Pop müzikte “abartılara” yer olmamalı!..
Basına, sanat alanında önemli görevler düşüyor.
Her gün yeni bir genç ve eser popüler müzikte kendisini gösteriyor. Meşhur ve rezil olmak kolay ülkemizde. Popüler kültür gençleri öğütüyor.Üstelik, tam bir rezalet olan sosyal medya paylaşımlarından derste alınmıyor….
Şimdi de “Nusret” çıktı karşımıza, “tuz dökme” hareketiyle sosyal gündeme oturmuş.Vallahi; bu gençlerin derdi, tasası/işi-gücü yok galiba, ya da biz anlayamıyoruz… Okuyalım;
“Nusret, bütün dünya seni konuşuyor. Ne diyorsun?
- “Allah” diyorum, ne diyeyim...
Nasıl açıklıyorsun bu durumu?
- Valla, açıklayamıyorum. Instagram’a bir video koyuyorum, 7 milyon kişi izliyor. 2 milyon takipçiye ulaştım, düşün. Yolda yürüyemez oldum, herkes benimle selfie çektiriyor. Anneler, “Oğlum mutfağa giriyor, bonfile yapıyor, sizin gibi tuzluyor ve videosunu çekip YouTube’a yüklüyor” diyor. Dünyanın en çok izlenen talk show’larında benden bahsediliyor.
Davet aldın mı?
- Almaz mıyım? Hepsinden! Dil sorunum olmasa, çıkacağım. Reklam teklifleri yağıyor. Avustralya’da duvar resimlerim yapılıyor. Tamam, benim de hedeflerim vardı. İlk işe başladığımda, “Türkiye’nin en iyisi olmaya çalışacağım!” diyordum. Dubai’yi açtıktan sonra, “Ortadoğu’nun en iyisi!” dedim. Ama bu kadarını ben bile hayal edememiştim!”
Müzik/CD yorumlarına bakıyoruz; “küfür ve argoda”, maşallah popüler gençlerimizin üstüne yok…Elbette iyi çalışmalar yanında, iş yapamayacak çalışmalar çoğunlukta. Bu tür eserleri; çevremizdeki öğrencilerimize sorarak, çocuklarımızın/arkadaşlarının tahlillerini alarak ve dinleyerek yazmaya çalışıyorum. Ve; kameralar karşısında/tv programlarında yaptıkları konuşmalar hiç beğenilmiyor; çocukca, argo, oturaklı değil, cümle kuruşları ve Türkçe’leri, diksiyonları berbat, laubali…Madem bu yola giriyorsunuz; ders almalarını, özen göstermelerini tavsiye ediyoruz ki, kendileri kazanırlar. (abi, lan, haggatten)
Sabah magazin programları başka bir alem…Evde iş yapan kadınlarımıza yazık; bir iş öğretmek, beyinlerini açmak yok, varsa yoksa popüler insanların yaptıkları/kaçamakları/giydikleri…Toplum o kadar merak ediyor ki, inanamazsınız!!!…Tamam bunlarda olur ama,sabah akşam yeter arkadaş, birazda sanat programları yapın, halkı konserlere/tiyatroya yönlendirin…
Biz, magazin basının abartılar yapmasına karşıyız, çünkü “müzik” özel bir alandır. Sadece youtube paylaşımlarına bakarak, abartılı sözlerle müzisyenler/yorumcular/besteciler hakkında karar vermek doğru değildir.
Örnekler :
1/ Çok güzel hareketler bunlar” ile kendini gösteren Oğuzhan Koç’un; bir ses genişliği, mükemmel ses rengi/güzelliği yok…Besteler yapıyor; eh işte idare ediyor çünkü birbirinin benzeri. Temiz yüzlü, yakışıklı, kızların çok sevdiği, başarılı bir oyuncu, ama o kadar!.. BKM Mutfak, Gülben Ergen ve Acun Medya desteği ile müzik alanında yürümeye çalışıyor. Ancak; okuyuşu iyi değil, “a, e” leri (cümle sonlarındaki heceleri) “açık hece” okuyor, kulağa hoş gelmiyor... TV programları yaptığı için, yapım şirketlerinden,programlardan iyi destekte alıyor. Ama, o kadar, abartmayalım….
