BIST 10.267
DOLAR 32,25
EURO 34,75
ALTIN 2.407,49

YÖK’te kültür/sanat ve araştırma üniversiteleri geliyor…

YÖK’ün; kültür/sanattaki yoğun mesaisi, meyvelerini veriyor.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Sn.Yekta Saraç, Kültür ve Turizm Bakanı Sn.Nabi Avcı ile üniversitelerin tarih, edebiyat, sanat, kültür ve turizm alanındaki akademik birim yöneticilerinin katıldığı toplantıda yaptığı konuşmada şöyle demiş:

“Global dünyanın güçlü unsurları olan yüksek teknoloji, inovasyon, sibernetik, dijital dünya gibi kavramların dönemi yaşanmaktadır, ancak YÖK olarak başarılarının temelinde, önce insan faktörünün olması gerektiğinin bilinci ile hareket ediyoruz. Sadece, sosyal bilimlerde ve sanatta okuyan öğrencilerimize değil, tüm öğrencilerimizin eğitim süreci boyunca edindikleri akademik bilginin yanında ruh dünyalarına hitap edecek, fikir dünyalarını geliştirecek, konularla da yaşamlarının zenginleştirilmesine gayret gösteriyoruz. Bu kapsamda, üniversite öğrencilere yönelik, alanında seçkin isimlerin konuşmacı olarak katıldığı "Kültür ve Sanat Söyleşileri" programlarını başlattık. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreni'nde, kendilerinin de yoğunlaşması gereken tematik bir alan olan müzik üniversitesinin kurulmasını işaret etti. Biz de sanat dünyamız açısından bu güzel ve anlamlı öneriyi, talimatı ilgili kurullarımızla çalışarak hemen gerçekleştirmeye çalışacağımızı huzurunuzda bir taahhüt olarak ifade etmek isteriz. Bütün bu projeleri hayata geçirebilmek için nitelikli insan kaynağına, ihtiyacın karşılanması için doktora derecesine sahip insan kaynaklarının nicelik ve nitelik olarak artırılmasına yönelik olarak belli alanlarda ihtisaslaşacak bin yönlendirilmiş araştırma görevlisi alımı için ilana çıktık, ayrıca 100 tematik alanda 2 bin doktora projesi burs programını hayata geçirdik.”

Kültür ve sanat’ın öncelenmesini önemsiyoruz…Ama, Konservatuarda görevli olduğumuzdan değil, bütün dünyada, müzik ve sahne sanatları alanı; “desteklenen ve özenle yürütülen” bir bilim/sanat dalı kabul edildiğinden...

Sanatın; Toplumbilimler üzerindeki etkisi ve ilgisi, sosyalleşmedeki gücü  biliniyor.

Müzik Üniversitesi’nin kurulma çalışmalarıyla birlikte, sanat kurumlarında; yönetmeliklerle pozitif bir ayrımcılığa gidilmesi zaruret halini aldı. 1983 yılında sanatçılara ilk unvanlar verilirken (yanlışlar düzeltilmesede),  bazı gazeteciler tarafından ortalık karıştırılmış ve Türk müziği alanında  unvan alanlar aşağılanmıştı. Seçilen yol gerekliydi, ama keşke Konservatuarlar ayrı bir yapı olarak kalsaydı ve yabancı dil barajı, unvan yerine, üretim/yetenek öne çıksaydı. Konservatuarlar Uçak Mühendisliği ile aynı yönetmeliğe tabii olmasaydı…Çünkü; sanatın en önemli sınavı yetenektir.

 

ARAŞTIRMA ÜNİVERSİTELERİ GELİYOR…

Sn.Cumhurbaşkanımız 18 Ekim’de açıklamış ve; Düzce Üniversitesi, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, Bingöl Üniversitesi ve Uşak Üniversitesi, 2006’da kurulan 40 üniversite arasından  bu yılın lokomotif üniversiteleri olmuştu.

“Seçilen  üniversiteler, bulundukları bölgelerin kalkınması için projeler üretecek, Düzce Üniversitesi; sağlık ve çevre alanında, Uşak Üniversitesi; tekstil, dericilik, seramik alanında projeler üretecek ve beş  üniversite özel olarak teşvik alıp desteklenecekti. YÖK şimdi, araştırma üniversitelerini seçmek için çalışmalara başladı. YÖK araştırma üniversiteleri için ilan verecek. Kendilerini "araştırma üniversitesi" olarak görenler de bu ilana başvuracak. YÖK bunun için 100'e yakın kriter belirledi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç araştırma üniversitesi için başvuranların "çıktı odaklı" olarak bu parametrelere göre değerlendirileceğini söylüyor. Seçilecek 5 üniversite "özel" desteklenecek. YÖK'e göre köklü üniversite olmak avantaj sağlayamayacak, üniversitenin geçmişine değil, ne ürettiğine bakılacak.” ()

Üniversitelerin yöreye hizmet etmesi, yörenin özelliklerine göre fakülteler açması ve yöre insanlarına yarar sağlaması, binalarının mimarisinin dahi yöreye uygun olması gerektiğini yıllardır yazıyor(lar)uz. 193 üniversitenin aynı kanun ve yönetmeliklerle yönetilmesi de çözümlenmelidir. Araştırma Üniversitesi olmakta öyle…Her üniversitenin Araştırma Üniversitesi olması mümkün değil, mensubu olduğumuz İTÜ’nün, son yıllarda Araştırma Üniversitesi yolunda önemli adımlar attığını biliyoruz. Tabii, bir de “Dünya Üniversitesi” olmak var…

YÖK’ün her iki konuda da doğru yolda olduğunu, bu kararları  desteklediğimizi, kurulacak olan Müzik Üniversitesi ile birlikte, sanat alanında da pozitif ayrımcılık beklediğimizi  belirtmek isteriz.

