BIST 9.916
DOLAR 32,45
EURO 34,78
ALTIN 2.437,92
HABER /  GÜNCEL

Yeni Şafak yazarından olay ezikler yazısı

Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan'ın Rusya ile yaşanan uçak krizini kaleme aldığı yazısı günün konusu oldu.

Abone ol

Rus uçağının düşürülmesi sonrası yapılan yorumlar polemik konusu oldu. Tırmanan gerilimden hükümeti sorumlu tutan çevreler, Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan'ın hedefindeydi.

DÖRT BAŞI MAMUR EZİKLİK HİKAYESİ

Türkiye'nin Rus uçağını düşürmesi tam bir 'eziklik hikayesi'ne dönüştüğünü savunan yazar, yazısında "Sedat Laçiner'inden Nasuh Mahruki'sine, hatta Alparslan Kuytul'una kadar dört başı mamur bir eziklik hikâyesi hem de." ifadelerini kullandı.

Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı Başkanı Alparslan Kuytul'un Rusya uçağı düşürülmeden önce yaptığı bir sohbette söylediği "Vursana hadi. Hadi vur. Hadi vursana Rusya'nın uçağını… Hadi vur da görelim. Kabadayılıkla olmaz, olmaz bu işler. Senin karşında Rusya var.'" şeklindeki sözleri köşesine taşıyan Arslan, videoyu yirmi dakika kahkahalar eşliğinde ibretle izlediğini yazdı.

EZİKLİĞİN İKİ NEDENİ

Bu düzeyde bir ezikliğin iki nedeni olabileceğini ileri süren yazar, yazısının devamında şunları söylüyor:

"Birincisi Allah'a iman etmek yerine dünyanın zihinlerimize kodlayıp durduğu 'güç algısı'na iman etmek. (bkz. Bakara Suresi 249. ayet: 'Allah'ın izniyle büyük bir topluluğa galip gelen nice küçük topluluklar vardır. Allah, sabredenlerle beraberdir.') İkincisi ise kurduğu cümlelerin bedelini bir yerlerden tahsil ettiği için böylesi bir ezikliği sineye çekmek… (bkz. İran. Ayrıca bkz. FETÖ)"

"Keşke Rusya böylesi bir ihlal yapmamış olsaydı da Türkiye o uçağı indirmek zorunda kalmasaydı" diye yazan Alparslan, sevindiği hususun olayın kimin Türkiye'den, bağımsızlığından yana olduğunu, kimin olmadığını çok net şekilde gösterdiği görüşünde.

HEM EĞLENCELİ HEM TRAJİK

Yazar daha sonra Sedat Laçiner'in olayla ilgili ilginç yorumu okurlarına aktararak yazısına böyle devam ediyor:

"Türkiye o uçağı indirmeseydi sosyal medyada, gazetelerinde, televizyonlarında 'daha sınırlarımızın güvenliğini bile koruyamıyoruz' diyerek Türk ordusunu ve Türkiye'yi yöneten hükümeti tefe koyup çalacaklarından hiç şüphe duymadığım bazı adamların birdenbire yaptıkları tornistanı izlemek hem eğlenceli hem trajik.

Bu eğlence ve trajedi kontenjanından bir de Sayın Profesör Sedat Laçiner'in yazdıklarını okuyalım: 'Hava sahamızı 350 yolculu bir uçak ihlal etseydi ve uyarılara yanıt vermeseydi, yine de düşürür müydük?'

Ne şimdi bu? 'Totoloji' desek değil, 'saçma' desek değil, 'absürt' desek değil. Bu artık sadece 'şansımı bir deneyeyim. Belki bu hususta bir manipülasyon yapabilirim' çırpınması.