BIST 9.831
DOLAR 32,58
EURO 35,04
ALTIN 2.460,10

ÜDS usulsüzlükleri ve Diyanet'te Fetö uzantıları….

Kurumlar; daima uyanık olmalı, gereğini yapmalıdır.

 

Önce belirtelim ki; Türkiye-Rusya ilişkilerinin eski günlerine dönmesinden mutluluk duyuyoruz. Ülkemizin, çevresindeki ülkelerle her alanda; seviyeli, güvenilir bir ortak olarak  ilişkilerini geliştirmesi en doğru yoldur...

Bernard Shaw, Bir insan ne kadar fazla şeyden utanırsa, o kadar hürmete layıktır.” demiş. Neden bu sözü aldık, açıklayalım. 

2008 den beri, ÜDS sınavlarında usulsüzlük yapıldığına mahkemeler karar verdi, köşe yazarları yazdı, sağır sultan bile duydu ama, ÜDS konusunda; harekete geçen  savcı olmadı ve YÖK’te de bir çalışma yok. Doç. olanlar, engin yabancı dilleri ile Prof. ta oldular/olmak üzereler… Yani utanma duygusu da kaybolmuş bazı akademisyenlerde!...

 İşte önemli bir bilgi daha;

“TOEFL dil belgesi mutlaka bir devlet üniversitesinden alınması gerekirken 22.02.2016’da bu şart kaldırılarak bir defaya mahsus olarak dışardan alınmış belgeler geçerli kılındı. Cemaate yakın bir dershaneden 15 bin TL karşılığı alınan bu yabancı dil belgesiyle 400’e yakın kişi sınavlarda geçmiş sayıldı. Şimdi YÖK’ün bu “özel şartla”  yabancı dil belgesi alanları  ve hangi kurumdan alındığını açıklaması gerekiyor. 22.02.2016’da dışardan alınan belgelerle kaç kişi  Doçentlik hakkı kazandı. Bu belgeleri hangi kurum  karşıladı. Bu belgeleri veren kurum ve belgeleri alan kişilerin FETÖ çetesiyle bağlantısı var mı? YÖK; basit bir araştırmayla bunu ortaya çıkarabilir. Böylece üniversitelere sızma girişiminin bir parçası açığa çıkarılmış olur. Şimdi bunu yapmasını YÖK’ten ve OSYM’den beklemek hepimizin hakkı…” ()

Olmaz,Olamaz…İnsan inanmak istemiyor, insanların gıpta ile baktığı, akademik alanda yapılan bu tür usulsüzlüklere…Bu kişiler akademik dünyada aramızda dolaşıyor, belki de idari görevler alıp kişilere hükmediyorlar…

Değerli okurlar, yıllardır diğer bazı yazarlar gibi,  bende bu sınav  usulsüzlükleri konusunda yazıyorum.  Üniversitelerde ÜDS(YDS) geçiş ücreti  10 bin dolar veya  30.bin Tl diye duyuyorduk. Yazıda 15 bin TL. deniyor, demek ki örgütlü bir bağlantı var…

Bir okurum yabancı dili geçmenin çok önemli olduğunu ve bir süre geçemeyenlerin üniversiteyi bırakması gerektiğini yazmış? Kalite sadece ÜDS’yi geçmekle mi olacak? Böyle mi yabancı dil geçilip kalite yükselecek? Bu Doç.ler mi derslerde doğruyu öğretecekler? “Etik olmayan” kişi öğrenciye ne verecek? “Ahlak” nerdesin?!...

Biz hakkı ile geçenlere bir şey demiyoruz. Ama, son yıllarda Doç. sınavını geçip, tek kelime İng. konuşamayan o kadar çok kişi var ki!.. Ve, sanki doğru yollardan kazanmışlar gibi, burunlarından kıl aldırmıyorlar!.. Ayrıca, hemen kadroyuda alıyorlar.  İlginç!..

Çözüm basit; bu kişileri alanlarında bir konu verilerek, sadece 15 dak. İng. anlatmaları istendiğinde durum anlaşılır zaten…

Bu sistem yüzünden; sınavları geçemeyen -hırslı- akademisyenler, usulsüzlüklerin tuzağına/içine düşmektedir..

