BIST 9.717
DOLAR 32,52
EURO 34,93
ALTIN 2.432,84

Biraz da turizm: Fethiye Körfezi’nde üç gün nasıl geçti?...

Sadece zengin bir ülkeyiz demekle olmuyor!..

GÜNCEL/İSTANBUL: “İBB Başkanı K. Topbaş, kafaları karıştıran bir istekte bulundu ve “İstanbul’a özel yasa çıkarılması gerektiğini” söyledi. “Diyorum ki İstanbul kendi kendini yönetsin, başka müdahaleler olmasın, kendi kararını kendi versin.” dedi.Bir çok muhafazakar yazar, bunun  altında buzağı aramaya başladı…Çünkü; söylenenlere göre “15 Temmuz sonrası K.Topbaş’ın karizması” çizilmişti. Erdoğan onu artık istemiyor, istifasını bekliyordu.” Bu ifadeler çok yazıldı, ekranlarda söylendi, ama beklenen istifa gelmedi, yatırımlar devam etti…  Yenişafak Gazetesi yazarı, T24’ün her şeyi E.Dede son yazısında; “…Fakat evvela Kadir Topbaş’ın sözlerine açıklık getirmesi lazım.. Tam ne istiyor?.. “..Başka müdahaleler olmasın..” derken neyi kastediyor?… Kimi kastediyor?.. Kanalistanbul gibi Marmaray gibi, 3. Havalimanı gibi dünyayı titreten prestij projelerle ilgili olarak konuşuyorsa hiç kimse kusura bakmasın, “..bu sadece İstanbul’u ilgilendiren bir konudur, kimse müdahale etmesin..” denecek kadar basit işler değil bunlar…Hatırlasanıza, Erdoğan başbakanlığı sırasında Hilton arazisi meselesine müdahale etmeseydi, peşkeş çekiliyordu Aydın Doğan’a orası.. İsterseniz nasıl peşkeş çekiliyordu, onu da anlatırım.. Şimdi aynı risk 3. Havalimanı için de var... Türkiye’nin seçilmiş lideri Erdoğan, yanlışlıkla ipi bir santim boşlasa, o havalimanı inşaatı hafriyat çukuru olarak kalır.. Kimse kendini çok önemli zannetmesin…” dedi… Çok ağır ifadeler,suçlamalar...Neler oluyor?, Kim kim? Pus dağılmıyor, yoğunlaşıyor…  Anlamak çok zor…Ama,tabana büyük rahatsızlık veriyor….

GÜNCEL/NİHAYET GÜNEŞİ GÖRDÜK: Türkiye'nin en büyük ve ilk güneş enerjisi üretim tesisinin ve fotovoltoik pil üretim fabrikasının da kurulacağı Konya Karapınar'daki güneş enerjisi santrali yapım ihalesi başarıyla tamamlandı. Bakan Albayrak, devrim niteliğindeki ihale sonunda çıkan resmin Türkiye piyasaları ve yatırımcı için hayırlı olmasını diledi. Albayrak, “Burada 1,3 milyar doları aşacak bir yatırımın ötesinde artık Türkiye'de güneş enerjisinde teknoloji üreten, Ar-Ge yatırımını da yaparak hem iç piyasada değerlendirilecek hem de bölgeye ihraç edilecek bir sürecin de başlangıcına şahitlik etmiş olduk. Bu alanda, Türkiye'nin dünya ile rekabet edebilecek bir enerji sektörünün önünün ardına kadar açıldığını düşünüyorum, çünkü önümüzdeki aylarda benzer bir ihaleyi inşallah rüzgar enerjisinde de yapacağız. Türkiye'de bu ve benzeri yatırımların teknoloji ile gelişmesi, büyüyen Türkiye idealine hizmet edecek." Güneş enerjisinden ve rüzgardan yararlanmada çok geç kaldık..Emeği geçenleri kutluyor, ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz.

Fethiye……..

Geçtiğimiz aylarda ara tatilden faydalanarak, ailece, 3 günlük bir Fethiye turu yapmıştık. Havanın güzel olduğu turda adeta yeşile ve denize doyduk. İstanbul’dan sonra her yer yaşanılır gözüküyor insana… İstanbul’dan çıkarken, dilimizde Cahit Külebi’nin bir şiri vardı; “Anladım bu şehir başkadır...Herkes beni aldattı gitti...Yine kamyonlar kavun taşır... Fakat içimde şarkı bitti...” Ama, bölgeyi gezince Mevlana’nın sözü aklıma geldi;    “Ben özgürlük için çok uzun bir yol yürüdüm...Büyük bir tepeye tırmandıktan sonra fark ettim ki, daha tırmanacak çok tepe var.”

