BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53

AK Parti’nin “Yerel Yönetimlerde Gençlik ve Eğitim Çalıştayı”…

Başbakan, AK Parti, Gençlik ve Eğitim Çalıştayı,Salih Akkaş,KPSS ve ÜDS,

AK Parti, 24 Eylül 2014’te  ilgili bakanlar, yerel yönetim temsilcileri, STK temsilcileri ve bazı akademisyenlerin katılımı ile “ Yerel Yönetimlerde  Gençlik ve Eğitim Çalıştayı” düzenlemiş. Amaç; birlik sağlamak. Biz sonuç bildirgesinden alanımızla ilgili bölümleri sizlere vermek istiyoruz;

 

  1. 1.            Gençlik ve Eğitim destek programları uygulamalarının örgün öğrenime destek programları misyonunun yanı sıra bir yaygın eğitim programına dönüşmesi,
  2. 2.            Gençlik ve eğitim destek programlarının kültür,  sanat, tarih ve edebiyat alanlarında öncülük ve rehberlik yapması, bu faaliyetlerin yaygınlaştırılması,
  3. 3.            Gençlik ve eğitim destek programları uygulamalarında ülkemizin yetiştirdiği önemli bilim, kültür, sanat ve siyaset adamlarının gençlere tanıtılması,
  4. 4.            Gençlik ve eğitim destek programları uygulamalarında Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Sivil Toplum Kuruluşlarıyla etkin ve yaygın bir iş birliğine gidilmesi,
  5. 5.            Gençlik ve eğitim destek programları uygulamalarında eğitimcilerin bilgi ve donanımlarını geliştirecek programların hazırlanması ve programların uygulanmasında eğitim uzmanları, Üniversiteler ve STK’larla işbirliği yapılması,
  6. 6.            Belediyelerimizin, okul öncesi çocuklarımıza yönelik ( yuva, kreş vb. ) uygulamalarının yaygınlaştırılması,
  7. 7.            Gençlik ve eğitim destek programları uygulamalarından özellikle engelli gençlerin daha rahat istifade edebilmeleri için gereken mekânsal düzenlemelerin yapılması ve hassasiyetle takip edilmesi,
  8. 8.            Gençlik ve eğitim destek programları uygulama çeşitleri ve hedef kitle beklentilerini tespit için periyodik saha araştırmalarının yapılması,
  9. 9.            Gençlik ve Eğitim destek programları uygulamalarında alınan hizmetlerle ilgili periyodik ölçme ve değerlendirme yapılması,
  10. 10.            Her şehrimizde bir “Bilim Merkezi” kurulması için belediyelerimizin ilgili bakanlıklar, üniversiteler ve STK’larla işbirliği yapması.

 

ÖĞRENCİ YURTLARI

Belediyelerin yurt yapmasına imkân tanıyan yasal düzenlemenin sonucu olarak;

  1. 1.            Belediyelerimizin ihtiyaç görülen yerlerde öğrenci yurtları inşa etmesi ve işletmesi,
  2. 2.            Belediyelerimizin ilgili STK’larla öğrenci yurtları konusunda işbirliği yapması inşa etmesi bu konuda gerekli tahsisleri yapması,
  3. 3.            Belediyelerimizce, Gençlik ve Spor Bakanlığı Kredi Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü yurtlarındaki öğrencilerin sosyal, kültürel, sportif etkinliklerinde her türlü desteğin verilmesi, iller arası turnuva ve etkinliklerde Gençlik ve Spor Bakanlığıyla gerekli işbirliğinin sağlanması.

Ülkemizde güzel çalışmalar yapılıyor, ama kamuoyunun bilgisinden kaçıyor. İletişim araçları da-popüler kişileri takip etmekten, magazin haberi peşinde koşturmaktan, siyasi haberlere yer vermekten- toplumu ilgilendiren haberlere gereken önemi vermiyorlar. Yazık…

Hep söylüyoruz, ülke bütününde sağlıklı sonuçlara ulaşılması için birimlerin ortak hareket etmesinde yarar vardır. Bu, ortak harekette –özellikle eğitim, kültür, sanat, spor ve gençlerle ilgili-  çalıştaylar ile sağlanabilir.

Daha öncede yazmıştım; MEB, İçişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı mutlaka ortak hareket etmek zorundadır. Bu ortak harekette özellikle üniversitelerin ilgili birimlerinin  de çalışma içine alınması gerekir.

Gençleri eğitmek, yeteneklerine göre desteklemek, uyuşturucu v.b. kurtarmak hepimizin görevidir. Hiç kimsenin “bana görev düşmüyor, ben ne yapayım” deme hakkı olmaması gerekir.

Sağlıklı, bilgili, kültürlü, inançlı, üretken, sosyal  bir gençlik yetişmesi, ülkemizin geleceğinin de bir teminatı olacaktır.

Okumayan, kendilerine artı bir bilgi katmayan  yarışma programlarında -jürinin incir çekirdeğini doldurmayan muhabbetlerini alkışlayan- seyirci olarak vakit öldüren, bir ayda çekilen, içi argo ve küfür dolu filmleri izleyerek onları özendiren, puan kazandıran, interneti bilgi paylaşımı için kullanmayan bir gençlik Türk gençliği olmamalı…

AK Parti’yi ve emeği geçenleri kutluyor, her zaman belirttiğimiz gibi uygulamaların aksamamasını da görmek istiyoruz.

          GÜNCEL:  Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 2010 yılındaki ’de “Eğitim Bilimleri’, ‘GenelKültür” ve ‘Genel Yetenek” sınavsorularının sızdırılması ile ilgili soruşturması devam ederken, aynı yıl yapılan Üniversitelerarası Kurul Yabancı Dil Sınavı’nın da (ÜDS) savcılık tarafından mercek altına alındığı ortaya çıktı.  26 Aralık 2010 tarihinde yapılan sınava 60 bin 234 kişi girdi.

Sınavdan birkaç gün önce ise adı savcılık kayıtlarında yer alan bir akademisyen yetkililerine giderek ihbarda bulundu, “Ben bu sınava defalarca girdim ama başarılı olamadım. Bunun üzerine E.V. isminde bir tanıdığım bana cevap anahtarını 10 bin TL’ye satacağını söyledi.”

Cevap anahtarı verecek olanın ses kaydı

Bu ihbar üzerine ