BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.437,99

Sakın Bayrağımızla uğraşmayın…

Başbakan, TBMM, Bayrak, vatan, millet, çözüm,HDP, şairlerimiz,Üniversiteler, Merkezler

Ülkemizin en hassas olduğu “vatan bölünmezliği ve bayrak” üzerinde oynanan oyunlar son günlerde yine artmaya başladı. Çözüm yerine çözümsüzlük için çabalayanlar var…Bakın, son bayrak olayı milliyetçi kesimleri sokağa döktü…Ancak; her olumsuz olayı provakosyon diye adlandırmak yerine, önlem almak, olay olmadan önlemek gerekmez mi?

Haddini bilmez bir kişinin daha kimlik tesbiti yapılmadan “çocuk” diye yansıtılmasının amacı ne? HDP Muş Milletvekili Demir Çelik'in  savaş tehdidi! sözlerine ne demeli…Her kes prim peşinde… Terörle Mücadele Kanunu'nun kaldırılmasını isteyen Çelik, Avrupa Konseyi bölgesel yerel yönetimler özerklik şartının kabul edilmemesi halinde savaşın Türkiye'nin kapısını çalacağını söylemiş. Yok artık.. HDP, TBMM de temsil edilen siyasi parti mi? terörü destekleyen bir kuruluş mu? 

"HDP'lilerin bulunduğu otobüsün önü Lice yakınlarındaki Fisova Mevkii'nde yol kontrolü yapan yüzleri kapalı bir grup PKK'lı tarafından durduruldu. Teröristlerden biri otobüse binerek bir süre Sabahat Tuncel ile konuştu. PKK'lı teröristlerin HDP otobüsünü durdurarak medya önünde şov yapmaları, 2 yıl önce Şemdinli'de yol kesen teröristlerle kucaklaşan BDP'li vekilleri hatırlattı."(Gazeteler,11.06.2014)

Nedir bu aymazlık…

Sn. Başbakanımızın “yetti artık, bu şımarıklıktan vaz geçin” demesini bekliyoruz…

Nasıl bu kadar gözü kararıyor o gençlerin? O gençler, üzerinde yaşadığı, havasını soluduğu, ailesinin geçimini sağladığı topraklara, hangi yönetim olursa olsun (30 yıl oldu) karşı çıkmayı nasıl başarıyorlar? Hangi okullarda, hangi öğretmenlerden nasıl ders alıyorlar? Ne öğreni(mi)yorlar?

Mustafa Kemal’in önderliğinde Kurtuluş savaşını birlikte yaptıkları ve bu toprakları kazandıkları atalarına nasıl ihanet içinde olabiliyorlar? Nasıl bir ruh halidir bu?

Bölge üniversiteleri hızla bu konularıda araştırmalar yapmalı, yönetimin eline çözüm yolları sunmalıdır? Sadece  mekezler kurarak, müdür atayarak hizmet yapılamaz…

Yeni yetişen çocukların, teröristi bir kurtarıcı olarak görmesinin önüne geçilmelidir…Yakıp yıktığı, ateşe verdiği yerlerin parasının kendi cebinden ödendiğini, parke taşlarını söküp attığı  yollarda kendisinin yürüyeceğini, camlarını kırdığı  bankaya kendisinin gideceğini, yaktığı  otobüsle kendisinin sevdiklerine ulaşacağını, hiçbir ülkede terörün kazanmadığını, kendilerinin ön saflarda kulanıldığını anlatmak lazım…

Bakın vatan,bayrak üzerine şairlerimiz  neler demiş, sadece birkaç örnek sunuyoruz:

Anadolu Aşıkları

Anadolu Aşkı gönül erleri.
Mevlâna ve Yunus esas pirleri.
Geride bırakıp bütün körleri.
Anadolu’m öz vatanım ben geldim.

Dağ oba demeden kurduk çadırı.
Canımıza candır dostun hatırı.
Ahtı vefa bilip iki satırı.
Anadolu’m öz vatanım ben geldim.

Doğrudan ayrılmaz asla özümüz.
Vatan, Bayrak için pektir gözümüz.
Türklük meşâlemiz tektir sözümüz.
Anadolu’m öz vatanım ben geldim.