Fethiye Körfezi, Akdeniz Bölgesi'nin batısında, Teke Yarımadası’nın batısında, bir dikdörtgen biçiminde uzanıyor. Adını doğu kıyılarındaki bir koyda yer alan Fethiye kentinden almış.

2,2.5 katlı evlerden oluşan bölge, Likya ve Karya uygarlıklarının kalıntıları  ile  insanı dinlendiriyor. Mevsim itibarıyla sakinlik içinde bir bölge. Fethiye, Dalaman, Köyceğiz, Marmaris, Göcek, Ölüdeniz, Hisarüstü,Çalış,Kayaköy, Akyaka, Sarıgerme birbirinden güzeldi. Bölge  iklimi; “Akdeniz iklimi”  olup, “ Subtropikal iklimi” olarak tanımlanıyor. Yani; kışları ılık ve yağışlı, yazları ise kurak ve sıcaktır. 12-13 Kasım’da denize girenler vardı, deniz suyu ılıktı. Özellikle Temmuz-Ağustos ayında çok sıcak olan bölgeden yaylalara  kaçış çok fazla. Bölge yörük kültürünün etkisinde. Semt pazarları, doğal ürünlerle dolu ve çok ucuz…Bölgeyi İngilizler çok beğenmiş ve yerleşmişler, ancak son olaylardan sonra bir çoğunun evlerini satmaya başladığı bilgisi de verildi.

Sanat ve kültür dostu, çalışkan, halkın sevdiği, Fethiye Belediye Başkanı Sn. Behçet Saatçi’yi de kısa ziyarette bulunduk. 3-4 yıl önce bir sempozyuma ev sahipliği yapmıştı, yine heyecanlı, sözünü esirgemiyor ve doğrulardan yana tavır koyuyor…

Gün içinde; müzede antik Likya kentinin kalıntılarını, kaya mezarlarını görüp, kaleye tırmanarak şehri yüksekten seyredebiliyorsunuz. 1000 yattan oluşan Liman, körfeze ayrı bir renk veriyor ama, kirlenme nedeniyle merkezde denize girilmesini de engelliyor. Gittiğimiz günlerde, Muğla Büyükşehir Belediyesi Yat Limanı’nı üzerine almıştı ve sancıları devam ediyordu.

Fethiye merkezden istediğiniz koya, dolmuşlarla/motorlarla gidilebiliyor.  Deniz kaplumbağaları caretta carettaların üreme alanı olan çalış plajında  demir kafeslerle korumaya alınmış yuvalar var, yol boyunca tabelalar dikilerek “dikkat” uyarısı yapılıyor. Bölgede, sürekli esen rüzgardan yararlanan  “yamaç paraşütçülüğü” çok yaygın. Ayrıca; sıcak-soğuk Termal Kaplıcaları, sağlık turizmi bakımından önemli bir merkez teşkil etmekte. Bizlerde hamam sefasını yaptık. Bölge son olaylardan fazlasıyla etkilenmiş ve ekonomik olarak kaybetmiş. Herkesin umudu 2017’nin kurtarılmasında. Kiralık evler, yıllık ise 1000 Tl den başlıyor,ama yaz mevsiminde günlük 250-300TL civarında kiralanabiliyor.Şimdi tesbit ettiğimiz kısa bilgileri sizlerle paylaşalım:

 Akyaka; küçük bir koy, Türkiye'de 2016 itibariyle 11 tane olan, “sakin kent” ünvanına sahipmiş.İlk defa gördüm, U.Yücel’in TV dizi filminden merak ediyordum.  Bir tarafında Azmak Nehri, diğer yanında Gökova Körfezi ile cennetten bir köşe. Burada yeşil ile mavi adeta dans ediyor.Muğa tarzı, sınırlı  ahşap evlerle ve yeşili ile özel bir bölge. Ama bu güzellikler Akyaka’yı fiyat olarak uçurmuş.

