BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67

Kur’an; bilim ve teknolojiye karşı mı?!..

İlk ayet, “oku” diye inmiş, ama…….. okumuyoruz!...

Kutsal Kitabımız  Kur’an-ı Kerim’in; düne-bugüne ve yarına ışık saçan özelliği olduğunu daha önce yazmıştık. Bugün bilim alanındaki ayetlerden yola çıkarak, konuyu  araştırarak biraz açmak istiyoruz.

Sanki İslam dini; bilime ters, engelleyici, gelişmeye kapalı…

600 yıllık Osmanlı’da yapılan uygulamalar, eserler, buluşlar;  bilimsel çalışmalar değil mi?

Mimari eserler, kervansaraylar, tersaneler, haritalar, sarnıçlar, köprüler, medreseler, üniversiteler, camiler v.b. bilime verilen değerin sonucu değil mi?

30 Mayıs 1453’te, “Medaris-i Semaniye ve Fatih Darüşşifası” ismiyle, ilk üniversitenin Fatih Sultan Mehmet tarafından açılması bilimsel bir bakış değil mi?.. (Bu üniversite, bir süre İslami tarzda bilim ve sanat eğitimi vermiş,  1933’te adı İstanbul Üniversitesi olarak değiştirilmiştir.)

Batılı anlamda bir mühendislik eğitimi vermek için ilk üniversitenin,  1773'te “Mühendishane-i Bahrî-i Hümâyûn” adıyla kurulması hayal midir?.. (Bugünkü adı,  İstanbul Teknik Üniversitesi’dir.)

Kuşkonmaz Camii olarak bilinen Şemsi Paşa Cami’si, Mimar Sinan’ın  bir bilimsel-mimari çalışma örneği değil midir.?..

Bir diğer örnek Mihrimah Sultan Camii’dir; Nisan ve Mayıs aylarında Bayezid yangın kulesinden veya o bölgedeki yüksek bir noktadan İskele Cami'sine doğru bakıldığında; sabah gün doğumunda İskele Camii'nin iki minaresi arasından güneşin doğuşu ve akşam gün batımında ise (Hicrî takvime göre her ayın 14'ünde) ayın doğuşu izlenebilmektedir. Aynı kuleden batı ufkuna Edirnekapı istikâmetine doğru bakılır ise; Mihr-î Mah Sultan Edirnekapı Külliyesi'nde de, sabah ayın akşam da güneşin batışı izlenebilmektedir. Onun için Mihr-î Mah Güneş ve Ay manasına gelmektedir. Bu bir ölçüm/tartım değil midir?

Ya, Mimar Sinan’ın dünyaca meşhur eseri, Süleymaniye Camii’nin eşsiz mimari özellikleri… Camide bir is odası bulunması ve sağlanan düzenli bir hava akımı sayesinde burada toplanan isten, en kaliteli mürekkebin yapılması bilimsel bir çalışma/araştırma  değil midir?

Yine 1616 yılında, Sultan 1. Ahmet tarafından mimar Sedefkar Mehmet Ağa’ya Ayasofya’nın karşısında yaptırılan Sultanahmet Camisi, “Mavi Cami (Blue Mosque)” Türkiye’nin 6 minareli tek Selatin camisi olarak,  kentin en çok turist çeken mekanları arasında ön sıralarda yer almaktadır.

Sinan'ın eşsiz eserlerinden biri olan  Büyükçekmece Köprüsü; mimarisi ve yapım teknikleri ile  her dönem övgü ve beğeni toplamıştır. 17. yüzyıl İstanbul'unu anlatan Eremya Çelebi Kömürciyan’ın “ İstanbul Tarihi”  adlı kitabında seyyahların "Büyükçekmece'de en çok dikkate şayan bina olarak büyük taş köprüyü" dile getirdiklerini yazmıştır. Neden acaba?!.. 