Sığırtmaç kopuzla düşmüşüz yola.
Saf tutmuşuz Malazgirt’te kol kola.
Birliktir çağrımız hem sağ hem sola.
Anadolu’m öz vatanım ben geldim.  (Hüsetin Sığırtmaç, Bursa 24 Mayıs 2006)


Vatan Destanı (Milli Marş güftesi üzerine yazılmış)

O kadar dolu ki toprağın şanla,
Bir değil sanki bin vatan gibisin,
Yüce dağlarına çöken dumanla,
Göklerde yazılı destan gibisin.

Hep böyîe bulutlar içinde başın,
Hilâli kucaklar her vatandaşın.
Geçse de asırlar, tazedir başın,
O kadar levendsin, fidan gibisin.

Çiçeksin, bayılır kuşlar kokundan,
Her dalın bir yay ki zümrüt okundan.
Müjdeler fısıldar Ergcnekon’dan:
Bu sese gönülden hayran gibisin.

Ey bütün cihana bedel Türk ili,
Açtığın cenklerin yoktur evveli.
Tarih bir nehir ki coşkundur seli,
Sen ona nisbetle umman gibisin.

Bir yandan hep böyle taştın, köpürdün
Bir yandan cefalı bir ömür sürdün.
Fakat ne derece ezildinse dün,
Şimdi yine tunçtan kalkan gibisin.

Bir insan nihayet kemikle ettir,
Bu et, bu kemiğe can hürriyettir.
En büyük hürriyet cumhuriyettir,
Demek ki şimdi sen bin can gibisin.

Ey ana toprağı, Ey Anadolu,
Açıldı önünde türklüğün yolu.
Hamdolsun her yanın bereket dolu,
Cennette bir yeşil meydan gibisin.

Yeni bir ay ördün al bayrağına,
Girdin en sonunda irfan bağına,
Medenî hayatın nur ırmağına,
Ezelden susamış ceylan gibisin… (Halid Fahri OZANSOY)

 


Millet Sevgisi

Bir milleti sevmek, bu mudur sanki?
Keşkek çorbasına, garnitür yaptın
Gönlümde kalıcı imarın hangi?
“Keşke”yle dövünüp, benliğe taptın

İrademiz kiralık mı, satlık mı?
Egemenlik mera mıdır, otluk mu?
Top gibi oynanır, yoksa “şut”luk mu?
Ben seçtim gönderdim, sen ise teptin

Millet bir bütündür, takas edemem
Fikri alkışlarım, makas edemem
Tercihi mülküme, karkas edemem
Cemiyet bir kale, sen ise toptun

Bilmeyenler varsa, sorsun danışsın
Torbasında, insaf olan konuşsun
Çoğunluk terfide, çukur inişsin
Sen vicdana joptun, ve halktan koptun  (Ali Rıza Malkoç)

 

Bir millet istiyorum

Birbirine kenetlenmiş bir millet istiyorum
Her türlü bölücü tezgahlara rağmen
Dimdik ayakta duran bir millet…

İnce duygulu bir millet istiyorum
Bir vatandaşı öldü diye tüm ülkede yas ilan eden
Kısacası insana insan olduğu için önem veren bir millet…

İnaçlı bir millet istiyorum
İbadetlerinde zirve yapmış
Ahlak ve erdemliliğin abidesi bir millet…

Dürüst bir millet istiyorum
Faizi ve kumarı hudutlarının dışına atan
Tüm mülkünü kardeşleriyle paylaşan bir millet…

Tefekkür sahibi bir millet istiyorum
Bir elinde kağıt bir elinde kalem
Allah’ın mucizelerini kayda geçen bir millet…

Dindar bir millet istiyorum
Sakat olduğu halde sürünerek mabedine giden
camilerini yatmak için değil kulluk için kulunlan bir millet…

ve bir millet istiyorum tüm yolları İslam hoşgörüsü ve kardeşliğe çıkan
medeniyetler medeniyeti imar eden bir millet (Seyyid Kemerkaya)

Not: Bildiğiniz gibi yazı günlerim P.be-Pazar, Bu önemli olay üzerine araya girmek zorunda kaldım.Yazar arkadaşlarımdan özür dilerim.