Popüler isimlerin “yeni parçaları” Ağustos'u kasıp kavuracakmış! Duy da inanma!..,
Yeni çıkan popüler parçaları değerlendirdik. Durum iyi değil!...
“Yetenek” insanoğlunu, diğerlerinden ayıran temel özelliklerdendir. Sanat; tıpkı ibadet gibidir. Müzik; insanlığın yolculuğunda, macerasında hep yanında olmuştur.
Şarkılar hayatı anlatır.Özellikle “halk müziği”; halkın yaşadığı gerçek olaylardan esinlenerek, her alanda yakılmıştır. Anılar, kederler,nişan- kına-gelin-evlenme türküleri, repertuvarda önemli yer tutmaktadır.Bunun yanında gündem etkileyen popüler kültür, sürekli yöntem ve isim değiştirerek yaşamaktadır. İsimler gayet kolay bir şekilde zirveye çıkmakta veya dibe vurmaktadır. Bunda, icracı kadar seçilen eserin ezgisi ve sözleri etki yapmaktadır.
Sanatçıların toplumdaki yeri önemlidir ve gelişmiş ülkelerde sanat merkezleri ile birlikte medeniyet göstergesi olarak kabul edilir. Sanat elbette baskıya karşıdır, hürriyet sever, ama bu başıboşluk değil, kendi içinde sınırları olan bir özgürlüktür.
Son günlerde basında, bazı popüler isimlerin ve bazı parçaların Ağustos ayı içinde fırtına gibi eseceği, ortalığı kavuracağı/yıkacağı v.b. söylemler yazılmaktadır. Bizde, basında geçen bu isimleri ele aldık, dinledik ve sizler için yorumladık.
Bakalım aynı fikirde miyiz?
Funda Arar, “Arabesk
Günler”
“Ağladım günlerce
Sordum gecelerce
Sandım bir bilmece
Bittim sen gidince
Ne arabesk günler geceler
yaşadım
Resmine bakıp bakıp ağladım
[Nakarat]
Sen hainsin sen
Sen kalpsizsin sen
Bütün dünyamı yıktın nevamı
Yanacaksın bilsen
Bütün dünyamı yıktın nevamı
Ah ettin bilsen
Ah seeeeen
Ne arabesk günler geceler
yaşadım
Resmine bakıp bakıp ağladım”
Funda Arar’dan beklenmeyecek zayıflıkta bir çalışma. Geleceği nokta bu olmamalıydı. Ezgi yok, beste iyi değil, dolayısıyla yorum iyi değil. Daha öncekiler gibi; kendi sesine uygun yeni/güzel eserler varken, gereksiz bir zorlama olmuş. “Vasat” diyoruz.
İrem Derici, “Ben
Tek Siz Hepiniz”
“Pilatese yazıldı siftahı
yok
Alem sporda görsün
İnstagram’da mutsuzu yok
Hep yalan dolan biliyorsun
Patates kızartma listede yok
Alem diyette görsün
İnstragram’da şişman yok
Hep inceler görüyorsun
Sahte, küçük, mükemmel
Dünyasında herkes
Evlilik adayı müstakbel
Hepsi kendine prenses
Ben tek siz hepiniz
Aynaya baktı mı hiçbiriniz
Takmıyorum takmıycam
Kimsenin yanına bırakmıycam”
İrem Demirci, bir çıkıştan sonrasını getiremedi.
İşte yine şiir olmayan sözlerden oluşmuş bir eser.Ezgi zaten ortada
yok..Klip; giysilerin ve kızların zenginliği ile ortaya çıkmış.
Gençler için düzenlenmiş, ama bir şey vermiyor! “Kötü”
diyoruz..
Ferhat Göçer, “Reva”
“Sustuğuma bakma sen kafam
gökyüzü
Aşk dediğin iki nefes arası öldümü
ölüyor
Üstüme gelme sakın gidişim yakın
Gönül dediğin kuş misali uçtumu uçuyor
www.sozlerisozu.com
Sonunda kimse umursamıyor
Bu aşk benim sonum değil
Biterse de sorun değil
Geceyi sabaha bağlarım
Sana da bir şarkı yollarım
Yolun benim yolum değil
En önemli konum değil
Seni de tarihe yazarım
Arada belki hatırlarım
www.sozlerisozu.com
Reva mı bu hep yanayım
Hem yanıp hem ağlayayım
Tanıyamamışım feleği
Kader mi bu hep aldanayım.”
Ferhat Göçer’in tavrı hep aynı.İyi bir ses, duygulu söyleyiş. Ama kardeşim; “Sustuğuma bakma sen kafam gökyüzü” de ne demek? Şirin anlam bütünlüğü iyiyken girişte ilk cümle olmamış. Kendini sesiyle ve yorumuyla ispat etmiş arkadaşlardan biraz daha dikkat istiyoruz. “İyi” diyoruz..
Hande Yener, "Yasak aşk"
“Şimdi sen gidersen çok suçlu bir
yürek
Ayıptan kurtulur o zaman
Zarardan dönersen çok kârlısın demek
Zayıftan güçlüsün o zaman
Haklı olan haklı kalsın bırakalım aklı
kalsın
Üzülemem onun yerine
Bana mı yasak aşkın?
Suçlu bu kelime
Ben dönüyorum kendi bedenime
Sen vasat birine
Sana , bana çok zor
Bana , sana çok zor”
Hande Yener, düşüşe devam ediyor. Şiir demek zor,kötü ve uydurma…Cümle kuruluşları bozuk.Yazık H.Yener’e yakışmamış.. Eğlenceye yönelik düşünülmüş. “Vasat” diyoruz…
Turaç Berkay-Mercan Feat., “Koma”
“Niye uyuyorum niye
duruyorum
Kendime mi ceza kesiyorum ben senle
Bu neyin dönüşü kimin gülüşü
Kimi üzmüşüm ki ben böyle
Yüzüm kesiyor yüzüm
gülüyor
Yolu biliyorum
Kazanan olmaz aşk bitince
Ben biliyorum
Rüzgar olmasın aklın
uçmasın
Kapıyı kapıyorum
Bozuk saat bile günde iki kere
Sen de denesene”
Sıradan, özelliği olmayan bir şarkı. Eğlenceye yönelik düşünülmüş. Şiir demek zor,kötü ve uydurma, anlam bütünlüğü yok. Zayıf bir ses.. “Vasat” diyoruz..
Ziynet Sali-Berk Coşkun Feat., "Hadi Hoppalara"
Ziynet Sali:
Yalnızlık canımıza yetti yok mu bir kişi
Şöyle birden üzerime doğru rüzgarlı biri
Aşksız bu hayat çekilmez hayat denilmez
Romantik akşam yemeği yalnız yenilmez
Çok düşünme gel bu kenara
Tereddütleri fırlat havaya
Senle ikimiz birlikte kalpte özgürlükle
Hiç yalnız kalmayalım
Hadi hoppala gelsene bir buraya
Hadi hadi hadi yeni yeni duygulara
Aşk hazır yoklamaya
Berk Coşkun:
Avokado kivi papa yada biraz mango
Havuz kenarında biraz rumba yada tango Nasıl bir can bu seni gördüm iyiki
Herkes bizi okur gibi sanki bir roman bu
İzimizi kaybettirip gitmeye hep hazır ol
Ya benim en yakınım yada hep uzağımda ol
Dalgalar bitti yine sakinleşti bu deniz
Geç olsun burada yakamozu izleriz
Ziynet Sali:
İkimiz bir yerde olunca yüreğim sevinir
Sen karanlıkta bir ışıksın başka ne denir
Çıktım geldim yanıma da aldım yatağımı yorganımı
Aşk içinde çıkaralım artık bu işin tadını
Çok düşünme gel bu kenara
Tereddütleri fırlat havaya
Senle ikimiz birlikte kalpte özgürlükle
Hiç yalnız kalmayalım
Hadi hoppala gelsene bir buraya
Hadi hadi hadi yeni yeni duygulara
Aşk hazır yoklamaya”
Ziynet iyi bir ses. Parça bilinen folklorik
yapıdan esinlenerek yapılmış.Şiir tutarsız, anlamsız, ters cümleler
halinde..Berk bu esere bir şey katmamış. Gereksiz bir ikili olmuş.
Kendini sesiyle ve yorumuyla ispat etmiş arkadaşlardan biraz
daha dikkat istiyoruz. “Vasat “ diyoruz..
Gülden Mutlu, “Çiçek Gibi”
“Soruyor mu beni dünler
Hatırında mı yaşadığımız o günler
Ben seni defterimin bir sayfasına
Yazdım yazdım, kapattım
www.sozlerisozu.com
Farzet zehirlendin aşktan
Olsa hatırın yazarım ilacı en baştan
Dağ gibi durduğun anları şimdi çağır
bakalım
Gelsin hakkımdan
Açtım döktüm içimi kitap gibi
Okudun, bittim sanıyorsun
Hele bir değsin elim yabancı ele
Gör bak nasıl kavrulursun
Sana kalsın o ucuz masal da
Gündüz anlat, gece ağla
Bir daha böyle çiçek gibi
Seveni ahh zor bulursun”
Şiir denemeyecek kadar yanlış örülmüş, anlam bütünlüğü olmayan bir söz gurubu. Ses ve yorum ortada, bilinen ezgi ve ritmik yapılar, farkı bir şey yok. Eğlenceye yönelik düşünülmüş. “Vasat” diyoruz.
Melis Kar,
"Yatıya"
“Yeter artık naza çekme kendini
Bana bir teslim etme
Senin o güzel yüzü suyu hürmetini
Amadeyim emrine
Of ama olamaz ya
Yerine birini koyamam asla
Off düştüm aşka
Tadın dilimde zehirde olsa
www.sozlerisozu.com
Hadi ya gel kalbime yatıya
Sen mecnun ol bende leyla
Destan yazalım kara sevdaya
İbret olsun aşkımız tüm dünyaya”
Maalesef, şiir denemeyecek kadar tutarsız ve
yanlış örülmüş bir söz gurubu daha. Ergenler için yazılmış galiba.
Ses ve yorum ortada, bilinen ezgi ve ritmik yapılar, farkı
bir şey yok. “Vasat” diyoruz.
Kenan Doğulu, “Vay
be”
“Beni bilmemen, görmemen
Sarıpta sevmemen, yazık
Sende saklı kalbimin tüm umutları
Bölündü uykular, kayıp
Bir anahtar açar kalbi
O en çözer düğümleri
Her tarafta yarım sözler
Düşünmedim değil vazgeçmeyi
Yine sana rastlar, sırtımı da
yaslardım
Yetmiyor ilaçlar, gerekli bir acil
yardım
Benmişim engel olaylara gel
Vay vay vay be”
Şiir bu kadar!.. Çalgılar çok güzel kullanılmış. Duygusal bir ezgi var gibi, ama sözlerle kayboluyor. Acele etmeden daha güzel sözlerle örülmeliydi. Bu nasıl Türkçe cümleler Kenan Doğulu? Mesela, “O en çözer düğümleri.” Doğulu’dan daha dikkatli eserler bekliyor, “Vasat” diyoruz..