BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67

Bu nasıl “dil?”; bir akademisyen adayı, bir yazar, bir milletvekili...

Akıllı olan dilini tutar, çünkü; dilin en iyi dostu kulaktır.

Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan, 2016-2017 akademik yıl açılış töreninde YÖK’e; “Türkiye’yi uluslararası alanda temsil edecek 5 üniversite seçilsin, desteklensin”  dedi, ama oraya gelinceye kadar da işimiz zor gözüküyor. Bugün; güzel Türkçe konuşma/yazma/anlama konusunda üç ayrı kişiyi/mesleği irdelemek istiyoruz. Hem gençlerin iyi yetişmediğinden/Türkçe’yi bilmediklerinden, iletişim araçlarının zararlarından  v.b. dem vurup, örnek olamamak çok acı olsa gerek? Büyük olamayanların, gençlerden büyüklük beklemeleri çok acı!...

Bu yazımızda üç  farkı göstermek istedik;

BİR AKADEMİSYEN ADAYI…

  “Nasıl bir akademisyen istiyoruz?  Yazısına Brecht’ten yaptığı bir alıntıyla - “Haklıyım, deme sık sık, üstad!/ Öğrencinde görsün, bırak./ Zorlama gerçeği:/ Gerçek zora gelmez./ Konuşurken dinle biraz”- başlayan Dibek, şöyle devam ediyor: “Bu söylevi neden kaleme aldığımızı sana düz, açık, doğrudan cümlelerle anlatmaktansa seninle olan dertlerimizi, bize neler ettiğini anlatarak açığa vurmayı tercih ettik. ... Sen kötü bir öğretmensin. Bu az bilgili olduğun anlamına gelmez, hemen köpürme! Neden mi söyledim bunu, dur acele etme, her zaman yaptığın gibi kestirip atma öğrencinin düşüncelerini, kelimelerini koşturup durma. ‘Sözümü ha kesti ha kesecek’ endişesine kaptırma, onu bırak, soluklana soluklana anlatsın anlatacağını. Sen ki düşüncenin durgunlukta açtığını bilmez değilsin. - Ahmet Cemal’in leziz tabiriyle ‘alıntı aydın’ kisvesindeki senin gibi akademisyenlerden bıktık usandık artık. Bilginle öğrencileri pataklamaktan, dize getirmekten vazgeç. Yılgın, tiksinen, aşağı gören, ‘Daha şu kitapları bile okumamışsınız’; koşulcu, düşünceye ve daha beteri düşünmeye şartlar koşan,Hele şu kitapları bir okuyun da’ gibi sözlerin, öğrencinin öğrenmeye dair hevesini kırmaktan başka bir etki yaratmıyor. Öğrencilerinde sözünü ettiğin kitapları okuyacak isteği bu yöntemlerden çok derste-ders dışında konuştuklarınla, onları işin içine katışınla ve hatta kimi zaman işin dışında tutuşunla uyandırmaya bak. Bu hem daima dilinden düşmeyen serzenişlerine derman olacak, hem de öğrencilerinin okumasına yönelik isteğinin gerçekleşmesinde daha etkin bir rol oynamanı sağlayacaktır. Karşında âdet gören, sakalı çıkan insanlar var; Onları küstürerek teşvik edemezsin.” (Halilcan Dibek/Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü öğrencisi / ()

Bu yazıyı  paylaşmayacak öğrenci yoktur… Biz de 37 yıldır neler gördük, yaşadık…Zaman zaman yazıyoruz da…Akademisyenlik; toplumun en gözde mesleğidir…Unvanlar, meslek gereği alınmakta olup; sosyal davranışları, karakteri, söylemleri maalesef değiştirmiyor.

Akademisyeler,  unvanları yükseldikçe, mütevazı ve ağırbaşlı olunmak yerine; ulaşılmaz, sağır, görmez, her şeyi biliyor oluyorlar..Bir de idari görevleri varsa!... İdarecilik; kişisel hırsların tatmin edildiği yerler olmamalıdır!...

BİR YAZAR!..

 Ne yapsak/yazsak/uyarsak olmuyor, bazıları durmuyor, hız kesmiyor…Geçtiğimiz yazılarda bir çok yazarla ilgili toplumun görüşlerine yer vermiştik. Bugün, bir ara TV tartışma programlarının sürekli konuğu olup, sonra bir kenara bırakılan ve şu anda sadece Haber 7’de  yazan E.Elönü’ye değineceğiz.