Kısaca; Mantık, Coğrafya, Matematik,  Astronomi, Tıp, Tarih, Mimari v.b. alanlarda yetişmiş, o kadar çok isim ve vücuda getirdikleri eserler  var ki…

Kur’an’da insanlığa bildirilenlerden bazıları;

a)“Atlas okyanusu ile Akdeniz’in, Hint okyanusu ile Kızıldeniz’in birleşmediğini 1970-80’li yıllarda bilim teknik ile insanlık yeni bulmuşken Kur’an bunu bizlere 1400 sene önce bildirmiştir..." (Furkan suresi, ayet 53)

b) "Parmak izlerinde ne gibi bir incelik vardır ki Kur’an onlara işaret etmektedir: Dünyadaki bütün insanların parmak izlerinin birbirinden farklı olduğu ancak 1884 yılında anlaşılmıştır."  (Kıyamet suresi, ayet 4)

c) "Her şey çift yaratılmıştır; gece-gündüz, artı-eksi, siyah-beyaz, uzun-kısa.."(Zariyat suresi, Ayet 49)

d) "Çiçek polenlerinin aşılanmasında rüzgarın büyük önemi vardır." (Hicr suresi, ayet 22)

e) "Küllün fî felekin (Ay, güneş, dünya yörüngelerinde dönerler) buyrulur. Bilim şu an her üç gezegeninde hem kendi çevrelerinde hem de belli yörüngede döndüklerini ispatlamıştır." (Yasin suresi, ayet 40)

f) "Kainatta her şey, makro-mikro alemde bir düzen içinde hareket eder. Dev yıldız kümelerinden atom, elektron alemine tabiattan, insan vücuduna karadan denize her şeyde bir uyum, ahenk bütünün bir parçası olma özelliği vardır. Bu ahengi kuran Allah’tır." (Rahman suresi, ayet 5) 

g) "Peygamber efendimiz İstanbul’un bir gün mutlaka fethedileceğini bizlere haber verir. Yaklaşık bin sene sonra bu müjde gerçekleşir. 1453’te İstanbul fethedilir. Olayın diğer bir ilginç yönü İstanbul’un fethedileceğini müjdeleyen hadisin harflerinin Ebced (Arapça’da her bir harfin karşılığı bir sayıdır.) hesabına göre toplamının 1453 olmasıdır."

h) "Kur’an’da  kainatın  oluşumu: Allah’ü Teala yer ve göklerden önce suyu yaratmıştır. İlk yaratılan madde sudur. Su daha sonra gaz haline dönüştürülmüştür. Gaz kümeleri kozmik çekimin tesiri ile sıklaşır. Yoğunlaşır, küçülür, toplanır. Gezegenler ve yıldızlar böylece oluşur.Yer ve gök bir iken, gaz halinde iken Allah’u Teala bu ikisini, yer ve gökleri birbirinden ayırır. Allah’ın ayırdığı yer ve gökler, galaksiler, nebulalar ve gezegenler kozmik çekim etkisi ile sürekli dönüp, soğuyup katılaşmaya, küresel şekil olmaya başlar." 

Bilim ile   ilgili bazı ayetleri de verelim:

“Ne de az düşünürsünüz!” ( Mümin suresi, ayet 58)

“Aklınızı kullanmaz mısınız?” ( Bakara suresi, ayet 44)

“Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?” ( Zümer suresi, ayet 9)

“İlk indirilen  emir  ‘Oku’ dur.”  ( Alak suresi, ayet 1)

“İlim ve hikmet müminin yitik malı gibidir. Onu nerede bulursa alır, almaya daha hak sahibidir.” (Tirmizi, İlim 19; İbn Mâce, Zühd 17)

“İlim öğrenmek kadın erkeğe farzdır.” ( İbn Mace, Mukaddime, 17 ,Tac cilt 1, sh  63 )

“Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz.”

“İki günü eşit olan ziyandadır, zarardadır.”  ( Temyizu't Tayyip min'el Hadis, Shf. 162)

“Hem dünyayı hem ahireti isteyen ilme sarılsın.”  ( Ettergip cilt 1, 728)

"Ya öğreten, ya öğrenen, ya dinleyen , ya da ilmi seven ol. Fakat sakın beşincisi olma (yani bunların dışında kalma) helâk olursun" ( Mecmeu'z-Zevâid ve Menbeu'l-Fevaid, c. 1, s. 122)

Bunlardan daha güzel açıklama/söz olur mu?

Kur’an bilimi sürekli öncelemiş…Oku/anla/araştır/cinsiyet ayırma/her günün  daha farklı olsun/hem dünyayı hem ahreti kazan/üret, bul,düşün v.b. demiş.

Ama, bu ayetler, sadece Arapça okunup  anlamı bilinmezse, yol göstericiliğinden yararlanılamaz ki…

Tarihe imza atmış bazı bilim insanları;

Ali Kuşçu: ( ? – 1474 ) Ünlü Bir türk astronomi ve matematik bilginidir.