Göcek; 2006 Haziran ayında hizmete giren 980 metre uzunluğundaki Dalaman/Göcek  tüneli ile ulaşım son derece kolaylaşmıştır. Ayrıca bu tünel Türkiye'de yap-işlet-devret modeli ile yapılan ilk tünel olup geçiş -çift taraflı-  ücretli. Ancak, çok kısa olan bu tünelin hala paralı olması büyük bir sorun ve şikayet konusu olmakta. Çoğu sürücü, 4.5 Tl vermemek için, dağ yolunu seçmekte.  Düşünün,  havaalanına her gidişinizde o parayı gidiş ve dönüş ayrı ayrı ödüyorsunuz…Karayollarına ve Ulaştırma Bakanlığı’na duyurmak istiyoruz…Ayrıca, Göcek’in Çevre Bakanlığı tarafından yapılaşmaya izin vereceği/verdiği konuşuluyor. Aman..dikkat… Bu koylara dokunmamak, ranta kurban etmemek  lazım…

Özellikle uluslararası sulardan gelen uzun yol gezginleri için kapalı körfezi güvenli bir liman. Temiz suları, çam ormanları ve plajları ile saklı bir cennet kabul edilen koyları ve adaları ile deniz yolcuları için vazgeçilmez bir yer olmuş.

Kayaköy; İlk defa gördüm.19.yy da Rum’lar tarafından kurulduğu söylenen, aynı mimariyle yapılmış ,sırtını dağa vermiş,1957  Fethiye depremi ile harabeye dönmüş, binlerce (3000 eniyor) küçük ev.

Dalaman; Havaalanı ile hareketlenmiş,en bereketli ovaların yer aldığı bölge merkez görevini üstlenmiş.Ortaca, çok güzel ve verimli bir ova olarak yanında yer alıyor.TİGEM,önemli bir araziyi alarak eğitim ve üretim için kullanıyor. Dalaman Açık Ceza İnfaz Kurumu; Gazi Bulvarı Altıntaş mahallesindeki, mülkiyeti hazineye ait olan 3600 dönüm arazi üzerine, tarım ve hayvancılık ağırlıklı olarak faaliyet gösteren bir kamu kuruluşu olarak geniş bir yer almış.

Ölüdeniz; Turizm açısından oldukça gelişmiş, bir çok 4-5 yıldızlı otel yerini almış, 2006 yılında Dünya'nın en güzel kumsalı seçilmiş, durgun bir göl niteliğinde. Yazın, hemen yanındaki Belceğizde fırtınalar koparken, Ölüdeniz kıpırdamıyor bile!.. Ölüdeniz'de; çok  yoğun olan  kaynak suyu çıkışları, dipte içeriden açık denize doğru bir akıntı yaratmaktaymış.. Bu kaynak sularının yarattığı  farkından dolayı açık denizden içeriye ve dışarıya devamlı bir sirkülasyon oluşmakta ve gel-gitlerin  etkisi ile 2-3 günde bir deniz ortalama yarım metre yükselip ve alçalmaktaymış..Çok ilginç, birden derinleşmeyen denizi  ve doğal tabiatı ile  güzel bir yer. Ayrıca,Ölüdeniz’den gizli cennet olarak adlandırılan Kelebekler Vadisi’ne tur tekneleri ile gidilebiliyor.

Hisarüstü; zenginlerin, özellikle İngilizlerin yerleştiği, yazın serin olan, yüksek  bir geçiş bölgesi.Eğlence yerleri, barları, kulüpleriyle ilginç bir yer. Fethiye-Hisarüstü hattı aynı zamanda Likya Yolu yürüyüşçülerinin de tercihi olmuş. Bize göre değil!..

Sarıgerme;  İztuzu’nun hemen yanında, mükemmel bir kum, plaj ve temiz deniz. Ancak, yerleşim 1-2 km geride, -denize hep yürümek lazım- dağa doğru sırtını vermiş; hem serinlik, hem de  yukardan denizi görmek için düzenlenmiş bir yer...

Köyceğiz;  Efsanelere göre, gölün alanı üzerinde bulunan bir ovada kurulmuş. Bir zaman ovayı sular basmış,seyre gelenler, gölün doğu kısmında kalan birkaç evi ve insanı görünce: "Bütün şehir batmış, sadece kıyıda bir Köyceğiz kalmış." demişler. Bugün hâlâ gölün altında bir batık şehir olduğuna inanılıyormuş. Zengin doğal güzellikleri ve narenciye bahçeleri içinde, Köyceğiz Gölü yanında, sakin bir turistik yer. Sazlıklarla çevrili Dalaman çayından/kanalından, motorla ince kum ve temiz denizin olduğu İztuzu’na ulaşabiliyorsunuz.