2/ Haber: “Koray Avcı'dan muhteşem performans. 'ın bu haftaki konuklarından Koray Avcı, sahnede sergilediği muhteşem performansla kulakların pasını sildi.”
Arkadaşlar lütfen!, Kelimeleri düzgün ve yerinde kullanalım. Avcı’nın sesi özel değil ve yorumu zayıf…Klarnet’ine bir sözümüz yok… Kendi aranızda, evde söylemek serbest ama, topluma çıkıyorsanız, Türk müziği eserlerinin okuyuşunu/uslubunu iyi öğreneceksiniz…Bu iki şarkıya “Muhteşem performans” , “kulakların pasını sildi” derseniz olmaz ve ustalara/sanatçılara/Türk müziğine haksızlık etmiş olursunuz. Nasıl mı;
3/ Haber: "Tanrım" şarkısı ile 16 milyona ulaşan ve
müzik listelerinde ilk sıraları kimseye vermeyen Ersan Er,
"Kurtuldum" şarkısı ile yine en çok dinlenen şarkıcı oldu. Kısa
zamanda üstün başarı göstererek dünyaya adını duyuran Ersan Er,
"Kurtuldum" şarkısına çektiği klip ile aksiyon filmlerinin üstüne
geçti. Bizlerde tüm dünyanın gönlüne taht kuran ve tarzı ile
herkesi etkileyen Ersan Er ile bir araya geldik..”
Bu kadar abartı yapılmamalı…Sonra arkadaşların;
huyu/suyu/konuşmaları/tavrı değişiyor. “Kurtuldum”un sözleri
A.Selçuk İlkan'a, bestesi F.Tayfur'a ait. Yorum fena değil, ancak,
şarkı kliple hiç uyumlu değil, sözlerle klipler uyumlu olmalı ki
hafızalarda kalsın. Roportaj yapan Elif Günay’ın “…çektiği
klip ile aksiyon filmlerinin üstüne geçti” ifadesi olmamış
–gerçi Er, çok beğenmiş-,çünkü, bu bir dizi film
tanıtımı değil…
Dünyanın gönlüne taht kuran! ve “16 milyona ulaştığı söylenen ” Tanrım şarkısının sözleri şöyle
“Korkardım aşkın adı geçince
Yıllardır kaçardım aşık olmaktaan
Bir anda oldu olmaz dediğim her şey
Bilseydim seni böyle sevmezdim
Tanrım nerden sevdim, nerden düştüm bu belaya?
Yandım, isyan ettim, kurban oldum bu sevdaya
Vurdum gönlümü hasretin en uzak yoluna
Senden kopmazsa yüreğim yazıklar olsun
Allah’ım duy beni, yeter kurtar beni
Anladım ki her şey yalan
Tanrım nerden sevdim, nerden düştüm bu belaya?
Yandım, isyan ettim, kurban oldum bu sevdaya
Vurdum gönlümü hasretin en uzak yoluna
Senden kopmazsa yüreğim yazıklar olsun”
Şarkı, gece kulüplerinde/discolarda
çalınması için yapılmış, ama sözlerle ritmik yapı uymamış.
(remix; bir parçanın normal halinden daha hareketli
disco hale getirilmesidir.) Sözlerde;
duygusallık/aşk/ayrılık/ yakarış/hasret/isyan var, ama hiç kimse,
bu karışık duyguları; bu ritmle, dans ederek dile
getiremez. Kısaca, temiz ve güzel bir sese sahip
olan E.Er’İn piyasa yerine, kalıcı eserlere imza atmasında,
gazetecilerinde arkadaşları doğru yönlendirmesinde yarar
görmekteyim.
4/ Haber: “Sinan Akçıl, son dönemde adından sıkça söz ettirmeye başlayan genç şarkıcı Fulin'e şarkı hediye etti. Birçok şarkıcının istediği şarkıyı Fulin'e verdiğini söyleyen Akçıl, “Bu şarkıyı çok isteyen oldu. Hatta şarkıyı Fulin'e verdiğimi duyunca bana bozulanlar bile oldu. Ama kısmet onaymış” diye konuştu.” Ciddi misin Sinan!!!!! Fulin; güzel bir genç kız, sesi güzel, dans ediyor, ama özgünlük yok ve klipte güzel değil…Ayrıca; “bu kişi tek bir çalışmayla (Süper Kahraman) nasıl adından söz ettirebilmiş” ve “nerde?”, hayret!…
5/ Haber: “Son günlerde dillere pelesenk olan şarkısı "Bağdat" ile adından sıkça söz ettiren Ayla Çelik gündemden düşmüyor.” Çelik, uzun zamandır müzik piyasasında, ama çıkışı yakalayamadı.İTÜ TMDK mezunumuz. Bağdat şarkısı ile müzik listelerini alt üst ettiği söyleniyor, ancak son çalışması “Aynalı Dolap” ta ton uymamış… Eser seçimleri ve ses tonu seçimi yanlış, dolayısı ile duyguyu karşıya veremiyor.