E.Elönü camiada şöyle tanımlanıyor; “Asi yazar, sivri dilli yazar,aşırı makyajlı yazar, ilginç giyim tarzlı yazar, “Asla Türküm demem” diyen yazar, Atatürk ve Türk’lük karşıtı söylemleriyle dikkat çeken yazar, dediği anlaşılmayan yazar, karşı olduğu herkesi aşağılayan yazar  v.b.” Ben ekranda dinlemiyor, yazılarını da okumuyorum. Güzel Türkçemizi katlediyor!...Birikimli, saygıdeğer Ersan Şen Hocanın ne yazdığına bakınca (Hoca, nasıl aynı yerde durabiliyor o da ayrı bir konu) başlık gözüme ilişti.  Çünkü, yazılarında; argo,küfür v.b. çok fazla, nerden öğrenmiş bu kelimeleri?; hepsi orjinal, İmam Hatip Lisesi mezunu olması da düzeltmemiş dilini, her kişiye ama; bir kadına/anneye  hiç yakışmıyor.

Merak ettiğim, muhazakar/demokrat Haber 7 ve desteklediği AK Parti; bu yazılardan memnun mu acaba?!... Ayrıca, “yazar olmak” için nasıl bir yoldan geçiliyor? Okulu, etik kuralları var mı? Bu yazıları Genel yayın Yönetmenleri okumuyor mu? Özgürlük bu mu? 

Elönü’nün son yazısını  (Başlık;  Bu çamur kitle için gübre bile enerji harcamaz!) okuyunuz, hak vereceksiniz;

“Alçaklıkta enerjik olan, adamlıkta parmak kıpırdatmaz! “
“Şeref enjekte edilecek cüsselerde damar bulamadığımız şu günlerde…”
“Çöp suyunu enerji içeceği olarak kullanan , evlatlarına gıcır gıcır kalıcı hasar bırakan nesil çürüğü bu organizmalardan ne beklenir?”
“Yeryüzünde yoklama yapılsa gübrenin bile gururla buradayım dediği şu topraklarda yok sayılan bu kaba et güruhuna nasıl cümle kurmalı?”
Hakaret enerjisiyle çalışan kazmaların, hareket enerjisini davaya dönüştürenleri anladığı nerede görülmüş?”
“Kendi şerefsizliklerini, alçaklıkta ne kadar yüksek yaptıklarını yazarak,  bu kanalizasyon borularını sevindirmeyeceğim.”
“Batıya bu kararlarla çektiği reddiye içimizdeki kanı, sütü, karakteri, bozukların kudurmuşluğuna sebep olabilir mi ? “
“Yine geldiler, yine süs köpeklerine WC bile olamayacak ağızlarını son ses açtılar.”
“Bu sefer, bu gargara ibriklerinin hedefinde Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak var.”
 “Aslında yazmayacaktım lakin beyinleri lağım çanağı olmuşların yaptıkları arşivde bulunsun diye yazıyorum.”
“Bu yüzden ağızları gübre mağarası.”
“İtler korosunda ürüdüler lakin kervanı durduramadılar” 
 “Köpeğini işetecek yer arayan tiki kızların atarından başlayıp, kuaförde maşa sırası beklerken yan masadan aldığı eksik dedikoduları leziz bir apaçi sunumuyla önümüze getiren Özdil.”

Bence E. Elönü için, “köşe yazarlığı” sözün bittiği yerdedir…

BİR MİLETVEKİLİ...

MHP Genel Başkan Yardımcısı Sn. Semih Yalçın, sürekli;  MHP aleyhinde linç ve itibarsızlaştırma kampanyası yürütüldüğünü iddia ediyor,  Sn. Bahçeli’ye kol kanat geriyor; sert, çarpışarak ve agresif bir dille her kesimi sürekli bombalıyor. Sn.Yalçın hala farkında değil; genç oyların bir çoğunu Sn.Erdoğan (%61-63)  almış durumda. Bakın, Ardan Zentürk (Star) ne güzel demiş; AK Partililer ve Erdoğan’dan ricam, aranızda siyasi tartışma yaşasanız da (demokraside normaldir, hatta gereklidir) Bahçeli’yi asla incitmeyin...”

MHP içinde de çok eleştirilen Sn.Yalçın’ın son  söylediklerine -kullandığı dile- göz atalım;

 “NTV’de yayımlanan Basın Odası, adı geçen kanalın formatına ve yayın ilkelerine uymayan ‘tetikçi’ bir programa dönüşmüştür”
“Mevcut yayın anlayışını sürdürdükleri takdirde, bundan sadece adı geçen menhus programın değil, kanalın sahiplerinin de MHP’yi hasım belleyerek siyasi tetikçiliğe soyunduklarını anlayacağımızın bilinmesini istiyoruz.”
“Bahçeli’nin bir siyasi fenomene dönüşmesi karşısında yeni bir düşmanlık furyası oluşturulmuştur.”
“Devlet Bahçeli ve MHP aleyhtarlığı konusunda özellikle medyada başı çekenlerin çoğu, eski Marksist dünya görüşünün artıklarından oluşmaktadır.”
“Millet, bunların kıratını (karat olmalı), tıynetini ve kaç paralık adamlar olduklarını iyice öğrenmiştir.”
“21. yüzyıl Türkiye’sinin renkli kadrajında yer bulmaları giderek imkânsızlaşan bu silik gazeteci tayfası, en azından gündem fotoğrafında görünür olabilmek için ihtiyaç duydukları siyasi kimyasalları, MHP ve Devlet Bahçeli düşmanlığını sürdürmekte bulmuşlardır.”
“Boş, mesnetsiz, desteksiz ve rezil iftiralar”
“ İddialarını ispatlamadıkları takdirde iftira ettikleri için mahkeme önünde hesap vermekle kalmayacaklar, aynı zamanda onursuzlukları, yalancılıkları ve sahtekârlıkları  hukuken tescillenecektir.” 