Marmaris; Beldibi ve Armutalan sırtlarından denize ve İçmeler’e kadar çok geniş bir alana dağılan Marmaris’in Kale, iskele ve marina ile sınırlanmış bölümü, tarih kent merkezi olarak adlandırılıyor. Dünya’da yalnızca Anadolu’nun belli bir yöresinde; Marmaris, Köyceğiz, Fethiye ve Milas’ta yabani olarak saf halde ya da başka ağaçlarla karışık ormanlar oluşturarak yetişen “günlük ağacından”;  eczacılıkta, parfüm ve kozmetik sanayinde kullanılan “sığla yağı” elde ediliyormuş. Sığla yağı; esmer gri renkli, bal kıvamında, hoş kokulu ve acımsı tadı olan bir madde. Marmaris Netsel Marina Güney Ege’nin 720 yat kapasiteli en büyük ve modern yat limanı. Marina ile çarşı arasındaki Belediye rıhtımına ise Mavi Yolculuk ve günübirlik gezi tekneleri bağlanıyor. Marmaris şehir merkezinde, İyilik Kayalıkları olarak bilinen 8 bin 342 metrekarelik alan ile tepe eteğindeki 2 bin 100 metrekarelik alan 1. derece SİT alanı kapsamına alındı ve “İyilik Kayalıkları Arkeoloji Parkı” olarak ziyarete açılmış. Parkta MÖ 4. yy’a ait olduğu belirlenen arkeolojik kalıntılar sergileniyor. Marmaris’te günü geçirmenin en keyifli yollarından biri, tekne turlarına katılmak. Çarşı içinde ana iskeleden ve Marmaris’in değişik yerlerinden kalkan irili ufaklı yüzlerce tekne, çevredeki adalara, koylara günübirlik turlar düzenliyor. Marmaris’in karşısındaki Cennet adası (Nimara/Yıldız), Bedir adası, Turunç, Kumlubük, Çiftlik, Fosforlu Mağara Ekincik ve Dalyan, Gökova, Sömbeki ve Hisarönü Körfezi Sedir Adası, Rodos v.b.  en popüler uğrak yerleri arasında.Yörük kültürü her yerde damgasını vuruyor.

Son Söz:

Ülkemiz gerçekten çok güzel…Halk,siyasi fark gözetmeden bir biriyle alışveriş yapıyor, geziyor, komşuluk yapıyor…Paylaşımı, kucaklaşmayı, yardımı mükemmel…

Menfaatten önce dinin gereği olan insana önemi –yabancı da olsa- esirgemiyor.

Hani Can Yücel’in dediği gibi;

 “Kursak diye bir yer var...

Heveslerim, hayallerim, sevdiklerim hepsi orada...”

Onun için: değmez kötü olmaya, kötülük yapmaya…

Yazımızı bir Temel fıkrası ile bitirelim;

Fadime sinir içinde cep telefonundan kocası Temel’i aramış;

“-Saat kaç oldu, hangi cehennemdesin?..”

Temel açıklamaya başlamış;

“-Karıcığım o hiç unutmadığın harika elmas gerdanlığın bulunduğu kuyumcu var ya...

Hani o zaman param yoktu alamamıştım ve ‘Sevgilim bir gün mutlaka bunu sana alacağım, göreceksin’ demiştim... Hatırladın mı?..

Bu sözü duyan Fadime birden yumuşamış, heyecandan titreyen sesiyle;

“-E-eee... Evet bir tanem, hatırlamaz olur muyum?..”

Temel devam etmiş;

“-Evet karıcığım, işte o kuyumcunun hemen yanındaki kahve

de arkadaşlarla oyundayım...” (Ö.Söztutan/Türkiye Gazetesi)

AKILLI CEP TELEFONU V.B. BOŞANMAYA ETKISI…

“Çapkınlık yapan kişinin akıllı cep telefonu, , , , e-posta, kredi kartı ekstrelerinde istemeden bırakılan izler, boşanmada ‘zina’ kadar etkili. Bu konuda sohbet ettiğim avukat Merve Uçanok, aldatılanların sosyal medya vasıtasıyla elde ettiği deliller konusunda dikkatli olması gerektiğini söyledi: “Sosyal ağlardan biri yoluyla elde edilen paylaşım ya da yazışmaların Aile Mahkemeleri’nde delil olarak sunulabilmesi için hukuka uygun şekilde elde edilmiş olmaları gerekir. Örneğin; şifre kırma yöntemiyle uygulamaya girilmesi sonucu ortaya konan tüm bilgiler, boşanma davasında delil olmaz. Üstelik (bazı istisnai haller haricinde) bu şekilde elde edilebilecek deliller, Türk Ceza Kanunu’na göre suç kapsamında olduğundan eşlere cezai yaptırım uygulanır. Bu nedenle, aldatıldığı konusunda şüphe duyan eşlere bu konuda dikkatli davranmalarını tavsiye ediyorum.” ()