Gelecek yazı: “Yabancı dil eğitiminde” kimler ders verebilirmiş?! ..

REKTÖR ATAMALARI…

OHK uyarınca atanacak rektörler beklenirken, 15 Temmuz’dan sonra atanan mevcut rektörlerle  ilgili  yeni bir  uygulama yapıldı. 28 Temmuz 2016’de Çankırı Karatekin Üniversitesi’ne Rektör olarak atanan Prof. Dr. İbrahim Aydınlı, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Denetleme Kurulu Üyeliğine atandı. Böylece Rektörlük boşalmış oldu.

Bu arada; Ankara Yıldırım Beyazıt  Üniversitesi,Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi  Doç. Dr. Zeliha Tufan Koçak, YÖK Yürütme Kurulu Üyeliğine seçildi. (Koçak hızla yükseldi; Ocak 2015’ te,  Sn.Davutoğlu’nun isteğiyle  Sn.Cumhurbaşkanı tarafından YÖK Üyeliği’ne seçilmişti.) YBÜ; üst makam  atamalarında ve görevlendirmelerde  tercih edilmiş  gözüküyor…

USTA-ÇIRAK İLİŞKİSİ OLMADAN MÜZİK OLMAZ!....
Yağmur Tanyıldız, O Ses Türkiye’nin çalgı virtüozu Mustafa İpekçioğlu ile uzun  bir söyleşi yapmış.Biz bazı bölümleri veriyoruz.:"Erol Parlak, Fuat İkiz, Engin Şafak Gürler ve daha adını sayamadığım birçok değerli hocalarımdan eğitim aldım. Fakat enstrüman olarak sadece babamdan eğitim aldım diyebilirim. Nazari bilgiler, nota, solfej gibi konuları hocalarımdan öğrendim. Fakat dediğim gibi, benim ilk ve en kıymetli öğretmenim babamdır….Halk müziği çok kapsamlı bir müziktir. Birçok yöresi, tarzı, tavrı var. Bir sürü araştırılması gereken konuları var. Bu da kesinlikle usta çırak ilişkisiyle oluyor. Gerçekten yöre yöre, köy köy dolaşmanız gerekiyor. Topraktan almak gerekiyor o tecrübeyi. Ben şuan İstanbul Radyosu’nda radyo sanatçısıyım. Oranın kadrolu sanatçısıyım. Fakat her gün yeni şeyler öğreniyorum. Gerçekten bunun usta çırak ilişkisiyle olduğuna inanıyorum. Bunun başka bir açıklaması, tarifi olamaz. İstediğiniz kadar virtüöz olun, istediğiniz kadar müziği bilin, her yerde eğitim alabilirsiniz ama usta çırak ilişkisi işi özünden öğrenmediğiniz zaman olmuyor. Ben bunu gördüm…..Gençlerimiz geçekten çok yetenekliler. Radyo sınavı için radyoya gelen gençler, O Ses Türkiye’ye katılanlar, hepsi gerçekten çok yetenekliler. Fakat onlardan usta çırak ilişkisine dikkat etmelerini rica ediyorum. Usta çırak ilişkisine dikkat edip, eğitimlerini özünden alsınlar isterim. O zaman eminim ki daha başarılı olacaklardır. Mesela köydeki türküyü derleyen bir amcadan öğrendiğim şekli benim için en özel, en anlamlı şeklidir. Ben nota biliyorum, evet konservatuar okudum yıllarca, 16-17 yıldır sahnelerdeyim fakat köydeki amcadan öğrenmeden o işler olmuyormuş; ben zaman geçtikçe bunu gördüm. Genç arkadaşlarımıza da tavsiyem budur. Teknik çok iyi bir şey, kesinlikle herkes teknik bilmeli, teknik çalmalı enstrümanını. Ama usta çırak ilişkisine dikkat etmeli, özü bozmadan üstüne bir şeyler katıp, işi ustasından öğrenmeliler…..Etkilendiğim, örnek aldığım birçok müzisyen var. Aslında ozanlarımızın hepsini sayabilirim bunun için. Ben ozanlarımızı dinlemeye dahi doyamayan biriyim. Hatta dinlemeye kıyamıyorum diyebilirim. Onları dinlemek benim için çok büyük bir mutluluk. Âşık Veysel, Muharrem Ertaş, Neşet Ertaş, Ali Ekber Çiçek, Mahsuni Şerif… Hepsinden çok etkilenirim ve çok severim…..Biz müzik yapmaya çalışıyoruz. Tek isteğimiz; iyi, doğru müzik yapmak. Ben bağlama sanatçısıyım ama çok başka tarzda müzikler de dinliyorum. Ve hangi tarzda olursa olsun bir müziği dinlerken heyecanlanıyorum. Müzik dinlemeliyiz. Bildiğimiz işe bulaşıp, bilmediğimiz işi de takdirle izlemeliyiz diye düşünüyorum…..Çeşitli sanatçılara grup şefliği yaptım, sahnelerinde yer aldım. Birçok değerli sanatçının orkestrasında yer aldım. Mesela; İbrahim Tatlıses, Muazzez Ersoy, Sibel Can… Hepsi de benim için çok büyük bir mutluluktu. Bu isimlerle çalışmak bir onurdur." ()