Taksim bombasındaki derinlik nedir!?
Olan biteni anlamak için,olayları üst üste getirmenin bir yol olduğunu artık biliyoruz..
Olan biteni anlamak için, olayları üst üste getirmenin bir yol
olduğunu artık biliyoruz..
Öyle yapalım…
Taksim’i kana bulayan canlı bombanın üzerinden yola çıkıp günlerce
geriye gidelim..
Yargıtay Başsavcısı’ndan gelen ve Ak Parti üzerine
“kapatılma’” sinyalleri veren demeçten
başlayalım..
Seri bir geçişle “29 Ekim” akşamına ulaşıp
soralım.. ”Asker neden resepsiyona
katılmadı!?”
Cumhurbaşkanı, siyasetle olduğu gibi Genelkurmay ile de yakın
diyalog içerisinde olduğunu açıklıyor.. Kaldı ki, hem askeri
danışmanı, hem askeri yaver, muhafız alayı etrafında.. Yani
Genelkurmay’la birlikteliği teması en üst düzeyde... Abdullah Gül
gibi hem tecrübeli,hem de soğukkanlı bir lider, ön araştırma
yapmadan, ”resepsiyonu teke indirme kararı” alır
mı!?
Kaldı ki ”ön işaretler” müspettir!..
Yani Asker zaten Hayrunisa Hanım’a gereken protokol uyumunu
gösteriyor..
“Aslan Güner vakası” da daha çok yeni Genelkurmay
tarafından açıklandı..
Zemin bu kadar müsaitken, bu tavır neden ortaya çıkıverdi!..
Bu noktada acaba, iktidarın İran konusunda ABD ile yavaştan
başlayan bir gerginlik içerisinde olmanın yansımaları akla
getirilebilir mi!!?
Şeytanın avukatlığına devam edelim..
Kılıçdaroğlu, neden demeçlerini alabildiğine hırçınlaştırabiliyor
ve iktidara karşı ağır hakaretlere başvurabiliyor..?
Kılıçdaroğlu’na gelen sinyal var mıdır?!.. CHP liderinin son
günlerde sık sık kullandığı bir demeç var.. Her iki lafın birinde,
iktidarı dışarıya şikayet ettiğini anlatıyor!! Ona “dışarıdan”
gelen destek nedir?!
Son günlerde “oyuna sürülen” iki tip çok dikkat
çekicidir.. Aczmendi Müslüm Gündüz ile Cubbeli Ahmet adlı kişiler..
Bu adamların icraatları “kontr faaliyetlerle”
uyumludur..
Hürriyet Başyazarı üzerinden çıkarılan gerginliğin bir yüzüne de
bakmak gerekir.. Yazarın ağır hakareti geri plana çekilirken,
iktidara fatura edilen “Muhalifler tasfiye
ediliyor” propagandası da alabildiğine
kullanılmaktadır..
Tam bu noktada ,Taksim Meydanı canlı bomba ile sarsılıyor…
Bu, birkaç başlık size komplo teorisi gibi de gelebilir ama..
Çok kişi de ,”28 Şubat” tezgahını da
hatırlayabilir, bu olan bitenlerden..