BIST 9.916
DOLAR 32,47
EURO 34,79
ALTIN 2.440,57

Siz de Milletin Önüne Yatacaksınız!

Aslında söylediklerine ve yaptıklarına bakılırsa sürpriz dememek lazım lakin ahlak sınırlarını çokça aştığı için sürpriz diyerek aslında kamufle de etmiş oluyorum.

Şeytanın yaratılması hayırdır, güzeldir.

Ama onun sözünü tutmak kötüdür. Mesela, yemeğin ateşte pişmesi güzeldir.

Ama aynı ateşe elini uzatırsan yakar, düşmanın olur.

Şeytan da cennetimizi pişirmek için yaratılmıştır. Yaratılması güzeldir. Ama ona elimizi kaptırmak kötüdür.

Sizin de bildiğiniz gibi, elmasla kömürün aslı karbondur.

Ancak diziliş farklılığından dolayı biri elmas diğeri kömür oluyor. İşte insanın aslı da birdir.

Babası Âdem (a.s), yapısı topraktır.

Ama diziliş farklılığından biri elmas gibi, diğeri de kömür gibi oluyor.

Bu farklılığı göstermek, kimin elmas, kimin de kömür olduğunun anlaşılması için şeytan yaratılmıştır.

Elbette elmasın ve kömürün nereye gideceğini söylemeye gerek yoktur.

Milletin namusuna zarar veren bir kişi yakalanıp, hâkim karşısına çıkarıldığı zaman, hâkim suçluyu cürmüne göre cezaya çarptırır, mahkûm eder.

Bu adam cezayı hak ettiği için kimse kendisine acımaz ve “Yazık oldu” demez.

İnsan bilerek veya bilmeyerek yaptığı bütün bu zulüm ve haksızlıkların cezasını dünyada ve âhirette çekeceği için, kendi kendini azabın içine atmış oluyor!

Bu açıklamalardan sonra gelelim gündem konumuza; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu her zamankinden biraz daha farklı bir sürpriz yaşattı

Aslında söylediklerine ve yaptıklarına bakılırsa sürpriz dememek lazım lakin ahlak sınırlarını çokça aştığı için sürpriz diyerek aslında kamufle de etmiş oluyorum.

Genel Başkan Kılıçdaroğlu, bu kez hakaretini bir anneye, bir bayana, bir bakana yapmış oldu.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'na yöneltti hakaretini.

Kullandığı ifade sansür olmaksızın kullanılamayacak bir ifade maalesef.

Hadi o bir bayan için zikrettiği ifadelerle kömür renginin karakterini ve hangi çuvala gireceğinin bir kez daha ispatını yaptı.

Ama çok ironik ve komik olan ise müdafaası CHP tarafından bir bayana yaptırıldı.

Lügat ve ıstılahi manası zikredilerek müdafaa edilmeye çalışıldı.

Amacım siyasi bir yazı kaleme almak değil. Sadece elmasın ve kömürün farklılığına istinaden hangi şekilde muamelede bulunulacağıdır.

Millet ve insan olarak bizler kömüre verilmesi gereken değeri bildiğimiz ve uyguladığımız gibi elmasa verdiğimiz değerde ortadadır.

Kıble duvarına yakın, bir küp mermer şeklinde, caminin giriş kapısı hizasında bulunan taş da yatılacak mekânlardan biridir.

Ve bu taşa herkesin önünde yatarız.

Herkesin önünde yatmış olmanın izahatlarından bir tanesi; çıkacağımız yolculuğun başlangıç durağı sayılabilir.

Ve bu başlangıçta milletin önüne yatarak milletin şahitliği doğrultusunda yolculuğa, hangi heybeye koyulmak üzere karar kılınacağının işareti ile adım atarız.

Bakın aslında bende bir açıklama yapıyorum farkında mısınız?

Lügat anlamlandırılması ile müdafaaya kalkılıyorsa bu açıklama elzem oldu gibi.

Hepimiz milletin önüne yatacağız ve yolculuğa çıkacağız.

Ya kömürden siyah ya elmastan parlak geleceğimiz için.

Yani demem o ki sizde milletin önüne yatacaksınız!