BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  GÜNCEL

Saadet ittifak için kırmızı çizgiyi çizdi!

Erbakan sonrası Saadet Partisi yeni yol haritasını çiziyor. Kamalak'tan internethaber'e çok özel açıklamalar...

Abone ol

Nergis DEMİRKAYA
İNTERNETHABER

ANKARA- Askerin sürpriz katılımı nedeniyle "28 Şubat'ın cenazesi kaldırıldı" yorumlarına neden olan eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın toprağa verilmesinden sonra Saadet Partisi'nde taşlar yavaş yavaş yerine oturmaya başladı.

Seçim sonrası yapılacak kongreye kadar genel başkanlık koltuğuna oturan Erbakan'ın 40 yıllık yol arkadaşı Mustafa Kamalak Necip Fazıl'ın "Ortada kalırsa bu büyük yapı, onu sürdürmeyen çırak utansın" sözünü rehber alarak çalışmaya başladı.

Kamalak'ın önünde ilk iş olarak Erbakan'ın ölmeden önce başlattığı ittifak görüşmelerini sonuçlandırmak var. Ama her seçim öncesinde olduğu gibi bu ittifak görüşmeleri de pek çok krize gebe. Tartışma konusu hangi çatı altında seçime gidileceğinde. Kamalak'a göre bunun yanıtı net. "Milli Görüş başkasının çatısı altında seçime girerse ittifaktan beklenen sonuç elde edilemez" diyen Kamalak "Çatı Saadet Partisi'dir" diyerek kırmızı çizgiyi çekiyor. Kamalak'a göre ittifak için görüşen partilerin son seçimlerde aldıkları oylara bakmak da bu yanıtı vermek için yeterli.

Peki ittifak görüşmeleri istendiği gibi sonuçlanmazsa ne olacak? Bunun yanıtı da Kamalak'ın, "Eğer başkasının himmetine bağlıysa, zaferden ümidini kes" sözlerinde gizli.

Erbakan'ın ölümünden sonra Saadet Partisi Genel Başkanlığı koltuğuna oturan Kamalak'la Saadet Partisi'nin yeni yol haritasını konuştuk. Devletin zirvesini buluşturan cenaze törenindeki katılım, askerin sürpriz katılımı gibi konuları değerlendiren Kamalak önemli açıklamalar yaptı. "Milli Görüş'ü yaratan Erbakan Hoca olmasaydı Tayip Bey Başbakan olabilir miydi, Sayın Cumhurbaşkanımız o makamda bulunabilir miydi?" diye soran Kamalak'ın Erbakan'ın ölümünden sonra "Erken davrandı, sabırlı olamadı" yönünde yorumlar yapılan Kurtulmuş'a da ince bir mesaj gönderdi. Kamalak, "Numan Bey bir hesap yaptı, yanlış yaptı" dedi.

Kamalak'ın internethaber okurları için sorularımıza yanıtları şöyle oldu:

BU YAPIYI SÜRDÜRMEYEN ÇIRAK UTANSIN



- Saadet Partisi için yeni bir dönem başlıyor. Yol haritanızda neler var?

Hocamızın emanetini el birliğiyle taşıyacağız. Daha fazla çalışma durumundayız. Necip Fazıl'ın dediği gibi, "Ortada kalırsa bu büyük yapı onu sürdürmeyen çırak utansın" der. Hocamızın bıraktığı emaneti daha ileri götürmek için çalışacağız.

İTTİFAK İÇİN SP'NİN OLMAZSA OLMAZI

- Saadet Partisi'nin de içinde olduğu merkez sağda ittifak beklentisi var. Görüşmeler ne aşamada?
Biz bu ülke için varız. Bu ülkenin harcıyız, çimentosuyuz, tutkalıyız biz. Şüphesiz bizim olmazsa olmazımız Saadet Partisi çatısı altında seçime girilmesidir. Sonuç almak içinde doğrusu budur. Ara seçim, genel seçimlerde oy oranına baktığımızda da ittifak içinde adı geçenler arasında en yüksek oy oranına sahip olan parti biziz. Bir de diğer partilere gitmiş olan seçmenin önemli kısmı Milli Görüş'ün yolu kesildiği için buradan ayrılmıştır. Milli Görüş başkasının çatısı altında seçime girerse ittifaktan beklenen sonuç elde edilemez. Seçmene gitmek içinde çatı SP olmalı. Sonuç alınacaksa böyle alınır.

- İttifak gerçekleşmezse ne olacak?
Bizim teşkilata mesajımız şudur: Eğer başkasının himmetine bağlıysa, zaferden ümidini kes.

-Türbanlı aday gösterecek misiniz?
Yetkili organlarımız ölçer biçer. Ama başörtülü hanımlarımızın da milletvekili olmaları seçme seçilme hakkı açısından anayasal bir haktır. Başörtüsünü yasaklayan hiçbir kanun yoktur.

KAMALAK EMANETÇİ Mİ?



- Sizin genel başkanlık koltuğuna oturmanız sonrası "Yeni bir emanetçi mi?" yorumları beraberinde geldi. Emanetçi misiniz?
Bu dünyada emanetçi olmayan birisi var mı? Mal mülk sahibi, nedir bunun ilk sahibi. Bu görevi yürütecek binlerce arkadaşımız var. Sadece GİK ve Disiplin Kurulu üyelerimizin sayısı 200'ün üzerinde. Her biri bu görevi yerine getirebilir. Ama görev şu an için bana verildi.

- Saadet Partisi'nin seçim hedefi nedir?
Son yaptığımız ankette oyumuz yüzde 6.5 görünüyordu. Hedefte ilk olarak barajı aşmayı koyduk önümüze. Ankara'da yapacağımız büyük teşkilat toplantısı sonrası araziye dağılıp çalışacağız.

ALTERNATİF DEĞİL TEK ÇAREYİZ

- Nasıl oy isteyeceksiniz vatandaştan?
Saadet Partisi alternatif değil, tek çaredir. 1974 CHP-MSP koalisyonu dönemi bu ülke için yeşil vaha gibidir. 1996 yılındaki 11 aylık dönem işçinin, memurun, emeklinin bir çırpıda yüzde 50 zam aldığı yeşil bir vadi dönemidir. Güneydoğu'daki kanı biz durdururuz. İşsizliği biz önleriz. Çare, tek çare Saadet Partisi'dir.

KAMALAK CENAZEYE KATILAN ASKERLER İÇİN NE DEDİ?
CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKANIN HOCA'YA BORCU NE?
NUMAN KURTULMUŞ'UN AYRILIŞI İÇİN NE DEDİ?
DİĞER SAYFADA

[PAGE]


CENAZEDE DARBECİLER DEĞİL ASKER VARDI

- Erbakan'ın ölümünden sonra Koşaner'in mesajı ve cenaze törenine askerin üst düzeyde katılımı "28 Şubat'ın cenazesi kaldırıldı" yorumuna neden oldu. Siz nasıl yorumladınız o fotoğrafı?
Keşke her şey halk iradesine bırakılmış olsaydı. Cenazede bunun üzüntüsünü gördüm. 14 yıl geçtikten sonra sis perdesi aralandı. Yapılan haksızlıkları hiç şüphesiz ki askerimiz de gördü. Türkiye 10 yılda bir darbe yaşadı. Ama bu darbeleri bütün orduya mal etmek doğru değil. Askerin içinde her zaman cuntacı-darbeci bir ekip olmuştur. Ama buna karşı olanlarda çok olmuştur. Askerin büyük çoğunluğunun bu yaşananlara rıza gösterdiğini sanmıyorum. Bir komuta zinciri içinde belki kabul etmek zorunda kalmışlardır. 14 yıl geçti. Zaten darbeciler yoktu ki orada. Darbeci değil asker vardı. Tüm askeri, orduyu darbeci olarak görmek mümkün değil, doğru da değil. O gelen askerimiz de bu ülkenin evladıdır.