Son söz: Televizyonlarda en son aranması gereken şey “bilgi”, en az aranması gereken şey de“haber”dir.(Nuran Yıldız)
AKLIN YOLU
Biz yazmıştık, güzelbir yazı ile aklın yolunun bir olduğu anlatılmış:
SANAT VE SANATÇI…
Nedir Sanatçı? Kimdir? Sözlükteki tanımına bakarsak:
Güzel sanatların herhangi bir dalında yaratıcılığı olan yapıtlar
veren, tiyatro, sinema, müzik gibi alanlarda yaratılmış sanat
yapıtlarını oynayan, yorumlayan, uygulayan kimse….Sanatçının
içindeki engelleyemeyeceği yaratma iç güdüsü Allah’ın bir insana
verebileceği en büyük lütuflardan biridir. Bilirsiniz ki
sanatçı farklı bir ruh aleminde gezen kişidir. Onun dünyayı ve
insanları algılayışı, hayal gücü ve yeteneklerinin sınırı uçsuz
bucaksızdır, rengarenktir. O, çok yönlüdür, Kendine
özgüdür….. Günümüzde maalesef popüler kültürün her türlü basit ve
sıradan numaralarıyla bezenmiş, ticari getirisi bol olan, sabun
köpüğü misali hızlı ve çabuk tüketilen çarklarının arasında
üretilmiş her türlü pespayelik sanat adına yutturulmaya
çalışılıyor. Bu işleri üreten veya seslendiren kişilere yılın
sanatçısı gibi unvanı büyük fakat içi boş ödüller ulufe gibi
dağıtılıyor. ….. Kültürel ve sanatsal anlamda üretim yapan ,
gelecek kuşaklara iz bırakacak değerde birileri yok ! Fakat
televizyon reklamlarından deve yükü ile para kazanan hırslı ve
yeteneği vasatın altında olan insanlar ne çok. Kültür ve
sanat yozlaşma ile kuşatılmış ise uzun yıllardır empoze edilen bu
kültürsüzlüğün etkisini de şehirlerden köylere en çok toplum
üzerinde gözlüyorsak ve giderek bu alanda körleşiyorsak bu
ülkemizin geleceğinin trajik sorunudur. Sanatın olduğu yerde
eğitim vardır. Maneviyat vardır. Üretim vardır. Nezaket vardır.
Sorgulama vardır. Yaratıcılık vardır. Hürriyet vardır. Mana vardır.
yaşam vardır. Öğrenmek ve öğretmek lazım..
O HAYAT KİMİN?!..
2016 yaz başında bitmesi gereken, “O hayat benim” dizisinin final yapacağı iddiaları üzerine, Pastel Film, yazılı bir açıklama yapmış:
"Bazı internet sitelerinde yer alan "O Hayat Benim dizisi final yapıyor" haberleri gerçeği yansıtmamaktadır. Pastel Film olarak yapımcılığını üstendiğimiz "O Hayat Benim" haziran ayına kadar devam edecek olup çekimlerimiz tüm hızıyla yeni hikayeler ve karakterlerle sürmektedir.”
Söylemek isteriz ki, bu dizi; kavga, silah, kadına eziyet-aşağılama, şiddet v.b. olumsuzluklarla iyice yoldan çıkmış durumda. Geçen hafta: kadın hakları (iki mafya liderinin silahları önünde) /kadına taciz (otobüste) konusundaki söylemler uzun uzun verildi ve geçmişle çok sırıttı. “Ben onu öldürürüm, diri sobaya atar yakarım” sözlerinden gına gelinmiş durumda. Yeni hikayeler ve karakterlerle uzatma/sündürme yerine nokta koymak daha doğru olacak görünüyor.