüzden ofis odalarımızı yıkarak cep tiyatrolara dönüştürme kararı aldık. Ayrıca çocuklara yönelik etkinliklerimizi artırıyoruz. Amacımız Türkiye’nin kültür sanat hayatına daha fazla katkıda bulunmak.” (Özlem Yüzak/Cumhuriyet/08.09.2016)

AY: Terörün ve son darbe girişiminin en çok zarar verdiği alan “kültür/sanat”tır.  Sanat/kültür merkezleri olağanüstü çalışıyor ve emek harcanıyor. Popüler yorumcuların bu konuda sorunu olmuyor, gençler yapılan masrafları salonları doldurarak karşılıyorlar... Ama; bu konserler ülkenin “sanat alanında” geliştiğini göstermiyor, çünkü çoğu  halka açık ve ücretsiz… İBB konserleri de öyle… Bu bakımdan, “sanat yapacağım” diyen merkezlerde önemli sorunlar var. Sponsor bulunmadığı zaman masrafları karşılamak mümkün değil.. CRR bile İBB katkısı ile hayatını devam ettirebiliyor..  Biz, ülkemizin tek ve özgün festivali olan ve 23. Yıla ulaşan  “İstanbul Türk Müziği Günleri”ne bir türlü Ana sponsor bulamıyoruz. O nedenle, ülkemizin kısa zamanda normalleşmesini diliyor, Dirilişpostası’ndaki “Kültürel seferberlik” yazı linkini –katılarak-  vermek istiyoruz: