BIST 9.916
DOLAR 32,48
EURO 34,74
ALTIN 2.439,55
HABER /  GÜNCEL

Genel Başkana Atatürk saldırısı

Osmanlı Ocakları Kastamonu Şubesi’nin açılışı için Kastamonu’ya gelen Genel Başkan Kadir Canpolat, konuşmasında Atatürk’e hakaret içeren söz...

Abone ol

Osmanlı Ocakları Kastamonu Şubesi’nin açılışı için Kastamonu’ya gelen Genel Başkan Kadir Canpolat, konuşmasında Atatürk’e hakaret içeren sözler söylediği iddiasıyla, bazı vatandaşlar tarafından darp edildi.
Osmanlı Ocakları Kastamonu Şubesi’nin açılışına katılmak üzere Kastamonu’ya gelen Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ile aynı binada olan İl Başkanlığı önünde cadde üzerine konuşmaya başladı. Genel Başkan Canpolat’a, KESK binası önünde kürsüde açılış konuşmasında Atatürk’e hakaret içeren sözler söylediği iddiasıyla, bazı vatandaşlar tarafından tepki gösterildi. Vatandaşlar, Canpolat’ın üzerine doğru yürümek istedi. Polis ekipleri, vatandaşlara müdahale ederek olayların büyümesini engellemeye çalıştı. Bu esnada bir kişi, Canpolat’a koşar adım gelerek kafa attı. Canpolat, aldığı kafa darbesiyle yere düştü. Bunun üzerine takviye ekip isteyen emniyet güçleri, Canpolat’ı İl Başkanlığı binasına alarak olayların büyümesini engelledi.
Daha sonra basın açıklamasında bulunan Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat, Kastamonu’da vatandaşların, Osmanlı torunlarının kendilerini sevdiğini belirterek, “Bize karşı çok güzel bir karşılama merasimi düzenlediler. Bizleri onurlandırdılar. İlk önce türbe ziyaretleri gerçekleştirdik. Daha sonra açılışımızı yapmak üzere buraya geldik. Burada il başkanımıza daha öncesinden ülkücü ve solcu arkadaşlar, ‘siz Atatürk’ün Cumhuriyetine karşı mısınız? Osmanlı Ocakları da nedir? Yeniden Osmanlı’yı mı dirilteceksiniz?’ şeklinde bir tartışma geçiyor. Bu yüzden İl Başkanımız da konuşmasında ‘Bizim Atatürk ile bir sorunumuz olamaz, bizim devletimizle bir problemimiz olamaz dercesine bir açıklama yapıyor. Üzerine biz de diyoruz ki, ‘bu korku sindirmeleri neden oluyor, ben Atatürk’ü sevmek zorunda mıyım? Babamı sevmek, atamı sevmek, ceddimi sevmek zorunda mıyım?’ şeklinde bir açıklama yapıyorum. Zorla sevgi olmaz. Sevdirmekle olur. İyi güzel şeylerle sevdirmekle olur. Biz, Osmanlıyı da zorla sevdiremeyiz. Kişi, zaten sevdiğiyle beraberdir. Ama burada herhangi bir şekilde Atatürk’e karşı veya Osmanlı’ya karşı veya hiç kimseyi hedef almaksızın bir açıklamada bulunuyoruz” dedi.
5 tane provokatör şahsın Osmanlı Ocaklarına saldırı gerçekleştirdiğini ifade eden Canpolat, “Biz, bunların hepsinden şikayetçiyiz. Ama İl Başkanımızın babası, Kastamonulu olarak yapılan bu saygısızca hareketten dolayı özür dilediği için ve biz de Osmanlı hoşgörüsünü yaşamak için bu arkadaşlardan şikayetçi veya davacı değiliz. Osmanlı’nın ne kadar güzel bir medeniyet olduğunu şimdi bir kez daha görsünler. Osmanlı ne kadar güzelmiş. Ne kadar ahlaklı gençler yetiştiriyormuş bir daha görsünler. Şahsımı burada katletseler dahi kanım da helal olsun. Çünkü bunların hepsi Osmanlı torunu oluyor. Biz, biriz biz, bir milletiz. Bir millet olup, cephede düşmanla savaşabiliriz. Biz, asla birbirimizle savaşmayacağız. Bütün ocaklar bizlere eşit olacak. Bütün siyasi partiler eşit bizlere” diye konuştu.
