BIST 9.916
DOLAR 32,45
EURO 34,74
ALTIN 2.441,94

AKM Müzik Çalıştayı THM Raporu’da karışık!…(2)

THM/THO derlemeleri, Kültür Bakanlığı kontrolünde hızla başlatılmalıdır.

Raporlar; açık, net, kısa, yol gösterici olmalı ki işe yarasın. Her işi bir torbaya koyarsanız, ülkenin müzik eğitimini çözmeye kalkarsanız ve iyiyi-kötüyü, hedefi  göstermezseniz yapılan çalışma kadük olur. Dikkat etmek lazım…Yine AKM tarafından yapılan ve yayımlanan "Gelenekli Türk Sanatları Çalıştayı Sonuç Raporları" daha düzgün olarak yazılmıştır.

AKM tarafından yapılan ve yayımlanan çalıştay raporlarını incelemeye devam  edelim…

DÂRÜ’L-ELHÂN’DAN GÜNÜMÜZE TÜRK HALK MÜZİĞİ ARAŞTIRMALARI VE EĞİTİMİ

Çalıştay Grup Yöneticisi: Prof. Songül KARAHASANOĞLU

Katılımcılar: Doç. Dr. Atilla  ÖZDEK, Yrd. Doç. Dr.  Aşkın  ÇELİK, Yrd. Doç. Dr. Ömer  Can SATIR, Yrd. Doç. Dr. Hasan Tahsin SÜMBÜLLÜ

1- Türkiye’nin farklı üniversite ve araştırma kurumlarında faaliyet gösteren Akademisyenleri  ve halk müziği araştırmacılarını bir araya getirerek, oluşturulacak alt gruplar maharetiyle Türkiye’nin farklı yörelerinde ve arşivlerinde müzikoloji ve etnomüzikoloji disiplinleri içerisindeki güncel araştırma yöntemleri uyarınca çalışmalar yapılmalıdır;

AY: Uzun bir cümle. Kime söylüyoruz?, yine meçhule!…Bu görev önce  Kültür Bakanlığı’nın, sonra üniversiteler sanat kurumlarının işidir. Bunun için bir grup akademisyenin, proje ile  bir araya gelmesi yeterli olacaktır.  Araştırma yöntemleri değişti mi ki; “güncel araştırma yöntemleri” ifadesi konulmuştur?!.

2- Üniversitelerin müzikle ilgili bölümleriyle koordinasyon içinde olmak şartıyla Müzik Araştırma Merkezleri kurulmalı ve bu merkezlerin birbiriyle paylaşımlara açık çalışmalar yürütülmelidir.

AY: Kurulma yeri herhalde üniversite bünyesinde olmalı?..Bir önceki raporda belirttiğimiz gibi bu merkezlerin kurularak ve  liyakatlı kişiler atanarak hayata geçirilmesinde yarar vardır. Az sayıda kurulmuş bulunanlar,  sadece makam olarak durmaktadır. Bir çoğuda rektörlük seçimleri kalktığı için kapatılmaktadır.

3- Arşiv çalışmaları ve alan araştırmaları yoluyla elden edilen verilerin akademik ölçütlere uygun olarak yayınlanmasını teşvik ederek bilimsel alana katkı sağlanıp, derlemelerde elde edilen verilerden görsel/işitsel ve basılı yayınlar üreterek bir halk müziği arşivi meydana getirilmeli; bu amaçla devlet politikaları kapsamında Türk Halk Müziği’ni de kapsayacak bir Müzik Arşiv Merkezi kurulmasının planlara dahil edilmesi hususunda girişimde bulunulmalıdır;

AY: 2. Mad. ile aynı, birleştirilmeliydi. Bu paragraf bir dilekçe gibi yazılmış ve cümle çok uzun nefes aldırmıyor. Kim yapacak?, Bu üniversitelerin işi değil ki? Kurum göstermek lazım, “biz diyoruz, anlayan anlasın” olmaz. Bu, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın işidir. Ya da, yeni kurulacak olan Müzik ve Sahne Sanatları Üniversitesi’nin…TRT, Türk müziği alanında  yıllardır çok iyi çalışmıştır.

4- Saha çalışmasına dayalı veriler üzerinden halk müziği çalışma yöntemlerini gözden geçirerek yeni çalışma alanları ve prensipleri belirlenmelidir.

AY: GSF’ler, Konservatuarlar var…Devlet Halk Müziği Koroları var… TRT Bölge Radyoları var…Değerli arkadaşlar; prensipleri, çalışma alanlarını, ekipleri oluşturunuz. Projeleri ortaya koyunuz…Elinizden tutan mı var? Kim nokta olacak? Belli değil...

5- Halk müziği teorisi konusunda tarihsel kaynaklar ışığında yeni yaklaşımlar geliştirilmeli, kültürel alana dair farkındalık artırılarak, sanatın yaratıcı sürecine kaynak oluşturulmalı ve oluşturulan

AY: Cümle ortada kalmış ve kimse fark etmemiş!..

6- Müzik araştırmalarında öncü çalışmalara sahip ülkelerin eğitim politikalarında yer aldığı şekilde, ülkemizde de alan araştırmalarına çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından maddi destek sağlanmalı ve/veya buna teşvik edilmelidir.

AY: “…Öncü çalışmalara sahip ülkeler..”  hangisi, bir örnek olsa iyi olurdu… Maddi destek ve teşvikten yanayız…

7- Ülkemiz genel müzik eğitiminde halk müziği materyallerinden daha fazla faydalanılmasının yanı sıra mesleki müzik eğitimi veren kurumlarda halk müziğiyle ilgili müfredat ve programlar yukarıda sıralanan öneriler çerçevesinde yeniden biçimlendirilmelidir.

AY: Genel müzik eğitiminde, Müzik Eğitimi ABD dahil, halk müziği yer almaktadır. “Mesleki müzik eğitimi veren…..biçimlendirilmelidir.”  uzun cümlesinden, müfredattan memnun olunmadığı belirtilerek,  yine birilerine mesaj verilmiştir. Ama;kime/kimlere?!.

YORUMLAR….

AKM Türk müziği eğitimi  çalıştayı “Türk Müziği” raporunu okudunuz mu?!…(1) yazımızı  ilgili her akademisyen arkadaşa ve komisyon üyelerine göndermiştim. Eleştirilerime üç  imzalı bir yazı geldi. Güzel bir şey, cevap hakkını kullanmak, ama kızmadan!...Ben; “anlamadığımı belirttikleri” maddelerde kendilerini desteklemiştim. Yazı güzel sözlerle başlamış ama, sonunda; akademik uslupta yazmadığım, yapıcı olmadığım  belirtilmiş!…Beni yazılarımdan bilirsiniz; nefret-kavga söylemi ile hiç işim olmaz. Çevremde yapıcı bir kişi olarak tanınmam, çözümcü yaklaşımlarda bulunmam, eleştirilerden çıkarımda bulunmam  nedeniyle 12.md. cümlelere katılmam mümkün değil… Sakinlik  lütfen…Yazıyı siz okurlarıma sunuyorum:

“Göktan Bey internetteki müzik haberlerinizi bundan sonra takip etmeye çalışacağız. Teşekkürler.. 

Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki burada yazdığımız tespitler tamamen şahsımıza aittir. Ve diğer kıymetli hocaların bilgisi dışındadır. 

Adı geçen çalıştayda yazılan raporlar bir öneri halinde sunulmaktadır. Dolayısıyla eylem ve takdir gücü üst kurumlara aittir. Bizim yaptığımız  sadece sorunların tesbitidir. 

Gelelim zat-ı alinizin raporumuza ait eleştirilerine. 

Madde madde yaptığınız eleştirilere yine maddeler üzerinden cevap vereceğiz. Fakat, öncelikle imla ve anlatım hataları ile ilgili yaptığınız eleştirilere kısaca cevap vermek istiyoruz. Sizin de taktir edeceğiniz gibi söz konusu maddeler oturumlar sırasında yazman üye tarafından taslak olarak kaleme alınmış ve ilgili birime teslim edilmiştir.  Dolayısıyla adı geçen metnin tashih edilmesi gerekmekteydi. Bu düzeltmenin yapılmamış olması önemli bir eksikliktir ancak, bizimle alakalı bir   kusur değildir. 

1) Birinci maddede rast, dügah ve segah gibi perde isimlerini kaldırmak istediğimiz düşüncesini nasıl çıkarttınız doğrusu anlayamadık. Bu madde Batı müziğindeki re notasının Türk müziğinde de re olarak kabul edilmesine yönelik bir öneridir. Biliyorsunuz ki Türk müziği geleneğinde notalar dört ses yukarıdan okunmaktadır. Aynı durum 30-40 sene öncesine kadar Halk müziği için de geçerliydi. 

2) Kurum ismi verince sorun nasıl çözülecek, keşke onu da yazsaydınız aydınlanırdık. 

3) Karar değil öneri (ama siz hepten yanlış anlamışsınız) Ayrıca neden korktuğumuzu da anlamadık!! “Doçentlik ana kanununda lisans ne ise doçentlik kadrosuna o branştan atama yapılır” ibaresini göremedik. Bu konuda da bizi aydınlatmanızı rica ediyoruz.  Bizim bu maddede dile getirdiğimiz; zaten iş bulma fırsatları son derece zor  olan müzik bölümleri mezunlarının, kendi alanlarında akademik kariyer yapmaları hususunda önlerinin kesilmemesidir. Lisansüstü giriş sınavlarında lisans not ortalamaları bilgisayar üzerinden hesaplandığından notu çok yüksek olan adayların bazen mülakata girmelerine gerek bile kalmıyor. 

4) MEB ve Talim Terbiye’nin hazırladığı program ve kitap komisyonlarında bulunduğumuz için bu çalışmaların nasıl yapıldığını az çok biliyoruz. Dikkatli okursanız “program ve kitapların daha nitelikli çalıştaylarda ele alınması” yazıyor. Yeniden yazılması hususu tamamen  size ait bir çıkarım. 

5) Tartışmaya açık bir konu. 

6) Bu maddeden nasıl bir sonuç çıkarttığınızı anlayamadık. 

7) “Latinize edilmesi” yerine “Latince’ye çevirme”  Bu ifadeyi yanlışlıkla yazdığınızı ümid ediyoruz. 

8) Bu maddeden nasıl bir sonuç çıkarttığınızı anlayamadık. 

9) Bu konuyu da yanlış anlamışsınız. İşaret ettiğimiz husus aynı işlevi gören ana sanat dalları ya da bölümlerin farklı isimlerle anılıyor olmalarıdır. Örnek: Müzik Bilimleri Bölümü-Müzikoloji Bölümü, Türk Mûsikîsi- Türk Müziği vb.. 

10) İddianızdan daha önce denenmiş ama başarısız olduğu anlamını çıkarttık. 

11) Dokuzuncu maddeyi yanlış anladığınız için bu madde de yanlış değerlendirilmiş. 

12) Eleştirilerinize cevap verirken yaşınız ve mesleki tecrübenizin  bizden büyük olması hasebiyle sizin kullandığınız müstehzi ifadeleri kullanmadığımızı özellikle belirtmek isteriz. Bu sebeple küçük-büyük harf düzeltmeleri ve bazı kelimelerin Türkçe karşılıklarının kullanılmasıyla ilgili eleştirilerinize cevap vermedik. Ancak genç akademisyenlere örnek olmak istiyorsanız, yaptığınız eleştirileri akademik bir üslupla ve yapıcı olarak ortaya koymanızı rica ediyoruz. Zira  bizler geçmişte örneklerini duyduğumuz kavga ve nefret dolu yaklaşımlardan uzak durmaya çalışmaktayız.  

Doç.Dr. Erhan Özden, Yrd. Doç. Dr. Hikmet Toker, Yrd. Doç. Dr. Mehtap Demir “ (28.05.2017)

Kızımdan Emziren Annelere….