BIST 9.773
DOLAR 32,57
EURO 34,98
ALTIN 2.456,43

TÜİK; “eğitimin ve kadınların durumu iyi değil…”

TÜİK raporu, bakanlıklar, eğitim, üniversiteler, Y.Doç.ler, öğretmenler, kadınlar günü,kadınım, etiklik, proje

TÜİK istatistiklerine göre, eğitimde çok büyük gelişme sağlanamamış gözüküyor. Bunun sebepleri arasında öğretmenlik/öğretim elemanlığı ve öğrenci profilinin  son yıllarda bilinen sebeplerle düşmesi olsa gerek…(Bakan Sn. Fikri Işık’ın umut veren açıklamalarının gerçekleşmesini bekliyoruz.)

Bir kişi görevini aşkla yapmazsa, mesleğine saygı duymaz işine dört elle sarılmazsa, içinde öğrenme/öğretme isteği kalmamışsa istediğiniz kadar okul açın, tablet bilgisayar dağıtın, üniversiteleri çoğaltın bir kademe ileriye gidemezsiniz…

Zaten, maaş yetersizliği ile zorlanan eğitim camiasının –özellikle öğretmenler/Y.Doç./Arş.Gör.lerin- hiç değilse çalışma ve özlük hakları konusunda bir el uzatılması beklenir, açıklamalar yapılır, torba yasalar çıkar, ama nafile…

Haklı/etik  olanın, çalışanın  ödüllendirilmediği, ayak oyunlarına mağlup edildiği bir sistem geri kalmaya, ya da eğitimi geri çekmeye mahkumdur.

Çok kolay bir yönetmelikle çözülebilecek, kurumu/alanı/çalışanları rahatlatacak konular bir türlü çözülmez...

Çözüm konusunda üst makamlara, -o kadar çok- yazılan raporlar, görev değişiklikleri ile hep geri plana atılır, okunmaz/bilinmez bile…

İlginçtir; Milli Eğitim Şurası’nda alınan kararlar bile uygulanmaz bu ülkede….

Basında, eğitim alanında köşe yazısı yayınlanan yazarları takip ettiğinizde; bir çok sorunun çözülemediği, yıllara sarkıtıldığı, bu durumun küskünlük yarattığı görülür. Bu tecrübeli yazarların önerdiği konuları da yetkililerce –nedense- dikkate alınmaz.

Özellikle birinin yaptığını, birinin yıkmaya çalıştığı -bize ait- eğitim sistemi ile ilerleme sağlamak mümkün değildir.

Sonra, yapılan anketleri, çalışmaları herkes kendine göre yorumlar ve herkes haklı olduklarını, ellerinde imkan olmadığını söyler, devleti –yani yönetenleri- suçlarlar…

İlgili kurumlar, kendi alanlarında araştırma/anket yaparlar ve açıklarlar ki, siyasi irade yani Bakanlıklar bu sonuçlara göre tedbir alsınlar/çözüm yolları bulsunlar. Ülke böyle gelişecektir, yoksa her kurumun topu başkasına attığı durumda çözüm/ilerleme zorlaşacak, eğitimde, çalışma hayatında  kızlarımızın/kadınlarımızın eksikliği de sürüp gidecektir.

Kısaca; eğitime bilimsel yaklaşılmadığı, cinsiyet ayırımı giderilmediği sürece bu böyle gider…

Kadınlarımızın/kızlarımızın sorunları eğitimin en önemli parçasıdır. Ve, kadınlarımız sanat gibi partiler üstü bir konumda düşünülmelidir.

Gelelim TÜİK istatistiklerine;

