BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.434,26

Tanpınar’ın Türkü’sü (Tanpınar’dan Anadolu’nun Yazılmamış Romanlarına)

Bu eser; müzik insanlarının kütüphanelerinde bulunmalıdır.

Büyük Frederick  demiş ki; “Bir ülkede sanat ve fikirden daha çok siyaset konuşuluyorsa, orada keseler şişmiş ama kafalar boşalmıştır.”  

Şimdi diyeceksiniz;  bu kaos ortamında sanata/müziğe ne gerek var?

Ya da “sıra sanata/müziğe geliyor mu ki?”

Toplumu bir arada tutan, gençlerin zararlı mihraklardan kurtulmasını, sosyalleşmesini  sağlayan en önemli unsurlar “sanat ve kültürdür.”

Zaten; genelde çok yazan ve okuyan bir toplum değiliz ve olamıyoruz da…O nedenle yapılan çalışmaları önemsiyor ve destek olmaya çalışıyoruz. Aşağıdaki eserde güzel ve önemli bir çalışma, siz değerli okurlarımızı bilgilendirmek istedik.

Ahmet Hamdi Tanpınar; Türk romancı, öykücü, şair, öğretmen, çevirmen, edebiyat tarihçisi, siyasetçi olarak 1901-1962 yılları arasında yaşamış. Tanpınar’ın hikaye kitapları: Abdullah Efendinin Rüyaları (1943), Yaz Yağmuru (1955), Hikayeler (1983), Romanları: Huzur (1949), Saatleri Ayarlama Enstitüsü (1962), Sahnenin Dışındakiler (1973), Mahur Beste (1975), Aydaki Kadın (1987), Denemeleri: Beş Şehir (1946), Yahya Kemal (1961), Edebiyat Üzerine Makaleler (1969), Yaşadığım Gibi (1970). Monografi:XIX. Asır Türk Edebiyat Tarihi (1949). “Ahmet Hamdi Tanpınar’ ın Mektupları”nı da Zeynep Kerman derledi (1974; genişletilmiş ikinci basım, 1992)

 “İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde dersler veren Nurettin Albayrak, Tanpınar’ın Türküsü’nde; Ahmet Hamdi Tanpınar’ın eserlerini analiz ederek, yazarın “musiki sevdasını” yorumlamış.

Türk aydınları içinde genel anlamıyla halk edebiyatının çeşitli yönlerine, özel olarak da türkülere yer veren isimlerin başında Tanpınar’ın yer aldığını söyleyen Albayrak, “Tanpınar, eserlerinde yalnızca türkülere yer vermekle kalmamış, bunlara bağlı olarak Anadolu insanını hemen her yönüyle dile getirmiş; adeta türkülerden hareketle Anadolu insanı üzerinde pek çok değerlendirmelerde bulunmuştur” diyor.

Tanpınar, eserlerinde ve yazılarında en çok; İsmail Dede Efendi, Itri, Tab’i Mustafa Efendi, Ebubekir Ağa, Ali Nutki Dede, Abdülbaki Dede ve Şakir Ağa gibi isimlerin bestelerinden söz eder. Musikiyi kültürle ilişkilendirir.

Kaleme aldığı ‘Edebiyat Üzerine Makaleler’de, kültürel bütünselliğin ve sürekliliğin yitirilişinin, kimlik bunalımının ana nedeni olduğunu belirtir ve şunları yazar:

“…Türk müziği, uygarlığın temel taşı olması gerekirken bu bunalımdan en çok nasibini almış türdür.”

Tanpınar’a göre musiki bizim ‘bütün medeniyetimiz’dir. Bunu da ‘Huzur’ romanında şöyle ifade eder:

 “Bütün medeniyetimiz, kirimiz, güzel taraflarımız, hepsi musikiydi. Garbın bizi anlamaması, aramızda yabancı olarak gezmesi de yine onu anlamamaktan geliyordu.”

Tanpınar, Batı musikisinde en çok dinlediği Wagner, Bach, Mozart, ve Beethoven gibi müzisyenlerin eserlerinden yola çıkarak; Türk musikisinde esas olanın ‘insan’, Batı klasik müziğinde ise ‘alet’ olduğunu söyler.