YÖK ve OSYM; mutlaka bu ve benzer  konulara açıklık getirmeli, “etik”, “çalışkan” öğretim üyelerinin hakkını korumalı ve yeni yönetmeliklerle durumu düzeltme yoluna gitmelidir.

Y.Doç.Dr. lar için çözümü geçen yazımda belirtmiş ve ilgili mercilere de ulaştırmıştım.

Yanlış yapanın yanına kar kaldığı bir sistem doğru değildir

YAZIK….GÜNAH…AKADEMİK DÜNYA İÇİN ONUR KIRICI, UTANÇ VERİCİ BİR DURUM…

DİYANET VE FETÖ…

 Diyanet işleri Başkanlığı, geçtiğimiz ay, Din Şurası’nı topladı.. Yayınlanan 20 maddelik bildirgede; “Gülen’in dini ve din duyguları istismar ettiğini “açıkladı ve bu arada 2.560 kişiyi  görevden aldı. (Hani bilmiyorlardı?) Oysa Diyanete bağlı -yaklaşık 85 bin- cami hocalarımız sürekli halkla iç içedir,halkla sohbet ederler. Diyanet; “Fetö yapılanmasını bilmiyoruz/duymadık” diyecek en son kurumdur.

Kısaca; Diyanet’in “din istismarını anlaması için” FETÖ’nün  darbe teşebbüsüne kalkışması gerekmiyordu!…

Daha öncede yazmıştım; Güneydoğu’da gençlerin sıcak evlerini, ailesini; neden bıraktıklarının  ve nasıl dağa çıktıklarının  sosyologlarca belirlenmesi”, sonra   “çözümlerin hızla uygulanması” lazım. ()

Fetö tarafından kandırılmış bu insanların çoğu hala devlete dönmüyorlar, devletin yanında yer almıyorlar. Neden? Çok hızlı bir şekilde; “Fetö’nün A kadrosu tesbit edilmeli”, “cemaatten ve darbe teşebbüsünden beslenenler” bulunmalıdır.

Fethullah Gülen’e yakınlığıyla bilinen NBA oyuncusu Enes Kanter, babasının yazdığı “evlatlıktan reddetme” mektubuna cevap verdi. Kanter, yazdığı cevapta “Hocaefendi yolunda anam, babam, kardeşlerim tüm sülalem feda olsun” dedi ve yazdığı metnin sonuna “Enes (Kanter) Gülen” imzasını attı.”(Basından/08.08.2016)

Bu tipik bir örnek…Bu kişiler/gençler nasıl kandırılıyor? Hızla tesbiti yapılıp, alternatif çözümlere/uygulamaya geçilmelidir ki önümüzü görüp, devletimizi garantiye alalım….

Anlaşılıyor ki, birileri;  görevini yapmamış, ses çıkarmamış, rapor vermemiş, duymamazlığa vermiş!.. Ama, bu da suç değil mi?.. Özellikle; Gülen’le 20-30-40 yıl beraber çalışmış, ama hiçbir şeyi fark etmemiş”, “soruların çalındığını bile  duymamış”, “Hava Kuvvetleri imamı Adil Öksüz’ün 2002 den bu yana 109 defa yurda giriş yaptığına dikkat çekmemiş,”, "her kuruma neden imam atandığını sormamış", “örgüt elemanları arasında müthiş bir para trafiği olduğunu görmemiş”, “Fetö evliliklerini/boşanmalarını duymamış”, Fetö'nün “mali ayağını iyi araştırmamış”, Gülen’in Amerika hayranlığını ve okul açacağı yerlerdeki büyükelçiliklere gidip  biat edildiğini hissetmemiş”, “gördüklerini bir kez dahi sorgulamamış”, “herşeyi sonradan anlamış!”, şimdi de TV’lerde dolaşıp günah çıkaranlara/itirafçı olanlara (Örn. H.Gülerce, L.Erdoğan, N.Veren, A.Keleş) halk  güvenmiyor.…Bunlar bildiklerini  güvenlik güçlerine anlatsalar daha yararlı olacak. Buda böyle biline…