HAYDİ  TİYATRO FESTİVALLERİNE…

ADANA’DA;

“Adana'da bu yıl 19'uncusu düzenlenecek geleneksel 'Devlet Tiyatroları-Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali' yine 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü'nde tiyatroseverlerle buluşacak. 1 ay sürecek festivalde 12'si yerli, 9'u yabancı 21 oyun sahnelenecek. Merhum işadamı Sakıp Sabancı'nın emaneti olarak gelenekselleşen ve Sabancı Vakfı ile Devlet Tiyatroları işbirliğiyle düzenlenen Devlet Tiyatroları-Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali, 30 Nisan'a kadar sürecek. Biletleri satışa çıktığı anda tükenen festival, İstanbul Devlet Tiyatrosu'nun 'Giydirici' adlı oyunuyla kapılarını açacak. Açılış töreni Adana Hacı Ömer Sabancı Kültür Merkezi'nde gerçekleşecek, bazı oyunlar İstanbul'da Sabancı Üniversitesi'nde de sahnelenecek. 12'si yerli, 9'u yabancı 21 oyununun sahneleneceği festivalde, Rusya'dan 'Romeo ve Juliet' ile 'Anna ve Amiral', İspanya'dan 'The GagFather', Gürcistan'dan 'Vişne Bahçesi', Makedonya'dan 'Yaşlı Bir Palyaço Aranıyor', Sırbistan'dan 'Antigone' ve İtalya'dan 'Kütük Evi' oyunları izleyici ile buluşacak. İspanya'dan Cia La Tal Topluluğu ise, sokak tiyatrosunun başarılı bir örneği olan 'Guguklu Saat' etkinliği ile açık hava gösterisi sunacak.İstanbul Devlet Tiyatrosu 'Giydirici', İzmir Devlet Tiyatrosu 'Ermişler ya da Günahkarlar', Diyarbakır Devlet Tiyatrosu 'Üç Kız Kardeş', Ankara Devlet Tiyatrosu 'Gayrı Resmi Hürrem', Tiyatro Adam 'Ivan Ivanoviç Var Mıydı, Yok Muydu?', Tiyatro Kare 'Ahududu', Pürtelaş Tiyatro 'Parçacıklar', Tiyatro Platform 'Köpeklerin İsyan Günü', Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu 'Kim Var Orada - Muhsin Bey'in Son Hamleti' oyunlarıyla tiyatroseverlerin karşısına çıkacak. Festivalde kukla ve kostüm yapımı, çocuklarla mask yapımı, yaratıcı çamur çalışması, fiziksel tiyatro ve Karagöz konularında atölye çalışmaları düzenlenecek. Bugüne dek 1 milyon kişiye ulaşan festivalde, Türk tiyatrosuna emek veren bir ustaya da yine Sakıp Sabancı Yaşam Boyu Başarı Ödülü verilecek.”  (Yusuf Baştuğu/Adana-DHA)

MALTEPE’DE

“İstanbul’un şirin ilçesi Maltepe’de, tiyatronun gelişimine katkı sunarak geniş kitlelere ulaşmasını hedefleyen ve 2. cisi düzenlenen festival, 26 Mart’ta Nazım Hikmet’in yazdığı “İvan İvanoviç Var mıydı, Yok muydu?” isimli tiyatro oyunuyla start alacak.Tüm oyunların ücretsiz izlenebileceği ve 5 gün sürecek festivalde, dünyaca ünlü yazarların başyapıt niteliğindeki tiyatro eserleri, sezonun en iddialı tiyatro oyunları, sevilen oyuncular ve tiyatro grupları tarafından sahnelenecek. 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü’nde dünyaca ünlü Rus yazar Anton Çehov’un başyapıtlarından “Üç Kız Kardeş”, sevilen tiyatro ve sinema oyuncuları Özge Özder, Tuba Karabey ve Selin İşcan tarafından sahnelenecek. Behiç Ak’ın kaleme aldığı sezonun en iddialı komedi oyunlarından Tiyatro Tanış ve Sevinç Erbulak Tiyatro Evi’nin “Ayrılık”, Canan Atalay, Mahmut Gökgöz, Nail Kırmızıgül, Sezgi Mengi, Şebnem Özinal, Tuna Orhan ve Yasemin Balık gibi ünlü oyuncuların sahne alacağı Ters Köşe Tiyatro’nun “Ters Köşe” isimli oyunları da festival kapsamında izleyicilerle buluşacak.”