BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,76
ALTIN 2.440,32
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan bağırdı polise laf ettirmedi!

Üniversite öğrencilerinin yumurtalı eylemi üç lider arasında polemik konusu oldu. Başbakan Erdoğan Bahçeli ve Kılıçdaroğlu'nun iddialarına sert yanıt verdi.

Abone ol

Nergis DEMİRKAYA
İNTERNETHABER

ANKARA- Öğrencilerin yumurtalı eylemi bütçe görüşmelerinde üç lideri birbirine düşürdü. Muhalefet partisi liderleri iktidarı suçlarken Başbakan Tayyip Erdoğan çok sert çıktı.

“Biz polisimizi kimseye ezdirmeyiz” diyen Başbakan Tayip Erdoğan,  eylem yapan öğrencilerin illegal örgüt üyesi olduğuyla ilgili ellerinde belgeler olduğunu belirterek, “Önce hükümete faşist deyip sonra öğrenci konuşturmayınca faşist diyen sizsiniz. Sonra ne oldu. Ertesi gün çark ettiniz. Biz öğrencilerimizi başımızın üzerinde taşıyoruz. Elinde molotofla taşla geleni geleni değil” dedi.

Davetli olunmayan yere gidilemeyeceğini söyleyen Erdoğan, CHP sıralarına seslenerek, “Şiddete karşı olmadığınız sürece aynı zihniyetten şiddet göreceksiniz” uyarısı yaptı.

BAHÇELİ HERKESE KIZDI

Görüşmelerde ilk kürsüye çıkan lider MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli sözlerine öğrenci eylemleriyle ilgili kaygılarını paylaşarak başladı. Bahçeli hükümete “Başbakan ve hükümet yetkilileri üniversite gençliğinin sorunlarına ve bunları dile getirme çabalarına karşı gereken anlayış ve hoşgörüyü göstermeli. Türk polisini öne sürerek aradan çekilmek Sayın Başbakanı ve hükümetini vebal ve sorumluluktan kurtaramayacaktır” diye yüklendi. Bahçeli taş ve molotof kokteylerine vücudunu siper eden kahraman polise sahip çıkılmasını istedi. Polisi orantısız güç kullanmama konusunda uyaran Bahçeli ana muhalefeti de sorumlu davranmaya davet etti.

BEBEĞİNİ DÜŞÜREN GENÇ KADINI ANLATTI

Gençler CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da gündemindeydi. Kılıçdaroğlu Meclis’e gelmek isteyen gençlere engel olunduğunu belirterek “Ama Burhan Kuzu da aldı konuştu. Bize gelince suç, sizin milletvekillerine gelince sorun olmuyor” diye çıkıştı. Şikayet eden öğrencilerin dinlenmesini öneren Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

“Yolsuzlukların olduğu ülkede demokrasiden söz edemezsiniz. Konuşanların tehdit edildiği bir ülkede demokrasiden söz edemezsiniz. Özgürce köşe yazanları patronlarına şikayet edip işlerine son verdirirseniz demokrasiden bahsedemezsiniz. Eylem yapan gençler için illegal örgüt üyesi dediniz. Siz Başbakan değil misiniz. Yargıya çıkarır belgelerini koyarsınız. Yedikleri dayakla kaldılar. Öğrencilerden üniversitelerden korkmayacaksınız. Başbakan çağırsın dertlerini sorsun. Ama orantısız güç kullanamazsınız. Hangi milletvekili hangi vicdan sahibi bir genç kadının çocuğunu düşürmesini kabul edebilir.” 

ÖĞRENCİLERE FAŞİST DİYEN KİM?

Bahçeli ve Kılıçdaroğlu’nun bu sözlerine Başbakan Erdoğan’ın yanıtı çok sert oldu. “Biz polisimizi kimseye ezdirmeyiz” diye söze başlayan Başbakan Erdoğan şunları söyledi: “Biz illegal örgüt derken hepsinin belgeleri vesikaları var. Önce hükümete “faşist” deyip sonra öğrenci konuşturmayınca “faşist” diyen sizsiniz. Sonra ne oldu. Ertesi gün çark ettiniz. Biz öğrencilerimizi başımızın üzerinde taşıyoruz. Elinde taşla molotofla geleni değil. 100 üniversiteyi niye yaptık. Şiddete karşı olmadığınız sürece aynı zihniyetten şiddet göreceksiniz.”

Erdoğan’ın sözleri üzerine muhalefet sıralarından tepkiler yükseldi. Başbakan Erdoğan daha önce de ifade ettiği gibi, “Davetli olan yere gidilir. Davetli olunmayan yere gidilmez” yanıtı verdi.

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan diğer başlıklar şöyle oldu:

MİLLETİN AYNASINDA MAHCUP OLURLAR

İktidara geldiğimizde en çok güvenilen kurum siyaset çıkıyor. Genç nesil tarafından siyaset kirli bir iş olarak görülüyor güvenilmiyordu. Siyasetçi sokağa çıkmaktan ben siyasetçiyim demekten korkuyordu. Siyaset yolsuzluk, çark etmekle, u dönüşü yapmakla, yeni yeni “tornistan, çakma” gibi şeyler çıkmaya başladı. İktidara gelmek için kaf dağının ardındakini vaat edenler aynada kendilerine bakarken yüzleri kızarmasa da milletin aynasında mahcup olurlar.

AK PARTİ SİYASETİ TEMİZE ÇEKEN PARTİ

Birileri siyaseti hala yolsuzluk imtiyaz meselesi olarak görüyor şuur altındaki bu anlayışı siyasete egemen kılmaya çalışıyor. Milletin teveccühü ikitdarına dayanarak AK Parti siyaseti temize çeken bir partidir. Siyaset ile popülizmi birbirinden ayırmıştır. Siyasete güveni yeniden tesis etmiştir. Bizim siyasetimiz bu ülkeye 8 yıl önce hakim olan siyaset anlayışından tamamen farklıdır. Biz büyük hedefler koyuyor buna ulaşmak için de büyük adımlar atıyoruz.

MEMLEKET YÖNETMEK 3-5 KOYUN GÜTMEYE BENZEMEZ

Ülke milleti sevmek, milliyetçilik halkın ayağına eğitim sağlık hizmetlerini ulaştırmaktır. Nerede ata yadigarı varsa hepsine sahip çıkıp bunu onarıyoruz. Memleket yönetmek farklı şey. 3-5 koyunu güdemeyenler ülke nasıl yönetilir bilemez.

BENİM SESİMİ ANCAK MİLLET KESER

Başbakan Erdoğan konuşurken muhalefet sıralarından atışmalar oldu. Erdoğan bunun üzerine, “Bağırmak çağırmakla benim sesimi kesemezsiniz. Benim sesimi bu ülkede sadece millet keser” diye bağırdı.