BIST 9.916
DOLAR 32,45
EURO 34,74
ALTIN 2.436,26

Mütevazılıktan zarar gelir mi?

‘Benlik’ denen şey; şu hayatı çekilmez kılan en büyük illetlerden bir tanesidir. ..

‘Benlik’ denen şey; şu hayatı çekilmez kılan en büyük illetlerden bir tanesidir. “Ben yaptım. Ben istedim diye oldu. Ben olmazsam sen bir hiçsin” falan filan…

Bu duyguya kapılıp gitmemek ve hem kendimizi hem de etrafımızdakileri yıpratmamak doğru olandır. Bu konuyla ilgili bir hikâye vardır. Kısaca değinmek isterim.

“Kendini beğenmiş, kibirli bir adam elinde tuttuğu su testisine baktıktan sonra toprağa henüz diktiği çiçeğe bakmış ve mırıldanmış: ‘Ben olmazsam sen bir hiçsin zavallı çiçek. Seni toprağa diktim ama su vermezsem ne yaparsın? Şu elimdeki testideki suyu köklerine dökmezsem kuruyup gideceksin. Dedim ya her şey benim elimde. Hayatın ellerimde…’ derken,

Tam o sırada adamın eline birkaç damla yağmur suyu düşmüş ve bir anda yağmur hızını artırmış. Çiçeğe lazım olan su fazlasıyla çiçeğin köklerine ulaşıvermiş.”

Yani demem o ki, benlik duygusunu yenmek gerekir. Bunun yolu da mütevazı olmak adına çaba sarf etmekten geçiyor olsa gerek.

Bazı kişiler vardır ki; insanlar arasındaki münasebetleri teşkil eden amillerin, dünyadaki makam ve mevki ile ilgili olduğunu düşünür. Bu sebeple kimi zaman ellerinde bulundurdukları kudret ve salahiyetlerini gereksiz bir zamanda dahi olsa etrafındakiler üzerinde test etmeye çalışırlar. İnsanlara lakap takmak bu yöntemlerden biridir mesela. Ya da yüksek ses tonuyla konuşmak ve karşısındakinin sözünü bu yolla kesmek!

Bütün bu hatalar söz konusuyken, doğru olan nedir onu da konuşmak lazım. Öncelikle akılda tutulması gereken husus ‘saygı’ denen şeyin çarşıdan ya da pazardan alınmadığıdır. Kişi saygı beklemeden evvel hak etmelidir.

Diğer husus ise, karşınızdaki kişiye edebileceğiniz etkinin, yalnızca onun izin verdiği kadar olduğudur. İnsanlara lakap takabilirsiniz, yüksek perdeden konuşabilirsiniz. Ancak bütün bunları yapmanıza izin veren kişilere karşı bunu yapabilmek mümkündür! Şayet karşınızdaki kişiler hoşnutsuzluklarını bir gün dile getirirse de o vakit bozulup, karşınızdakilere küsmeyin. Zamanında yerini bilmeyen sizdiniz. Bu durumda ise, birinin size yanlış yerde oturduğunuzu söylemesi ve yerinizin neresi olduğunu göstermesi beklendik bir şeydir zaten.

Ha bu arada mütevazılık sadece sizi övenlere cevaben; “Estağfurullah” demek değildir. Mütevazı insan; “Konuşmak bir ihtiyaç ise, susmak bir sanattır” sözünü içine sindirmiş kişidir.

***

Halit Akçatepe…

Mekânın cennet olsun büyük usta. Bizi ve Yeşilçam’ı boynu bükük bıraktın. Filmlerinle ve gülmekten hiçbir zaman vazgeçmeyen o güzel gözlerinle kalbimizde yaşamaya devam edeceksin…

Sağlıcakla kalın…