BIST 10.219
DOLAR 32,21
EURO 34,86
ALTIN 2.444,47

Alanya’da Turizm ve Yine Kara Yolları…

Alanya’da bir çok otel kapalı, iş yerleri boş, turist yok!

Taksim S.Gökçen Havalimanı (42 km) 14.00 TL. Alanya-Gazipaşa uçuşları dolu. Güzel bir uçuştan sonra indik. Temiz bir hava karşıladı bizi. Alanya-Gazipaşa 45 km. Servis 17.00TL, pahalı olduğu için çok şikayet var.  Kargıcak girişinde jandarma sürekli kontrol yapıyor, kaçakların çok olduğu ilde bu güzel ve gerekli…

Alanya’da turizm hiç iyi değil…Mahmutlar ıssız ve sessiz…Elegans oteli, sahibinin trafik kazasında hayatını kaybetmesi ile mirascılarının elinde, bu sezonu kapalı geçiriyor. Ulaşlar,  yıkılmış yerine 15 katlı  rezidans yükseliyor. Santana, SunStar, Siedra, Greenpech kapalı, Gold Cty ve  Ütopya sessiz.. Otel ücretleri %60 ucuzlatılmış ama otel rezervasyonları %20’lerde geziyor. Bazı oteller bayramda 10 gün açıp, kapatmayı düşünüyorlar. Çünkü, oteli açtın mı, 300 küsur hizmete başlamış oluyorsunuz. Bu da işletmelerin zaten olamayan karlarından gidecek. Konaklı’da; 800 işci çalıştıran 4.000 müşterisi olan bir otelin, şu anda 250 müşteri ve 200 çalışanı olduğunu söyleyelim ki durum daha anlaşılsın…

İş yerleri, restoranlar düşünceli…Bu yazı nasıl toparlayacağız hesapları içindeler.İş yerleri boş, dükkanı açsak mı açmasak mı? kararsızlığındalar.  Ev satışları, turist olmayınca durmuş, 3-4 sene önce kapıdan gönderen emlakçılar, Türkler’e kapıkulu olmuş vaziyette…Haftanın/günün fırsatı ile müşteri arıyorlar… Yüzlerce ev satılmamış boş,ama, hala inşaatlar hızla devam ediyor, 4 günde bir kat çıkılıyor, anlamak mümkün değil…

Bazı köşe yazarları; “tatil 9 güne çıktı,niye seviniyorsunuz?” diye ortaya yazmışlar… Ne yapılacak?, düğünler de mi yapılmasın? İnsanlar; yol parasını, hediyeleri,  takacağı takının hesabını yapıyor… Elbette her şehide üzülünüyor, devlet gerekli şekilde müdahale ediyor, ama hayat devam ediyor… Bir yıl yorulan memurlar dinlenmesin mi? Zaten, bu sene memurların bir çoğu memleketlerine gidecek görünüyor…En doğal, samimi, masrafsız özlem gideren, yeşil, doğa, dinlenilen yer  “memleket” olacak!..

Son günlerde konuşulan 12 ay taksitte çözüm olmayacak gibi. Şimdi de, iç pazara odaklanan turizm sektörü, yeni kampanyalar başlatıyor. Memura indirimli tatil için, Turizm Bakanlığı ile görüşmelerini sürdüren sektör, kalabalık üyeye sahip birlik ve derneklerle de iletişime geçti. Turizmciler ilk anlaşmayı ise Barolar Birliği ile sağladı. TÜRSAB'a kayıtlı 60 tur operatörü, Barolar Birliği'ne kayıtlı 100 bin avukat ve ailesine yüzde 10 ila 30 arasında özel indirimler yapacakmış. Ancak, hizmetine eskisi gibi olmayacağı çok açık ona göre…

Geçen yazıma bir okur eleştiri yapmış, “rahatınız mı kaçtı” demiş, benle olayın  ne  ilgisi varsa!…  Biz,  muz bahçelerinin harcanıp rezidanslar yapılmasına hep karşı çıkıyoruz. Her rezidans;  doğal akışı/görüntüyü/hava akımını bozuyor…Muz bahçeleri bir bir ortadan kalkıyor? Çalışmak yerine tembelliği getiriyor…Parası/dairesi olan, ama boş gezen insanları ortaya çıkarıyor…

Tünel ağzına yapılacak merdivenlere gelince, hala aynı görüşteyiz. Karayolcu okur, “burası otoban” diyor. Elbette de, sadece Mahmutlar bölümü mü otoban?... O zaman Alanya girişinden itibaren, çevre yolunda, Oba, Tosmur, Kestel’de de orta refüjü kapatalım, geçişleri alttan ve üstten verelim, araçlar hız yarışı yapsınlar!... Olacak iş değil, benim rahatsızlığım değil, halkın tepkisi… Zaten kuralsızlığı/disiplinsizliği seven bir toplumuz. Magandalar kazanmasın, zorla da olsa, sinyalizasyon sistemleri ile  eğitilsin… Bakınız Mevlana ne demiş; “Kar taneleri ne kadar güzel anlatıyor...Birbirine zarar vermeden yol almanın mümkün olduğunu...” Başka söze gerek var mı? Hepimiz aynı gemideyiz, unutmayalım… 

Mahmutlar Atatürk Caddesi’nde bile ölümlerin ardı arkası kesilmiyor. Dar ve işlek olan çift yönlü araç trafiğine açık ve kaldırımları olmayan yaya ve araç trafiğinin karmakarışıklığı içinde seyir ettikleri bu cadde’de ölümlü kazalar bitmiyor.

Sonra Kestel’e kadar gelen sinyalizasyon sistemi Mahmutlar’da niye kesiliyor?.. Eskiden, 15’ süren Alanya-Mahmutlar arası (14 km.) şimdi trafik lambaları olduğu için 45’ sürüyor. Can güvenliği için bu şart…

Mahmutlar’da site sakinleri gezdirdiler. Eğer Elegans otelinden merdivenlere  başlanacaksa, Kestel’de kalan tüneller ne olacak? Orda inen/yürüyen kişi, 1-2 km yürüyüp Elegans otelinden mi aşağıya inecek? Merdivenler küçük kaydırmalarla site sakinlerinin de istediği gibi pekala yapılabilir.İlle sorun yaratmak için uğraşmamak gerekir…

Çözüm;

1/ Alanya-Kestel (Pazarın kurulduğu yer) sınırına bir sistem ya da,  Elegans otelinin önüne bir sistem kurulmalı. (Mahmutlara girmek için, ya kaçak olarak, pazarın önünden ya da Mahmutlar kavşağından girecek, geri döneceksiniz.)

2/ Mahmutlar kavşağı (var zaten),

3/ Çakır Cad./Sun Star otelinin önüne bir sistem,

4/ Salı pazarının kurulduğu yere bir sistem,

5/ Mahmutlar çıkışa bir sistem

kurdunuz mu alın size modern, kullanışlı, can güvenlikli/kurallı bir ana yol…

İşte iki soru daha;

“Sinyalizasyon sistemi” çok mu pahalı?

Ya da  “can” çok mu ucuz?

Ayrıca, otoyollar bir çok ilçede merkezden geçiyor, var mı Mahmutlara yapılacak uygulamanın örneği?...Bulamazsınız!... Yetkililere seslenmek isterim ki; site sakinlerinin çözümlerine kulak tıkamasınlar, merdivenler yapılsın ama halkın ve site sakinlerinin görüşlerini de alarak. Güzel bir sözümüz vardır; “Dur, dinle.Hep konuşursan hiçbir şey duyamazsın ve yanlış yaparsın.”  Neden üzerinde duruyoruz, onuda söyleyelim; “Yanlışı gören ve önlemek için elini uzatmayan, yanlışı yapan kadar suçludur.” Anlatabildim mi?

Mahmutlar’da kot farkı olduğu için bunlar gündeme geliyor. Şimdi de iskeleye izin verilmesi için geçtiğimiz mecliste görüşmeler yapılmış. İskele, bizim de sorunumuz. Komşumuzun iskelesi vardı, bizleri ve yabancıları sokmazdı. Sonra iskeleler kamuya açıldı, ama masrafları/bakımı/ercimisili yine site yapıyor. Hafta sonları çocuklardan/atlamalardan/kavgalardan v.b. usandı millet. İskele, gençlik için iyi bir şey, insanlar kuma batmadan denize girebiliyorlar. Ancak, çocukların istilası, küfürlü konuşmaları, sarkıntılıkları, tacizleri v.b. önlenemiyor. O nedenle Başkanlığın iyi düşünmesi lazım…

O halde, “ben yaptım/verdim oldu” bir anlayış eski Türkiye’de kaldı. Bakınız 3. Havaalanı yolları çok ince hesaplarla yapılıyor? Çünkü, uluslararası yüz akımız olacak…Kıyı kentlerimizde bizim yüz akımız, yolları pırıl pırıl ve güvenli olmalı. Güvenliğinde şartı, trafik enstrümanlarını doğru ve iyi kullanmak…Bu kadar basit!... Sonra; Avrupalı yapmış deyince kızılıyor!..

