BIST 10.248
DOLAR 32,32
EURO 34,81
ALTIN 2.397,17
HABER /  GÜNCEL

Cemaat dosyasını 2004'te rafa kaldıran Ömer Dinçer'den mektup

MİT ve Genelkurmay'ın, 2004 yılında Fethullahçılara karşı bir eylem planını devreye sokmayan iki isimden biri olan Ömer Dinçer konuştu.

Abone ol

Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer MGK’nın gönderdiği cemaat dosyasını “rafa kaldırma” kararı almıştı.

Dinçer olayın ortaya çıkmasından sonra “Bunun siyasi sorumluluğunu Başbakan, hukuki sorumluluğunu ben yüklendim...” ifadelerini kullanmıştı.

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, iki gün önce o kararla ilgili Dinçer'in açıklamalarını yayınlamıştı. Özkök, bugünkü köşesinde o kararda imzası olan Dinçer'in kendisine gönderdiği mektuba yer verdi:

İŞTE O MEKTUBUN TAMAMI:

“Sayın Özkök,

Köşe yazınızda bahsettiğiniz konu, kitabımda gerekçeleriyle birlikte ayrıntılı olarak anlatılıyor. Maalesef alıntı yapanlar yazılanların bir kısmını alarak kendi işlerine geldiği şekliyle kullanıyor. Bu tavır maalesef hiç de uygun ve ahlaki değil. Siz eleştiren ve suçlayan bir yaklaşımla yazmadığınız için, bilgilendirmek istedim.

EVET ZAMANIN RUHUNA UYGUN DAVRANDIK

- BİR: Biz 2004 yılında MGK’nın tavsiye kararını Bakanlar Kurulu kararına dönüştürmeyerek, o ‘zamanın ruhuna’ çok uygun ve doğru olan bir işlem yaptık.

- İKİ: Hükümet ‘demokrasiyi geliştirmek’ ve ‘derinleştirmek’ istiyor ve 28 Şubatçılara karşı ‘insan hak ve özgürlükleri mücadelesi’veriyordu. Sizce idari kararlarla dernek/vakıf kapatmak, cemaatçi diyerek kamu görevinden atmak uygun olur muydu? Bugün de olmaz, geçmişte de. (Bugün yapılan uygulamalar açık bir darbe teşebbüsü suçuyla bağlantılı.)

ZATEN 28 ŞUBAT KARARLARI VARDI VE UYGULANIYORDU

- ÜÇ: Ayrıca cemaat ile FETÖ aynı mahalleyi belirtse de içerik ve kapsamı artık farklılaşmadı mı? Değişen aslında bugün için FETÖ’nün tavrıdır ve yargılanması gereken onlar. Aksi halde geçmişte cemaatle ilgili olan hususlar suçlama mevzuu olmamalı.

- DÖRT: O günlerde AK Parti’den önceki iktidarın yürürlüğe koyduğu ‘İrtica ile mücadele stratejisi ve uygulama planı’ uygulanmakta idi. O günün cemaati bugünün FETÖ’sü bu mücadele stratejisinin kapsamında zaten vardı. Ek bir karara gerek olmaksızın onlar hakkında da takip ve işlem yapılıyordu.

BUGÜN DE BENZER DURUM OLSA AYNISINI YAPARDIM

- BEŞ: O gün alınan MGK kararı AK Parti iktidarına karşı idi. Biz de gereğini yaptık: Bu yapılan Ergenekon planlarına karşı işlemdi.

- ALTI: Ben o gün demokratik mücadelemin bir boyutu olarak ve adalet anlayışımın gereği olarak gereğini yaptım. Bugün de benzer durumlar için aynı tavrı ortaya koymaya çalışıyorum.

- YEDİ: Demokrasi olmazsa, insanlar hak ve özgürlüklerini kullanamazsa ve hele adalet olmazsa hayatın ne anlamı kalır.

- SEKİZ: Özgür olmazsanız dinin anlamı kalmaz, adalet olmazsa iktidarın, haklar ve hak arama yolları olmazsa insan olmanın anlamı kalmaz.

Selam, sevgiyle...”