BIST 10.329
DOLAR 32,22
EURO 34,75
ALTIN 2.457,71

”Özerklik Sevr projesi ve Petrol"

”Özerklik Sevr projesi ve Petrol"

Kısa bir süre önce İngiliz Parlementosu'nda yapılan oturumun tutanaklarına bir göz atalım.

Konuşan parlementerin sözleri zabıtlara şöyle geçiyor...

“..Bugünkü müzakerede, Türkiye, Irak, Suriye ve İran’la yanyana duran Kürdistan açısından bakarak, meselelerin üzerinden hızlıca geçmeliyiz. Sevr anlaşması dahil o tarihe kadar vermiş olduğumuz sözleri tutmaktaki başarısızlığımızı ve ikinci dünya savaşından sonra Kürdistan Partisi’nin İngiltere tarafından Irak’tan sınır dışı edilmesi olaylarını gözönünde tutarak birçok açıdan bölgede sorumluluğumuz olduğunu unutmamalıyız… »

Türkiye’nin önüne konulan « ayrışma dayatmasının » özü budur ...

İngiliz Parlementer ; ».. Sevr anlaşması dahil o tarihe kadar vermiş olduğumuz sözleri tutmaktaki başarısızlığımızı.. » diyor.

Türkiye’yi özerklik ve çift dillilik adı altında parçalamak için yapılan çalışmalar, Sevr Antlaşması’nın hayata geçirilmesi projesi olarak yeniden önümüze getiriliyor.

Sevr ‘de 10 Ağustos 1920’de imzalanan anlaşmayla Türkiye parçalanmak istendi. O gün imzalanan antlaşmayla yeni bir harita çizilerek topraklarımız üzerinde Kürdistan’ın da  kurulması için adım atılmak istenmişti.

 O günkü taleplerle bugünküler arasındaki benzerlik tam anlamıyla bir bütünlük oluşturuyor. Gelinen aşamada Sevr’in yeniden masada olduğu ortaya çıktı.

Şimdi bir kıyaslama yapalım ve nelerin nasıl örtüştüğünü görelim.

10 Ağustos 1920’de imzalanan Sevr Antlaşması’nın bazı maddeleri...

Madde 62.
Fırat’ın doğusunda, ileride saptanacak Ermenistan’ın güney sınırının güneyinde ve 27. Maddenin II/2. ve 3. fıkralarındaki tanıma uygun olarak saptanan Suriye ve Irak ile Türkiye sınırının kuzeyinde, Kürtlerin sayıca üstün bulunduğu bölgelerin yerel özerkliğini, işbu antlaşmanın yürürlüğe konulmasından başlayarak altı ay içinde, İstanbul’da toplanan ve İngiliz, Fransız ve İtalyan Hükümetlerinden herbirinin atadığı üç üyeden oluşan bir Komisyon hazırlayacaktır.

Herhangi bir sorun üzerinde oybirliği oluşamazsa, bu sorun, komisyon üyelerince, bağlı oldukları Hükümetlerine götürülecektir. Bu plan, Süryani-Geldaniler ile, bu bölgelerin içindeki öteki etnik ve dinsel azınlıkların korunmasına ilişkin tam güvenceler de kapsayacaktır.

Madde 63.
Osmanlı Hükümeti, 62. Maddede öngörülen komisyonlardan birinin ya da ötekinin kararlarını, kendisine bildirildiğinden başlayarak üç ay içinde kabul etmeği ve yürürlüğe koymağı şimdiden yükümlenir.

Madde 64.
İşbu antlaşmanın yürürlüğe konuşundan bir yıl sonra, 62. Maddede belirtilen bölgelerdeki Kürtler, bu bölgelerdeki nüfusun çoğunluğunun Türkiye’den bağımsız olmak istediklerini kanıtlayarak Milletler Cemiyeti Konseyine başvururlarsa ve Konsey de bu nüfusun bu bağımsızlığa yetenekli olduğu görüşüne varırsa, Türkiye de bu bağımsızlığı onlara tanımayı ve bu bölgeler üzerinde bütün haklarından ve sıfatlarından vazgeçmeyi şimdiden kabul eder. Bu gerçekleşirse, Kürdistan’ın şimdiye dek Musul İlinde oturan Kürtlerin, bu bağımsız Kürt Devletine kendi istekleriyle katılmalarına, Başlıca Müttefik Devletlerce hiçbir karşı çıkışta bulunulmayacaktır.


Şimdi günümüze dönelim ve İmralı kumpasından gelen taleplere bakalım...

Tarih:  19 Aralık 2010
Demokratik Toplum Kongresi çalıştayından, Sevr Antlaşması’nda olduğu gibi, bölünmenin önünü açacak olan “Özerk Kürdistan” girişimi çıkmıştı. Taslağa göre, 8 alanda örgütlenmeye gidilerek, özerklik inşa edilecek. İşte o taslaktaki maddeler:

 “Demokratik Özerklik’te siyasi yönetim, Toplum Kongresi’nde temsiliyetini bulur.
Demokratik Özerk Kürdistan Toplum Kongresi, Türkiye cumhuriyeti parlamentosuna kendi temsilcilerini göndererek ortak vatan politikalarına dahil olur.

 Demokratik Özerk Kürdistan kendisini temsil eden özgün bayrak ve sembollere sahiptir.
Demokratik özerklik statüsünün kabul edildiği koşullarda öz savunma, toplumu iç ve dış güvenlik ihtiyaçlarına göre oluşturulur. Şehir, kasaba, mahalle ve köyde yaşayan tüm halkların direnişini ifade eder...

Kürtçenin kamusal alanda kullanımı önündeki engellerin kaldırılarak anaokulundan üniversiteye kadar eğitim dili haline getirilmesi sağlanmalıdır. Hizmet dili Kürtçe olmalı, yerleşim yerlerinin orijinal isimleri iade edilmelidir…

Apo-PKK taleplerinin, asıl zorlayıcılarının akıl hocalarının Batı kaynaklı ,Türkiye’nin Güneydoğu, Doğu Anadolu bölgesinin su yolları ve yer altı katnaklarına göz diken emperyalizm olduğuna ilişkin çok kaynak var...

Yukarıda sunduğumuz İngiliz Parlementosu tutanakları bir örnek...

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik’in “Türkiye’ye suikast” diye işaret ettiği çıkıştaki suikastçiler de bunlardır.