Rezidanslar yüzlerce bir kış boyunca yükselince elbette en çok su sorunu hissedilmeye başlanmıştı.  Mahmutlar’ın 1997’de tadına doyulmayan içme suyu kayboldu. Dim barajından da su bağlantısı kurulamamıştı. Şimdi yeni bir çalışma var; içme suyu sorununun en çok gündeme geldiği, Kestel, Mahmutlar ve Kargıcak’ta  2016 yılının başından itibaren yatırım çalışmalarına başlandı.  Kestel, Mahmutlar ve Kargıcak’a su götürecek hattın çalışmaları ise aralıksız devam ediyor. 15 milyon liralık yatırımla her üç mahallenin yetersiz olan içme suyu hatları yenileniyor. 800’lük çelik boru hattını döşeme çalışmaları Mahmutlar Merkez’e  ulaşmış durumda. Kısaca ortalık toz-duman…Çalışmanın en kısa zamanda tamamlanması ve hattın hizmete açılmasıyla birlikte bölgenin 50 yıllık içme suyu ihtiyacını karşılayacak hat tamamlanmış olacak. İşte bunlar güzel haberler, demek ki Alanya Belediyesi çalışıyor..

Bu arada Alanyaspor süper  lige terfi etti, tebrik ediyoruz. Alanya Kaymakamı Dr. Hasan Tanrıseven;“Takımımızın Süper Lig’e çıkmasıyla birlikte kentte büyük bir mutluluk yaşandı. Eksikleri tamamlayarak yeni sezona hazır hale gelmeliyiz. Süper Lig’in kriterleri çok fazla bunu hepimiz biliyoruz. Acilen planlamalar yapılarak, stat içi ve stat dışında çalışmalar yapmalıyız. Önümüzde 2 ay var. 2 ay içerisinde her şey bitmiş olmalı. Alt komisyon kurarak sorunları belirleyip sezon öncesine kadar sorunları çözmeliyiz. Zamanımız kısıtlı. Buradaki bütün kurumlar iş birliği yapması gerekir. Alanyaspor sezona alt yapı, stat, çevre düzeni ve Futbol Federasyonun belirdiği kriterleri yerine getirerek, sorunsuz bir şekilde girmeli” dedi.

Not: Bir süre Mahmutlar’dayım. Yetkililer görüşmek isterse e-mailimden ulaşabilirler.

HAFTANIN İKİ AÇIKLAMASI…

Ankara Ün. İlahiyat Fak. Dekanı, Prof. Dr. İsmail Hakkı Ünal bir açıklama yaptı: "Fakültemiz öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mustafa Aşkar, TRT de yayınlanan bir iftar programında, "namaz kılmayanların hayvan olduğunu" ifade eden talihsiz bir açıklama yaparak, İlahiyatçı akademisyenler bir yana, sağduyu sahibi hiçbir Müslümanın kabul etmeyeceği bir konuşma yapmıştır. Bu konuşmayı Fakülte Dekanı olarak başta şahsım ve diğer öğretim üyelerimizin asla tasvip etmediğini belirtmek isterim. Muhtemelen maksadını aşan bir ifade de bulunan adı geçen öğretim üyemizin de yanlış anlamalara meydan vermemek için, bu beyanıyla ilgili bir düzeltme ve açıklama yapması uygun olacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur." 

Diyanet İşleri Başkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği, Prof. Dr. Mustafa Aşkar'ın TRT'de yayınlanan bir iftar programında, 'Namaz kılmayan hayvandır' sözlerine ilişkin açıklama yaptı; " bir televizyon programında sarf edilen ifadelere bağlı olarak Diyanet İşleri Başkanlığımıza yoğun sorular üzerine aşağıdaki açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Dinimizde namazın yeri, önemi ve değeri herkesçe bilinmektedir. Ancak insanların inanç ve ibadet özgürlükleri hedef alınarak tezyif ve tahkir edilmesi asla kabul edilemez. Kur'an-ı Kerim ayetlerinden ve konuya ilişkin diğer dini metinlerden böyle bir çıkarımda bulunmak İslam'ın hikmet dili ve rahmet mesajıyla bağdaşmaz" denildi.

Bu hocanın, görüşleri bilinmiyor muydu? Hiçbir makalesi/yazısı okunmadı mı? Sunucu, neden bu konuğu seçmişti? O söz söylendikten sonra bir şey olmamış gibi programa devam eden (demek ki aynı görüşte, bir programında da –ülke TV- kadınların çalışmaması gerektiğini söylüyordu) sunucu, şimdi kalkmış özür diliyor!..Ne zaman?, tepkilerden sonra!... Güldürmeyin insanı!... Bu kişinin, derste öğrencilere neler anlattığını merak ediyoruz…Kimse, sevgi dolu, gül kokulu  kutsal dinimizi ve kitabımızı, bu tür yanlış söylemlerle  küçük düşüremez...