TBMM çatısı altında ve dışarıda MV olanların, eleştirilerinde bir dozu olmalı…"Dile" sadece kürsüde değil, her yerde özen gösterilmeli.  Size oy verenler kadar, diğerlerine de oy verilmiştir, oy verenlere saygılı olmak gerekir. Millet; vekilleri üst makamda görüyor, saygı gösteriyor…O nedenle, MV’nin; dilleri/davranışları/konuşmaları daha düzgün olmalı” düşüncesindeyiz.

Tam yazımızı bitirirken bir MHP MV daha –güzel dili ile- ortaya çıktı. Sn. Bahçeli'nin yeni prensi olarak  adlandırılan Sn.Cemal Enginyurt; Milletvekilleri Sn.Akşener ve Sn.Özdağ'ın açıklamalarını hedef alarak hakaretlerde bulunmuş. Sosyal medya hesabından Sn.Özdağ'ın başkanlık sistemi için ret oyu kullanacağı yönündeki beyanına karşılık; "Başkanlık sistemi meclise gelirse karşı oy verecekmiş,seni MHP vekili gören mi var. Ayrıca MHP kabul mu verecek zurna", "MHP seni ihraç ederse üzülme. Gizli servis dostların seni yanlız bırakmaz,hatta bir dönem kapısından döndüğün CHP kapar seni" dedi.  Parti içindeki antidemokratik kararları eleştiren Akşener'in açıklamasına da; "Grup kararına uymadı diye değil,ota boka laf yetiştirdiği ve fitne çıkarttığı için disipline sevk edildi. Sen anlamazsın Kontes!" demiş..

Yıllardır aynı partide kol kola çalışan arkadaşlarına söylenir mi bu tür sözler?!…Ne kazanılıyor!…Bu  kişilerin aile içinde ve dostlarıyla nasıl konuştuklarını merak ediyoruz? Aynı dili  kullanıyorlarsa yazık!...

MİLLETVEKİLLERİ-EMEKLİLER MAAŞ UÇURUMU…

“TBMM’ye sunulan bütçe yasa tasarısıyla emekli aylığı alırken aktif göreve devam eden milletvekillerinin eline geçen aylık para ocak ayından itibaren bin 240 lira artarak 26 bin 620 liraya ulaşacak. Bütçe yasa tasarısıyla birlikte 2017 yılı Cumhurbaşkanı ödeneği ve bazı kamu görevlilerinin bu ödeneğe endeksli emekli aylıkları netleşti. Milletvekillerinin şu an “ek ödeme” ile birlikte 9 bin 220 lira olan emekli aylıkları ocak ayından itibaren 9 bin 978 liraya çıkacak.” (Habertürk/21.10.2016) 

DİPNOT: Ülkemizde asgari ücret:1300 TL. Emekli maaşı: SSK: 1.292, Bağ-Kur: 876 TL. Devlet Sanatçıları (Gösterge 3600):2.000-2.300TL

AVM müşteri davranışları RAPORU..

İş Geliştirme ve Müşteri İlişkileri Direktörü İdil Laslo yaptıkları bir çalışmayı haber vermiş; Sayın Göktan Ay, Aşağıdaki link üzerinden inceleyebileceğiniz AVM sektörüne yönelik kıymetli bilgiler içerdiğini düşündüğümüz AVM müşteri davranışları raporumuzu sizlerle paylaşmak isteriz. Açık Kart olarak AVM ve perakende sektörüne uzun yıllardır sadakat altyapısı ve sadakat pazarlaması danışmanlık hizmetleri sunuyoruz, raporda 25 AVM’ye sağladığımız sadakat, kampanya ve çekiliş sistemleri üzerinde AVM ziyaretçilerinin kayıt altına alınan “2015-2016” yılı müşteri demografik ve alışveriş verisi harmanlanarak analiz edildi. Raporu yayımlamak üzere değerlendirmenizi rica ederiz,Saygılarımla. Not:Güzel ve yararlı bir araştırma olmuş. Teşekkürler.  (Link: )