Eserlerinde musiki üzerinde önemle duran Tanpınar, konuyla ilgili beş yazı kaleme almış. Bu makaleler; Musiki Hülyaları’, ‘İstanbul Konservatuarı ve Musikimiz’, ‘İsmail Dede’, ‘Musikiye Dair’, ‘Yahya Kemal ve Türk Musikisi’dir.

Tanpınar, Dede’nin ‘Mahur Beste’sini ilk dinlediği zaman yaşadığı duyguları da ‘Edebiyat Üzerine Makaleler’de; “Birdenbire gözlerimin önünde çıplak bir manzaraya tek başına hakim olan büyük bir ağaç canlandı. Halbuki bu besteye o anda dinlemeye hazırlanmış değildim. Bu hayalin meydana gelmesi uyanık halde görülen bir rüyadır” sözleriyle ifade eder. 

Özellikle Türk Müziği Konservatuarları öğretim elemanları ve öğrencileri için bir kaynak eser olmuş. Hocamıza bilinmeyenleri ya da dikkat çekmeyenleri ortaya çıkardığı ve böyle bir analiz yaptığı için teşekkür ediyoruz.

(Nurettin Albayrak, Kapı Yayınları 290 sayfa / 19 TL)

()

GÜNÜN TURİZM HABERİ…

“Turizmde dünya devleri arasında bulunan Travelbook Almanya turizm dergisi ve internet sayfası, Ağustos ayı sayısında Akdeniz'e kıyısı olan ülkelerin görülmeye değer limanlarına yer verdi.  Dergi, Bodrum Limanı'nı en güzel sekiz liman arasında ikinci sırada gösterdi. Haberde ayrıca, Bodrum, beyaz binaları nedeniyle 'Beyaz Şehir' olarak adlandırılarak, "Kentin karakteristik beyaz evlerine, içerisinde sualtı arkeoloji müzesi bulunan eski Haçlı Kalesi (Aziz Peter Kalesi) hakim" denildi. Lüks yatları bünyesinde barındıran Milta Marina A.Ş.'nin de içinde bulunduğu tarihi limanın yanı sıra Mantarburnu'ndaki Gemi Yanaşma İskelesi'nin kente olan ilgiyi arttırdığı belirtildi. 'www. travelbook.de'nin en güzel sekiz liman arasında İsrail'in Akko Limanı birinci, Fransa'nın Cannes Limanı üçüncü, Yunanistan'ın Chania Limanı dördüncü, İspanya'nın Malaga Limanı beşinci, İtalya'nın Portofino Limanı altıncı, Fas'ın Tanger Limanı yedinci ve İtalya'nın Trani Limanı sekizinci sırada yer verildi.”  (Yaşar Anter / Bodrum –Muğla/ DHA) 

HAFTANIN YAZISI

Yazılardaki/raporlardaki/bildirilerdeki/tezlerdeki/ yayımlanmış kitaplardaki; noktalama işaretlerine ve Türkçe imla kurallarına önem verdiğimi hep belirtiyorum.

İşte bu konuya değinen Sn. A.Saydam’ın güzel bir yazısını vermek istiyorum; 

“Noktalama işaretleri, ses tonuna, vurgulamalara, konuşma diline; vücut dili jestüeline tekabül eder. Çeşitli uzunluklardaki duraklamalar (durulması gereken zaman dilimine göre: virgül, noktalı virgül, düşünce çizgisi, nokta, üç nokta, paragraf başı), konuşma başlangıçları (kısa çizgi) şaşkınlık - nida – ifadeleri (ünlem), cümlenin sonunda tonlamanın yukarı doğru gitmesi gerektiğini belirten (soru işareti) vb… olmadan metin yavan kalır……Bilindiği üzere parantez içinde ünlem bir negasyon ve istihza ifadesidir…Peki 'İmaj' sözcüğünün arkasındaki ünlemin hikmeti nedir? Latincede 'imitare' (taklit) sözcüğünden gelen 'imaj'ın neden demode, arkaik, naftalin kokan, yanlış yerde ve yanlış şekilde kullanılan bir kavram olduğunu 11 yıl önce ilk baskısı yayınlanmış olan Algılama Yönetimi adlı kitabımızda etraflıca yazdık. Ayrıntı isteyen meraklısı bir zahmet oraya bakıverecek. Merak etmeyene de laf anlatmanın zaten bir anlamı yoktur…()