“Ben de Cumhurbaşkanıma küfür ettirmek istemiyorum” diyen Canpolat, “Sen Atatürk’e nasıl küfür ettirmek istemiyorsan, ben de Cumhurbaşkanıma küfür ettirmek istemiyorum. Atatürk’ün kurmuş olduğu Cumhuriyetin Cumhurbaşkanına kimse küfür edemez. Atatürk’ün kurmuş olduğu Cumhuriyetin Başbakanına kimse küfür edemez. Atatürk’ü seven onun kurmuş olduğu devletin başına da saygı duyar. Bu yüzden yine de biz, Osmanlı ahlakıyla, Osmanlı hoşgörüsüyle, Osmanlı kültürüyle yeniden var olmak için, bütün ülkemizde sulh olması için bu olayın bu şekilde kapanmasından yanayız. Teşkilatımdaki ve Osmanlı torunu herkese rica ediyorum, bu konu bu şekilde kapansın. Ama daha dikkatli olalım, biz uzlaştırmaya geldik, biz sulha geldik, kavga, gürültü, savaş asla yok. Dili, dini, ırkı, mezhebi ne olursa olsun, sağcı solcu her kim ne olursa olsun, hepsine eşit mesafede kalacağız” ifadelerini kullandı.
Yaşanan olaylardan sonra komşuları olan il başkanlığı binasında ülkücü ve solcu grupların Osmanlı Ocaklarını henüz bilmediklerini söyleyen Canpolat, şöyle konuştu:
“Bir şüpheyle bir endişeyle bakabilirler. Ama bizi tanıdıklarında, bizim kim olduğumuzu bildiklerinde bizi bağırlarına basacaklar ve gelecekler. Bu yüzden buradan da asla biz çıkmayacağız. Burada faaliyetlerimizi devam ettireceğiz. Bu arkadaşlarımızla da sulh içerisinde olacağız. Biz, kavgayı asla tasvip etmiyoruz, biz şiddeti asla tasvip etmiyoruz. Milli birlik ve kardeşlik projelerini Kürt, Türk, Laz, Çerkez ayrımı yapmadan, biz bunları başaracağız. Bu olayda da bizler samimiyiz, samimiyet testi veriyoruz, bu testten de başarıyla geçeceğiz.”
Kefenini eline almış ve yola çıkmış bir liderin izinden gittiklerini açıklayan Canpolat, şöyle devam etti:
“Biz, AK Parti’nin izinden değil, Recep Tayyip Erdoğan’ın izinden gidiyoruz. Kefenimizi giydik, öldürmeye değil, ölmeye varız. Öldürmek asla yok, bizi kim nasıl düşünüyorsa düşünsün, bizi kim sevmiyorsa sevmesin, ama 302. maddeye göre de biz de fikrimizi ve zikrimizi rahatça belirtelim. Burası, Osmanlı Devleti’nden sonra kurulmuş bir devlet, bizim Türkiye Cumhuriyeti devletimize asla bir problemimiz söz konusu dahi olamaz. Atatürk’ü de seven arkadaşlar var, sevmeyenlere de zorla sevdiremeyiz. Mesela ben, sevmek zorunda değilim. Ben, Atatürk’ü sevmek zorunda değilim. Yalnız kimseyi zorla sevdiremezsiniz. Döverek mi sevdireceksin beni, işkence ederek mi sevdireceksin. Ben, kimseye diyor muyum Fatih Sultan Mehmet Han hazretlerini zorla seveceksin. Böyle bir dayatmam olabilir mi? Kimse bana zorla bir şey yaptırmaya çalışmasın. İnşallah daha demokrasi, daha sosyal, daha fazla hukuk kurullarının uygulandığı bir ülkemizde inşallah Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlık sistemiyle bunlar bitecektir. Biz, bunları ümit ediyoruz.”
Daha sonra Canpolat, emniyet güçlerinin gözetiminde Kastamonu’dan ayrıldı. Canpolat il başkanlığı binasından çıkarken bazı vatandaşlar, protesto gösterilerinde bulundu.
(İHA)