Ammar: ( 11 yüzyıl ) İlk katarak ameliyatını kendine has biçimde yapan Müslüman bilim adamı.

İbn Haldun: ( 1332 – 1406 ) Tarihi ilim haline getiren sosyolojiyi kuran mütefekkir. Psikolojiyi tarihe uygulamış, ilk defa tarih felsefesi yapan büyük bir İslam tarihçisidir.

İbni Sina: ( 980 – 1037 ) Doktorların sultanı. Eserleri Avrupa üniversitelerinde 600 sene temel kitap olarak okutulan dahi doktor. Hastalık yayan küçük organizmalar, civa ile tedavi, pastör’ e ışık tutması, ilaç bilim ustası, dış belirtilere dayanarak teşhis koyma, botanik ve zooloji ile ilgilendi, Fizikle ilgilendi, jeoloji ilminin babası.

Kindi: ( 803 – 872 ) İbni Heysem’e kadar optikle ilgili eserleri kaynak olan bilgin. Fizik, felsefe ve matematik alanında yaptığı hizmetleri ile tanınmıştır.

Mimar Sinan: ( 1489 – 1588 ) Seviyesine bugün dahi ulaşılamayan dahi mimar. Mimar Sinan tam manası ile bir sanat dahisidir.

Ömer Hayyam: ( ? – 1123 ) Cebirdeki binom formülünü bulan bilgin. Newton veya binom formülünün keşfi Ömer Hayyam'a aittir.
Piri Reis: ( 1465 – 1554 ) 400 sene önce bu günküne çok yakın dünya haritasını çizen büyük coğrafyacı. Amerika kıtasının varlığını Kristof Kolomb ‘dan önce bilen ünlü denizci.

Osman Hamdi Bey (1842-1910) İlk Türk arkeoloğu kabul edilir. En önemli arkeolojik kazısı 1887-1888'de gerçekleştirildiği Sayda Kral Mezarlığı kazılardır.

Müneccimbaşı Ahmed Dede (1631-1702)17. yüzyıl Osmanlı tarihçisi. Çeşitli konularda çok sayıda eser vermiş olmakla birlikte, en tanınmış kitabı Osmanlı tarihinin önemli kaynaklarından biri olma konumunu günümüzde de sürdüren ve Arapça yazdığı Sahaifü'l-Ahbâradlı eseridir.

Katip Çelebi (1609-1657) Tarih, coğrafya, bibliyografya ile ilgili çalışmalar yapmış Türk-Osmanlı bilim adamı ve aydını. Dünya bilim edebiyatında en ünlü ve bilinen eseri; İslam dünyasının en değerli eserlerini içeren 15.000 kitabı ve 10.000 müellifi (yazar) alfabetik dizin sistemine göre tanıtan Keşf ez-zunûn 'an Esâmî El-Kutub ve-l-Fünûn ve daha sonra İbrahim Müteferrika tarafından basılan meşhur coğrafya ansiklopedisi Cihannüma ile tanınır.

Marko Paşa: (19. yüzyıl) Ünlü Osmanlı hekimidir.  1861'de Sultan Abdülaziz'in hekim başılığına getirildi. 1871'de Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane Nazırlığı'na atandı. 1878'de,II. Abdülhamit döneminde Meclis-i Ayan (Senato) üyeliği'ne getirildi. Kırımlı Aziz Bey'le birlikte Hilâl-i Ahmer Cemiyeti'nin (Türkiye Kızılay  Derneği) kurulmasında katkıda bulundu. 

Piri Reis (1465-1554): Osmanlı denizci ve kartografı. Asıl adı Muhyiddin Pîrî Bey'dir. Amerika'yı gösteren Dünya haritaları ve Kitab-ı Bahriye adlı denizcilik kitabıyla tanınmıştır.

Hezarfen Ahmet Çelebi (1609-1640) Kendi geliştirdiği takma kanatlarla uçmayı başaran ilk Türk olmuştur.

Soru şu:  Bu kadar önemli kişileri yetiştirmiş ve eserleri yaratmış ülkemizde, bazı cemaatlerin son yıllardaki bilime/tekniğe v.b. karşı söylemlerini artırması, Kur’an'ın bilime/teknolojiye karşı gibi gösterilmesi neden?..

Gelecek yazı: Kur’an; sanata ve müziğe karşı mı?!..