BIST 10.248
DOLAR 32,23
EURO 34,73
ALTIN 2.395,91

Hz.Mevlana; ney çalmamış,raks etmemiş/dönmemiş, çünkü!...

“Müzik günah” diyerek söylenen bilgiler, doğru olmalı…

GÜNCEL/GÜNÜN ŞİİRİ: ()

BÖYLE  MORAL Mİ VERİLİR?:Çevre ve Şehircilik Bakanı San. Özhaseki, Dolmabahçe katliamından sonra polislere seslenmiş!;  “Hepimiz birer şehit namzediyiz. Allah nasip ederse ben de şehit olurumİnşallah sizler de şehit olun” Sn.Bakan’ın bu sözü karşısında; yukarıdaki “vatandaşın duyarlığına” teşekkür ediyoruz…

Mevlana Haftası 07-17 Aralık 2016  tarihleri arasında kutlandı. Biz,“İstanbul Türk Müziği Günleri” programında, yıllarca “Mevlevi Ayinine” yer -İTTMT ile- vermiştik. Mevlana ve ayinleri/törenleri ile ilgili iki yazı yazmışım. () ve ()  Bu yazılarda geniş bilgi verdiğim  için tekrar yazmıyorum.

Yeni yayımlanan, iki yazıyı görünce, konuyu tartışmaya açmak istedim. Çünkü; konservatuarlarda veya özel kurslarda müzik eğitimi gören/ney dersi alan öğrenciler, ney virtüozu  arkadaşlarım var. Ve, bizler doğru bilgiyi vermekle yükümlüyüz.

Yeni Türkiye Gazetesi köşe yazarı,Sn. Osman Ünlü, kendisine sormuş ve cevaplamış;

 1/ “Sual: Ney bir çalgı aleti midir, bunu, ilahilerde, dini sözlerde veya şiirlerde kullanmak uygun olur mu?

Cevap: Ses çıkarmak için kullanılan cansız cisimlere Mizmar, çalgı aleti denir. Gök gürlemesi, top, tüfek, baykuş, papağan, çalgı değildirler. Ses çıkaran eğlence aletleri, davul, dümbelek, zilli maşa, ney, kaval, hep çalgıdır. Çalgı, kendiliğinden ses çıkarmaz. Ses çıkarmak için, davula vurmak, neyi, kavalı, üflemek lazımdır. Bunlardan çıkan ses, insanın değil, bu çalgıların hasıl ettiği sestir. İbni Abidînde deniyor ki:

“Lu’b, la’ib, lehv ve abes, hepsi oyun ile vakit geçirmektir. Tavla ondört taş oynamak, bütün çalgıları çalmak, dinlemek, raks, dans etmek, hokkabazlık, şaklabanlık etmek, el çırpmak, hep oyun olup, tahrimen mekruhturlar. Devamlı yapılırsa veya farzları yapmaya mani olurlarsa, kumar ile yapılırsa, söz birliği ile haram olurlar. Def, kaval, ney çalmak ve dinlemek de böyledir.” ()

2/ Sual: Mevlânâ hazretleri ney çalmış mıdır, ellerini açıp dönmüş müdür, eğer ney çalmadı ve dönmedi idi ise, bu yapılanlar nedir?

Cevap: Mevlânâ Celâleddîn Rûmî hazretleri, evliyanın büyüklerindendir. Divanında otuz bin, Mesnevisinde kırk yedi bin beyit vardır.

Allahü teâlânın aşkı ile dolmuş, evliyanın büyüklerinden olan Celâleddîn-i Rûmî hazretleri, ney ve başka hiçbir çalgı çalmadı, raks etmedi. Dünyaya nur saçan Mesnevîsine, her memlekette, birçok dillerde şerhler, açıklamalar yapılmıştır. Bunlardan en kıymetlisi, Mevlânâ Câmî'nin kitabıdır ki bu kitapta deniyor ki:“Mesnevînin birinci beytinde, 'Dinle neyden, nasıl anlatıyor ayrılıklardan şikâyet ediyor' deniyor. Ney, İslâm dininde yetişen kamil insan demektir. Bunlar, kendilerini ve her şeyi unutmuş, her an, Allahü teâlânın rızasını aramaktadır. Ney, Farsçada 'yok' demektir. Bunlar da, kendi varlıklarından yok olmuştur. Ney denilen çalgı, içi boş bir çubuk olup, bundan çıkan her ses, onu çalan kimseden hasıl olmaktadır. O büyükler de, kendi varlıklarından boşalıp, kendilerinde, Allahü teâlânın ahlakı zahir olmaktadır. Neyin üçüncü manası, kamış kalem demektir ki, bundan da, insan-ı kamil kastedilmektedir. Kalemin hareketi ve yazması kendinden olmadığı gibi, kamil insanın hareketleri ve sözleri de, hep Allahü teâlâdandır.”

İkinci Abdülhamid Han zamanında Ankara Valisi olan Abidin Paşa, Mesnevî şerhinde, neyin insan-ı kamil olduğunu, dokuz türlü ispat etmektedir. ()

Kur'ân'da müzik yapmayı ve dinlemeyi yasaklayan bir ayet olmamasına rağmen; Cübbeli Ahmet Hoca, rahmetli  Timurtaş Uçar, Nureddin Yıldız, Kadir Mısırlıoğlu’da benzer görüşleri  yıllardır seslendiriyor.

Bazı isimlere çağrımız var;

Sn. Ahmet Özhan, Sn. Süleyman Erguner, Sn. Niyazi Sayın, Sn. Tuğrul İnançer, Sn. Murat Salim Tokaç, Sn. İTTM Topluluğu Müdürlüğü, Sn.Nihat Hatipoğlu, Mevlana Dernekleri Başkanları ve  Üniversiteler Mevlana Araştırma Merkezleri, sizlerden görüş bekliyoruz…

Yazılanlar doğru mu?

Sn.Ünlü; bu uygulamaları yapanları “din cahilleri” diye adlandırıyor.

Hz.Mevlana’nın ney çalması mı gerekiyordu?

Hz.Mevlana’nın dönmesi/raks etmesi mi gerekiyordu?

Devlet Koroları da yanlış bir uygulama içinde mi?

Konya’da  her yıl yapılan ve Devlet Erkanı’nın katıldığı törenlerde yanlış mı?

Otellerde turistler için yapılan etkinlikler zararlı mı?

Yıllarca; “müzik, ruhun gıdasıdır” diye öğretileni, ney virtüozu Sn. Niyazi Sayın,” “ruh, müziğin gıdasıdır” diye düzeltmişti… Yoksa, bu sözde mi yanlıştı?!..

 Söz sizlerin….

Açıklamanızı gönderirseniz; memnun olur ve yayınlarım…

BESTEKARLARA ÇAĞRI VAR…
“….Eser veriyorum. İşte Mehmet Akif Ersoy Senfonik Şiiri'ni yazdım en son. Burdur'da Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nde sergilenecek. Kanuni Balesi, Mehmetçik Oratoryosu, Sakarya'da Diriliş Operası, Çanakkale Kahramanları Müzikali... Bunları ürettim. Hepsi yerli ve milli eserlerdir. Hepsi görevdir. Bizi yöneten insanlar da sanırım bunu istiyorlar ama bu eserlerimi besteletmekte zorlanıyorum….” (Orgeneral Aytaç Yalman, Eski  Kara Kuvvetleri Komutanı/Yenal Bilgici