1/ Son 4 yılda, temel eğitimlerini tamamlayamadan evlendirilen (18 yaş altı) kız çocuk sayısı 226 bin 428 miş. (Bu konunun, dizi ve filmlerimizde  yoğun olarak işlendiği ve yasaların uygulanmadığı görülüyor)
2/ 2011 seçim sonuçlarına göre, 550 milletvekilinin 79’u kadınmış.(2014  yerel seçimlerinde de durum parlak değil.İstanbul’da sadece AK Parti Maltepe Belediye Başk.adayı ve CHP  Beyoğlu Bel. Başk. kadındır. BDP ise eş başkanlarının çoğunu kadın adaylardan göstermiştir)
3/ 29 Mart 2009 yerel seçim sonuçlarına göre;16 Büyükşehir belediyesi başkanı, 3.281 il genel meclisi üyesinin  3.166’sı erkekmiş. (Mart 2014 yerel seçim listelerinde de durum pek değişmedi. AK Parti 4/1 kuralını işletti, ama CHP de kural konmadı –Şişli de bile CHP ilk kadın aday 13. sırada- Ne de olsa erkek egemen bir toplumuz!...)
4/ 61 hükümette, 1656 erkek, 34 kadın bakan yer almış.     
5/ Dünya ortalamasına göre kadın istihdam oranı %51, Türkiye’de % 28,2. Türkiye bu konuda dünya sıralamasında 135 ülke arasında 120. sıradaymış.(Bu fena sayılmaz, kadınların istihdamında gözle görülür bir artış var ki, bu iyi, ama devam etmelidir…)
6/ Her 4 kadından 1’i fiziksel şiddet mağduruymuş. (Bilindiği üzere;6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, 8 Mart 2012 yılında yürürlüğe girdi, bir yıl içinde şiddet mağduru 52 bin 118 kadın hakkında koruma kararı verildi. 7. madde ile birlikte değerlendirilmelidir.)

7/ 2014 Ocak ayında 23, 2013 yılında 214 kadın öldürülmüş. (Çok büyük bir rakam bu….Hep söylüyorum, bu gibi toplumsal olaylarda, sosyologların alana inip, sebep-sonuç ilişkisini araştırmaları, yetkililere raporlar vermeleri –acilen- şarttır. Geçen yazımda örnekler verdiğim/eleştirdiğim dizi ve filmlerin bir yansıması olsa gerek!...
Adalet Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre kadın cinayetleri, son 4 yılda % 1400 artmış.)

Dün kadınlar günüydü ve demeçlerden, afişlerden geçilmiyor, söz de, kadınlar günü kutlanıyordu…*

Peki ya uygulamalar…

İşte yukarda ki rapor  açık bir gösterge, hepimize bir mesaj…

İnanın; gelişen, büyüyen 2023’ü hedefleyen ülkemize yakışmıyor…

Şimdi,  ilgili makamların  harekete geçme, bu sonuçları ters yüz etme zamanı…

Hadi bakalım, “enerjimizi boşa harcamayalım…”

 

*Tüm kadınlarımızın bu özel gününü kutlar, sağlık, esenlik ve mutluluklar dilerim. Önce Anneleri eğitmek/geliştirmek gerekli ki çocuklarımızda ülkeye yararlı/üretken insan olsunlar. Bu konuda özellikle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na önemli görevler düşüyor. Kadınlarımıza rahmetli Tanju Okan tarafından dillere düşmüş bir şiiri armağan ediyorum.

 

Eşyalar toplanmış seninle birlikte
Anılar saçılmış odaya her yere
Sevdiğim o koku yok artık bu evde
Sen
Kıyıda köşede gülüşün kaybolmuş
Ne olur terketme yalnızlık çok acı
Bu renksiz dünyayı sevmiştik birlikte
Sen kadınım
Hatırla o günü karşıki sokakta
Seni öptüğümü ilk defa hayatta
Kollarımda benim ilkbahar sabahım
Sen
Sönmüş bak ışıklar ev nasıl karanlık
O ılık aydınlık yuvamız soğumuş
Geceler bitmiyor ağlıyorum artık
Sen kadınım

Eşyalar toplanmış seninle birlikte
Anılar saçılmış odaya her yere
Sevdiğim o koku yok artık bu evde
Sen
Masamız köşede öylece duruyor
Bardaklar boşalmış herbiri bir yerde
Sanki hepsi hasret senin nefesine
Sen kadınım
Bana bıraktığın bütün bu hayatın
Yaşanan aşkların değeri yok artık
Ben sensiz olamam artık anlıyorum
Sen
Şimdi çok yalnızım
Ne olur kal benimle o kapıyı kapat
Elini ver bana
Dışarda yalnız, yalnız üşüyorum
Sen kadınım