BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  GÜNCEL

Küresel krize karşı yeni önlem

erkez Bankaları ve Denetim Otoriteleri Başkanları küresel ekonomiyi yeni bir finansal krizden korumak için bu önlemi aldı.

Abone ol

Merkez Bankaları ve Denetim Otoriteleri Başkanları tarafından yapılan açıklamada, küresel ekonomiyi yeni bir finansal krizden korumak amacıyla bankaların bilançolarındaki sermaye düzeylerinin arttırılacağı kaydedildi. Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS), enflasyon baskısına karşı küresel çapta politika faiz oranlarının artırılması gerektiğini belirtti.

BIS yayınladığı yıllık raporunda, dünya genelinde düşük faiz oranlarının finansal tahribatlar oluşturabileceğine ve finansal istikrarı tehdit ettiğine dikkat çekerek, özellikle gelişmekte olan ülkelerde düşük borçlanma maliyetinin, enflasyon artışıyla sonuçlanan kredi ve emlak fiyatlarının hızla yükselmesine neden olduğu uyarısında bulundu.

Dünya genelinde merkez bankaları 2008 yılındaki finansal krizin ardından büyümeyi desteklemek üzere faiz oranlarında indirime gitmişti. BIS, politikaların zarar verici olduğunu ispatlayabileceğini vurguladı.

Uzun zamandır var olan düşük faiz oranlarının, ciddi finansal tahribatlar oluşturmak, kaynakların yanlış dağılımı ve finansal sistemde risk algılarının değişmesinde gecikme risklerine neden olduğunu kaydeden BIS, düşük faiz oranları ve krediye kolay ulaşımın emlak fiyatlarının sürdürülemez seviyelere çıkmasına neden olabileceğine vurgu yaptı. BIS, eğilimin küresel finansal krizdekine benzer olduğunu savundu.

Gıda, enerji ve diğer emtialar için keskin fiyat artışları ile birlikte enflasyonun küresel bir endişe haline geldiğine dikkat çeken BIS, enflasyon baskılarını kontrol altına almak ve finansal istikrara yönelik riskleri engellemek için daha sıkı küresel para politikasının uygulanması ve küresel bazda politika faiz oranlarının yükseltilmesi gerektiğini ifade etti.

BORÇLANMA YOLUYLA BÜYÜME MODELİ TERK EDİLMELİ

Avrupalı liderleri içinde bulundukları borç krizini tek seferde ve herkes için çözmeleri konusunda uyaran BIS, Avro Bölgesi çevre ülkelerindeki mali problemlerinin yatırımcı güvenini azalttığını ve ülke borçlanma maliyetlerini sürdürülebilir seviyenin üstüne çıkardığını vurguladı.

Açıkların azıltılmasını ertelemenin ülke borcu krizinin yoğunlaşması riski yaratabileceğine işaret eden BIS, gelişmiş ülkelere yeni bir felaketten kaçınmak için özel sektör ve kamu maliyelerini hızla iyileştirmeleri çağrısı yaparken, gelişmekte olan piyasaları ise emlak sektöründeki aşırı ısınma ve borçlanma risklerine karşı uyardı.

BIS, gelişmiş ekonomilerin borçlanma yoluyla büyüme modelini hızla terk etmeleri gerektiğini belirtti.

FİYAT İSTİKRARI TEHDİT ALTINDA

Geçen yıl küresel ekonominin toparlanmaya devam ettiğini, gelişmekte olan ülkelerde büyümenin güçlü olduğunu, gelişmiş ülkelerin ise kendi kendine devam eden toparlanmaya doğru ilerlediğini ifade eden BIS, ancak bunun politikacıları rahatlama hatasına düşürebileceği uyarısında bulundu.

Birçok gelişmiş ülkede yüksek borç seviyelerinin finansal ve finansal olmayan kuruluşların yanı sıra hanehalkları üzerinde halen yük oluşturduğuna işaret eden BIS, uluslararası finansal dengesizliklerin tekrar ortaya çıktığını, faiz düşürücü para politikalarının hızla fiyat istikrarını tehdit eder duruma geldiğini savundu.

Finansal reformların henüz tamamlanmadığını ve tam olarak uygulanmadığını, finansal baskı için erken uyarı sistemi olarak çalışacak veri tabanının hazırlıklarının sürdüğünü bildiren BIS, aşırı borçluluğa çare bulmanın yüksek, dengeli gerçek büyüme ve istikrarlı finansal sistem için sağlam bir temel oluşturmada anahtar öneme sahip olduğunu vurguladı.

Küresel cari açık dengesizliklerinin sürdüğünü, bunun düzensiz döviz kuru ayarlamaları ve korumacılığı beraberinde getirdiğine işaret eden BIS, cari açık dengesizlikleri ve büyük sermaye akışlarının birbiriyle ilişkili olduğunu ve birlikte çözülmesi gerektiğini kaydetti.

Sağlam makroekonomik politikaların bu bağlamda anahtar rol oynayacağını, yapısal iç politikaların açık veren ülkelerde tasarrufu teşvik edeceğini ve fazla veren ülkelerde tüketimi artıracağını bildiren BIS, reel döviz kuru düzenlemelerinin gerekli, ancak tek başına yeterli olmayacağına dikkat çekti. BIS, son çare olarak başvurulan sermaye kontrollerinin sadece geçici bir rahatlama sağlayacağı uyarısında da bulundu.

SERMAYE YETERLİLİK ORANLARI ARTIRILMALI

Merkez bankalarının merkez bankası olarak adlandırılan BIS, 2008 yılındakine benzer bir küresel finansal krizden kaçınılması için bankaların daha yüksek sermaye yeterlilik oranına sahip olmaları gerektiğini vurguladı.

BIS, dünyanın en büyük bankalarına yüzde 1 ile yüzde 2,5 arasında ek sermaye yeterlilik oranı uygulanması önerisinde bulundu.

BIS Genel Müdürü Jaime Caruana yaptığı açıklamada, küresel olarak sistemsel açıdan önemli olan ve sermaye yeterlilik oranları artırılacak bankaların listesini kamuoyuna açıklama planları olmadığını, zaman içinde metodolojiyi yayınlayacaklarını ifade etti.

Bu arada en yüksek sermaye zorunluluğuna sahip bankaların JP Morgan, Bank of America, Royal Bank of Scotland, Barclays, Citigroup, HSBC, BNP Paribas ve Deutsche Bank olduğu ifade edilyor.