BIST 8.718
DOLAR 32,33
EURO 35,15
ALTIN 2.242,99

YÖK ve Güzel Sanatlar Fakülteleri Müzik Bölümleri’nde durum… (11)

Cumhurbaşkanı,MEB, YÖK, Üniversiteler,Güzel Sanatlar Fakülteleri Müzik Bölümleri,Rektör atamaları,E.Mahçupyan. KPDS-ÜDS sınavları, etiklik

Bu yazımız Güzel Sanatlar Fakülteleri Müzik Bölümleri üzerine olacak. Bölümlerin neyi amaçladıkları ve mezunların nerede görev yapacakları şöyle belirtilmiş. Önce bazı örnekleri verelim;

 Akdeniz Ün. GSF Müzik Bölümü; Antalya’nın zengin müzik altyapısını oluşturan senfoni orkestrası, opera - balesi, (Aspendos) festivali, pek çok gönüllü - sivil müzik toplulukları, kültür sanat kuruluşları, yaygın özel müzik dershanelerinin yaratmış olduğu eşine az rastlanır zengin kültürel ortamda, müziksel kimliği yitirmeden dünya ile bütünleşmeyi hedeflemektedir.
Bölümde çağdaş eğitim, sanat, müzik anlayışından yola çıkılarak bütün müzik türlerine açık, geleneksel ile çağdaş anlayışı birleştirebilen, öğrencinin ilgisine yanıt verebilecek ve gelişmelere uyum sağlayabilecek esnek bir program oluşturulmuştur.
Bölüm mezunları, özel kamu ve kuruluşlarında alanlarına göre müzisyen olarak görev alabilirler. (Kadro: 3 Öğr. Üyesi. 3 Öğr.Gör)

 Kocaeli Ün. GSF Müzik Bölümü: Müziği yi bilen, nitelikli sanatçı ve bilim adamlarının yetişmesine lisans ve yüksek lisans düzeyinde katkıda bulunmak bu bölümün başlıca amacıdır. Performans Anasanat Dalı eğitim sürecinde ağırlıklı olarak, Piyano, Gitar, Flüt, Klarnet, Şan, Keman, Viyola, Viyolonsel, Kontrabas, Orkestra - Oda Müziği ve Müzik Teorisi* alanlarında eğitim verilmektedir. Müzikoloji Anasanat Dalı** eğitim sürecinde ise ağırlıklı olarak, Müzikoloji biliminin temellerine ek olarak*** Armoni, Kontrpuan, Müzik Biçimleri, Eser Analizi, Enstrumantasyon, Orkestrasyon, Kompozisyon, Türk Bestecileri, Müzikte Dönemler konularında eğitim verilmektedir. Yukarıda belirtilen amaçlar doğrultusunda yetiştirilen müzisyenlerin, ülkemizde kendi alanlarına dair projelerde yer almaları ve sahip olmaları beklenen mesleki kalite anlayışı ile sanatsal yaşantımıza önemli katkılar sağlayacakları düşünülmektedir. (Kadro: 3 Öğr. Üyesi, 4 Öğr. Gör.)

*Müzik teorisi performans dersi olmayıp, müzikolojinin alt dalıdır.

**Müzikoloji sanat dalı değil, bilim dalıdır.

***”Müzikoloji biliminin temellerine ek olarak” diye verilen dersler “kompozisyonun ana konularıdır.” (Müzikte Dönemler ve Türk Bestecileri hariç)

 DEÜ GSF Müzik Bilimleri Bölümü: Müzik Bilimleri Anabilimdalı (MBA) ve Müzik Teknolojisi Anabilimdalı (MTA) programlarında; ülkemizin gereksinim duyduğu Müzik Bilimci ve Müzik Teknolojisi Uzmanı yetiştirmeyi hedefler. MBA, müziğin sanatsal ve kültürel olgu olarak incelenmesinde gerekli olan yöntem ve tekniklerin öğretilmesini ve konuyla ilgili kültürel birikimi sağlar. MTA, müzik üretiminin teknolojik boyutunda profesyonel ses kayıt, seslendirme, radyo&tv yayıncılığı, akustik, bilgisayarla müzik üretimi, ses tasarımı gibi alanlara uzman bireyler yetiştirir. . (Kadro: 7 Öğr. Üyesi, 7 Öğr. Gör.)

 Yeditepe Ün. Sanat Yönetimi  Bölümü: Sanat Yönetimi Bölümü bir yandan sanatsal etkinlikler, diğer yandan söz konusu etkinliklerin gerçekleştirilme süreci ve sanat mekânlarının organizasyonu üzerine disiplinlerarası eğitim veren bir bölümdür. Etkinliklerin nesnesini oluşturan sanatın tarihsel gelişimi, geleneksel ve modern sanatların etkinlik mekânları, kültürel çalışmalar, film çalışmaları, sanat etkinliklerinin maliyet hesapları, sponsorluk ve halkla ilişkiler gibi, sanat etkinliklerinin "sahne arkası"nı oluşturan bilgiler Sanat ve Kültür Tarihi, Çağdaş Sanat, Sahne Sanatları, Görsel Sanatlar, Halkla İlişkiler, Kültürel Çalışmalar, Pazarlama, Ekonomi, Reklam Yönetimi gibi dersler aracılığıyla sağlanmaktadır.

Yönetim bilgisi ile sanat kuram ve uygulamalarını birleştiren öğrenciler mezuniyet sonrası gerek sahne ve gösteri sanatları başta olmak üzere özel sektörde; gerekse kamu sektöründe çalışma olanağına sahiptir. (Kadro: 5 Öğr. Üyesi)

 Nevşehir Hacı Bektaş Veli Ün. GSF Müzik ve Sahne Sanatları Bölümü: Müzik ve Sahne Sanatları Bölümü, ulusal ve uluslararası düzeyde diğer Güzel Sanatlar Fakültelerinin Müzik Bölümleri ile işbirliği kurarak Erasmus, Grudwig ve Farabi programları çerçevesinde projeler hazırlanması ve bu programların entegrasyonu, öğrenci ve öğretim elemanı değişimi çalışmalarını gerçekleştirmektedir.