- Askerin cenaze törenine katılımında Sayın Erbakan'ın bu yaklaşımının etkisi olduğu söylendi. Sanırım siz de aynı düşünüyorsunuz?
Hocamız hep bunu ifade etmiştir. 28 Şubat sürecinde Refah Partisi kapatıldı, Hoca Başbakanlıktan indirildi, milletvekilliği düştü. Bu süreçte Almanya'da bir toplantıya katılmıştık. O konferansta birkaç kişi "Hocanın hoşuna gider" düşüncesiyle ordusuna "darbe geleneği hakim, kendisini Meclis'in üzerinde görüyor" gibi bütün orduyu karşısına alan sözler söylendi. Hoca derhal bu konuşmalara müdahale ederek, "Ordunun içinde küçük bir grup demokrasi ve hukuka aykırı davranmış olabilir bunu tüm Türk ordusuna mal etmek doğru olmaz" sözleriyle konuşmayı kesti.

-O zaman cenaze töreninde bunun karşılığını gördük?
Hocanın askerle alıp veremediği yoktu. O sistemi, uygulamaları eleştiriyordu.

- Yaşananlara yönelik Sayın Erbakan'ın kırgınlığı var mıydı?
Kırgınlık değil üzüntüsü var. O da şahsı için değil. Türkiye kaybetti.

HOCA OLMASA ERDOĞAN DA GÜL DE OLMAZDI



- Devletin zirvesi ordaydı, Hoca'nın yetiştirdiği öğrencileri. Cumhurbaşkanı, Başbakan...
Sağ olsunlar bulunmaları iktidar açısından anlamlıdır ama insan olarak da doğru olan davranışı gösterdiler. Bugün devleti yönetenlere bakalım. Milli görüşü yaratan Erbakan Hoca olmasaydı bugün Tayyip Bey Başbakan olabilir miydi? Milli görüş olmasaydı Sayın Cumhurbaşkanımız o makamda bulunabilir miydi? Eğer Milli Görüş olmasaydı Meclis Başkanımız o koltukta olur muydu? Bunları arttırmak mümkün ama bu kadarı yeter...

NUMAN BEY'İN YANLIŞ HESABI

- Saadet Partisi'nden ayrılan Sayın Kurtulmuş da kurmaylarıyla tam kadro cenaze törenindeydi. Sayın Kurtulmuş için "Erken karar verdi" diye düşündünüz mü?
Numan bey bir hesap yaptı yanlış yaptı...

- Sabırlı mı olmalıydı?
Bu kadar söylemek yeterli sanırım. Ayrılma konusunda bir hesap yaptı yanlış yaptı. 81 il, 957 ilçe, bin küsur belde 36 bin teşkilatı olan bu parti Sayın Kurtulmuş'a teslim edildi. Sonuçta kendisine gözünün üzerinde kaşın var diyen mi oldu? Ayrıldı, bir takım arkadaşları da sürükledi. Daha fazla söz söylemeye de gerek yok hesap yaptı yanlış yaptı yolumuza devam edeceğiz.

CANI CEHENNEME DEMEYİZ



- Sayın Erbakan kırgın mıydı?
Kırgınlık değil üzüntüsü oldu. "Yazık, arkadaşlarımızı geri davet edin" dedi. Parti kurulmadan önce de "Gitmeyin, yapmayın" anlamında "Sürüden ayrılanı kurt kapar" mesajı verdi. Aile fertlerinden biri kapıyı çarpıp gitse, evi terk etse ne yaparız üzülürüz. İçin için ağlarsınız belki. Canı cehenneme demezsiniz. Bizim durumumuz böyle oldu.

- Bundan sonrası için sürpriz bir gelişme olabilir mi?
Bizim kapımız herkese açık

- Sayın Kurtulmuş yeniden kapıyı çalsa...
Kapı hep açık. Burada kızma da olmadı sadece üzüntü vardı. Burası baba ocağıdır.