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nın (SETA), Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından yaptığı öncü niteliğindeki toplumsal algı araştırmasına göz atmak lazım.  ()

Bu arada; Ergenekon ve Balyoz süreçlerinde yaşanan 'iftira' furyası, bu kez darbe girişiminden sonra Fetö'cü yaftalaması ile yaşanıyor. Bir çok isim Fetö'cü etiketi yemeye başladı. Kurumlarda; karşıt kişileri sindirmek için Fetö damgası kullanılıyor. “Kiracı olarak oturduğu evin kirasını, ev sahibinin Bank Asya’daki hesabına yatıran bir kamu çalışanı, Şifa Ün. okuyan  kızının okul parasını Bank Asya’ya yatırması istenen kişi  PDY soruşturması kapsamında hakkında başka bir delil bulunamamasına rağmen açığa alındı.” (Basından)

Akıl almıyor; Fetö ekranlarda göklere çıkarılıyor, abartılar diz boyu, dinleyen halk dehşete düşüyor, bu tefrikalara bir an önce son verilmeli, bilgiler emniyete verilmeli ve  tesbit  edilerek  gereken yapmalı… Ayrıca,işten el çektirilenlerin yerine Fetö, deşifre olmamış kişileri yerleştirme gayretindeymiş. Aman, dikkat…

Unutmayalım; bu vatan dün ve bugün de, kendisini ve aklını; başkalarına/bir faniye ipotek/biat etmeyen, okuyan/yazan/üreten, “olaylar karşısında kendini sorgulayabilen”, vatanına bağlı, milletini seven “aklıselim insanlarla”  yoluna ilelebet devam edecektir…

VE..ÜLKE;  EKİM-ARALIK ARASINDA YAPILACAK ERKEN SEÇİME DOĞRU GİDİYOR…

MECİDİYEKÖY-ÇAMLICA TELEFERİK PROJESİ…
            Aylardır konuşulan Mecidiyeköy-Çamlıca teleferik projesi iptal edildi. Proje Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Çamlıca'da yaptırdığı camiye yolcu taşıyacaktı. 10 kilometre hat üzerinde 6 istasyondan oluşan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) 2016 bütçe programına da giren teleferik projesinin iptaline ilişkin teklif 21 Temmuz günü İBB Meclisi'nde görüşüldü. Oylanan İmar ve Bayındırlık Komisyonu raporunda Mecidiyeköy-Zincirlikuyu-Altunizade-Çamlıca arasındaki teleferik güzergahında farklı ulaşım alternatiflerinin çalışıldığı bu yüzden teleferik projesinden vazgeçildiği belirtildi. Komisyon, projenin iptalini kamu yararı taşıdığı için uygun buldu. Altunizade'den itibaren mevcut olan metro uzatılarak Çamlıca Camii'ne ulaşım sağlanacak. Metro 3.5 kilometre daha uzayacak, fakat direkt camiye kadar gidemeyecek, caminin yakın bir noktasında durak kurulacak.”

ZEYTİNLİ ROCK FESTİVALİ…

Gençlerin  özlemle beklediği Edremit Zeytinli Rock Festivali, bu yıl 4 gün değil 5 gün sürecek. Geçtiğimiz yıl 100.000' den fazla müzikseveri buluşturarak, izleyici rekoru kırmayı başaran Festival 24 - 29 Ağustos 2016  tarihleri arasında Dalyan Sahili'nde Milyon Yapım tarafından hazırlanıyor. Umut Kuzey genel koordinatörlüğünde organizasyonu yapılan “deniz, kum, güneş ve %100 rock müzik” sloganı ile yola çıkan Zeytinli Rock Festivali, bu yıl da rock ve alternatif müzik dünyasının en iyi sanatçı ve gruplarını bir araya getiriyor.  Festivalin direktörü Umut Kuzey,müzikseverlerden büyük ilgi gören festivale 1 gün daha eklemeye karar verdiklerini açıkladı. Açılışı 24 Ağustos’ta yapılacak festivalde sahne alacak sanatçılar arasına Selda Bağcan&Boom Pam, Bülent Ortaçgil, Kurtalan Ekspres, İskender Paydaş, Ünlü, Moğollar ve Flört grupları da eklendi.