Müzik ve Sahne Sanatları Bölümü’nde öğretim elemanlarından oluşan Akademik Müzik Topluluğu ile Öğrenci Koro ve Müzik Toplulukları etkinlikler sergilemektedir. Topluluklarımız başta üniversitemiz ve Nevşehir ilinde olmak üzere pek çok yurtiçi ve yurtdışı etkinlikte konserler vermektedir.

Müzik ve Sahne Sanatları Bölümü, mezun vereceği öğrencilerinin sanatçı, araştırmacı, eleştirmen, sanat danışmanı ve müzik yönetmeni olarak çalışabileceklerini sağlamasının yanı sıra müzik toplulukları, orkestra ve korolarda icracı veya müzik eğitimi verilen eğitim kurumlarda öğretim elemanı olarak sanatlarını sürdürmelerini amaçlamaktadır. (Kadro: 4 Öğr. Üyesi, 4 Öğr. Gör.)

 SONUÇ:Görüldüğü gibi bünyesinde Konservatuar veya Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü (Resim Öğretmenliği ABD, Müzik Öğretmenliği ABD) olan üniversiteler GSF bünyelerinde “müzik bölümü” açmıyorlar. Bu güzel bir anlayış…

Fakat amaçları okuduğunuzda  o kadar büyük ve beylik cümleler -web de- yer alıyor ki, bu kadrolarla başarmak mümkün gözükmüyor. Zaten  hep söylüyoruz; ülkemizde bu kadar çok müzik alanı eğitimcisi/sanatçısı yok… O yüzden konservatuarların çoğalmasına da karşı çıkıyoruz. Önce; kurulanları desteklemek, kadrolarını ve binalarını sağlamak gerekli. “Ben kurdum oldu” demek, “ müzik alanı öğretim elemanlarını toplantılar için eğlence, açılış/kapanış grubu olarak” görmek  yanlış bir yoldur.

GSF  mezunları;  ne sanatçı, ne öğretmen, ne uzman oluyorlar  “müzik ara gücü insanı” işlevi görüyorlar…

Onun için bazı GSF lerde olduğu gibi, konservatuarların yada müzik öğretmenliği ABD lerin yaptığına benzer eğitim yapacaklarına müziğin diğer alanlarına (9 Eylül Ün.gibi) kaysalar daha yararlı olurlar diye düşünüyoruz.

Müziğin o kadar çok dalı  ve eksiği var ki!...

Puzzle oyununu biliyorsunuz, ayrı olup, gelişip/yetiştirip, sonra parçaları  birleştirelim…

Ne dersiniz?!..

 Güncel: Kanun ve yönetmeliklerle yeni yetkiler alınıp, eleştiriler gelince “ama yetkimiz var, yaptığımız kanunlara uygun  demek” ne kadar doğru bilmiyoruz, ama ülkemizde geçer akçe!... Geçen yazımızda bahsettiğimiz gibi 2015/2016 da rektörlerin çoğunun süresi doluyor ve yeni rektörlerin atanacağı dillendiriliyor. Geçtiğimiz hafta 14 yeni rektör Sn. Cumhurbaşkanı tarafından atandı…Başarılar diliyoruz…

Bilindiği gibi; üniversitelerde sözde seçimler yapılıyor, ilk 6 aday YÖK'e bildiriliyor. YÖK Genel Kurulu oylamayla bu sayıyı 3'e indiriyor. Peki akademisyenlerin görüşü ne oluyor? Dekanlarda da aynı durum söz konusu...YÖK üyeleri adayların, üniversite içindeki durumlarını daha mı iyi biliyor? Elbette bu mümkün değil... O zaman bu yetkiye, kırtasiyeye, zaman kaybına, kulislere  ne gerek var?...Herhalde YÖK veya yeni dönemde adı değişecek kurumun başka yapacak önemli işleri olmalı!... Bizce, yeni dönemde  yönetmelikler değiştirilmeli;  dekanlarda ve müdürlerde seçimde ilk olan aday rektörce atanmalı,seçimlerden çıkan ilk 3 rektör adayı Cumhurbaşkanlığı'na sunulmalıdır...

Güncel2: Gün geçmiyor ki KPSS ve ÜDS/YDS sınavları ile ilgili -köşe yazarları tarafından- açıklamalar yapılmasın. Salı günkü yazısında Sn. E.Mahçupyan sınav sorularında dönen dolaplarla ilgili bilgi vermiş ve birçok şahit göstermiş. Anlaşılıyor ki; -bizim dediğimiz gibi- son 5 yılda ÖSS tarafından  hızlanan soruları  çalıp/çırpmaya zamanında herkes biliyormuş, göz yummuş –işlerine gelmiş-, şimdi o kişilerle yollar ayrılınca açıklamalar yapıyorlar…Sormak gerekir;. O zaman neden yazılarınıza konu yapıp ortalığı toz dumana katmadınız? Milyonlarca kişilikli, milliyetçi, maneviyatçı  insanın görevlerine, maaşlarına engel oldunuz…Şimdi başkasını suçlarken bir dönemin itirafçısı olduğunuzun farkında mısınız? Bu şekilde günahlarınızdan arınacak mısınız?.. Ayrıca, güvenirliğiniz nerde kalıyor? Bu dönemler için KPSS,ÜDS sınavları için  mutlaka ciddi bir şeyler yapılmalı…