Ülkemiz müzikologları neredeler?!..
Mezunların hakkını vermeden, sürekli bölüm açmak işi çözmüyor.
Müzikolog arkadaşım, Dr.Ayhan Sarı müzikolojinin sorunlarına ve müzikologlarla ilgili net/güzel bir yazı yazmış, bazı ifadeleri adrese teslim…
Müzikolog kadroları boş, ilgili üst kişiler, devlet korolarında bile, bu görevi üstlerine almışlar. Müzikolog diye -üniversite bütçesinden- ülke ülke gezenlerin ortada eserleri yok, bildirileri birbirinin tekrarı.
İTÜ Miam’da, müzikolog! birine dört yıldır teslim edilmiş, adeta keyif sürülüyor, yerinde duran yok, derslerin nasıl yapıl(ma)dığını/takip edil(me)diğini öğrencilerden duyuyoruz, asistan diye birileri bağımsız derse giriyor, ama sesleri duyanlar –maalesef- bulunamıyor. Miam’ı finanse eden Dr.Erol Üçer acaba işin farkında değil mi?
Yeni YÖK, kriterlerde “niteliğe” değil, “niceliğe” önem vermeye devam ediyor. A.Sarı’nın bahsettiği, olaylı 1982 sempozyumunda ben de ilk bildirimi vermiş, tartışmaların içinde kalmıştım.Bunu bir yazımda açıklamıştım.
Yazıdaki üniversitelerin birimlerinin yaptığı, ücretli sempozyumlar bölümüne de aynen katılıyoruz.
Diyeceksiniz ki sizde Müzdak olarak aynı uygulamayı yapıyorsunuz…Evet, biz STK olarak; sponsorsuz, kendi imkanlarımızla bir ay süren bir festival yapıyoruz…Ortak yaptığımız sempozyumlarda yer/mekan tahsisi dışında destek alamıyoruz. Masrafları alınan ücretlerden karşılıyoruz. Ama, bilim/sanat kurulu üyelerinden, bazı çağrılı davetlilerden, ve ortak olduğumuz üniversite personelinden ücret almıyoruz.
Sempozyumlarla ilgili olarak akademisyenlerin sorunları başlığı altında 7 yazı yazmıştım. Neden işlerin düzelmediğini
İlgili son yazımda kısaca bir kez daha yazdım.
Ama, bir şey değişmeyecek…
Çünkü, önce sanat kurumlarımızı; “ben” diyenlerden, “makamı” sadece görüntüde kullanıp, belli saatlerde göreve gelenlerden, makamın kaymağını yemeye çalışanlardan, makamı başka kapılar açmak için kullananlardan v.b. kurtarmak,unvanla birlikte sanatta üretimi artırmak lazım!…
ARAŞTIRMA MERKEZLERİ…
Üniversitelerimizde kurulan araştırma merkezleri ile ilgili bir yazı
yazmıştım.
Ben de, rahmetli Ercümend Berker hocamızdan beri (S.Ergin hocamla birlikte) İTÜ Türk Müziği Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin kurulması için çok uğraştım, ama başaramadım ve artık peşini bıraktım. Üniversitelerde; ilgili/ilgisiz merkezlerin kurulduğunu, kişilere makam verildiğini, seçimlerde oy için kullanıldığını ve zamanla işlevsiz bir halde kaldığını görmek üzücü… Oysa, yapılacak çok iş var…Üniversiteler; toplumun öncüsü olarak, sürekli hareket içinde olmalı. 7/24 yaşayan üniversiteler ve 7/24 açık kütüphaneler bulundukları ile/ilçeye ışık saçmalılar. İşte kurulup işlevsiz kalarak, ortadan kaldırılan yeni bir örnek:
24. İSTANBUL TÜRK MÜZİĞİ FESTİVALİ DEVAM EDİYOR….
2 Mayıs2017’de Beykent Üniversitesi Türk Müziği Korosu açılış konseri ile başlayan festival, Gebze’de verilen Sarkuysan Türk Müziği Korosu (solist: Aylin Şengün Taşcı), ASEM THM Topluluğu, Mavi Nota THM Topluluğu (Solist: Çetin Akdeniz), Erdal Erzican Müzik Kursu Konserleri ile (solist:Erdal Erzincan) devam ediyor. 15 sitede festival ile ilgili bilgilere yer verildi, ama köşe yazarlarından (B.Ayvazoğlu, Erkut Tezerdi,Karar gazetesi ve B.Ayeri hariç) hiç ses yok. Çoğu; milli kültür/sanat diyor, ama Türk müziğine çok uzaklar. İşte güzel bir örnek: “….Afşar'ın soruları söyleşiyi ilginç hale getirdi. Kıyafetler konusuna değindi. Ortada boyu çekmiş kispet benzeri siyah pantolonlar var. Üstte de aynı renk kolsuz tişörtler. Ne kıyafet, ne kıyafet! hanımefendi Avrupa'daki gösterilere ilgiyi merak etti. "Daha ilk anda çok beğendiler, bayıldılar" cevabı verildi. Ekrandaki hareketlere baktıkça Ramazan davulcuları daha başarılı. Yahu bu memlekette Anadolu Ateşi diye muazzam bir topluluk var. İçinden 120 "hey arkadaş" çıkar. Folklorik danslarını dünya ayakta alkışlıyor. Bu ülke ithal kovboylara mı kaldı. Belli ki yapılan hatır gönül işi. Ancak 2-3 cümleyle geçiştirilecek konuya 20 dakika ayırmak programcılık mı?Yine Gülay Afşar'a dönüp birkaç laf daha edeceğim. Türk Müziği ile hiç mi ilgisi yok? TSM veya THM alanında bunca başarıya nasıl kör olabiliyor? Ya da bu kadar mı kara cahil?....” Bu hafta uluslararası sempozyum var.Sonra Şişli Cemil Candaş Kent Kültür Merkezi’ne geçiyoruz;12 Mayıs Cuma, Tuğrul şan Müzik Merkezi (solistler: ozan Nyofu Tyson, Aşık Ali Sultan ve Zekeriya Kaptan), 13 Mayıs Cumartesi, Boğaziçi Türk Ezgileri Topluluğu (solist. Serap Kuzey), 14 Mayıs Pazar, Dört Yapraklı Yonca (solistler: Neveser Gerginok Öcal, Nazire Yağız Savran,Aylin Vatankoş Şenyaylar) konserleri ve 12 Mayıs Cuma Abidin Pak Öğretmenevi Korosu (solist. Çiğdem Yarkın) Bahçelievler Kültür Merkezi’nde, 14 Mayıs Pazar, Bakırköy Musıki Konservatuarı Vakfı Korosu (solistler:Çetinb Körükçü, Şehnaz Rizeli) Bakırköy İBB Cem Karaca Kültür Merkezin’de sizlerle olacak. Bekliyoruz.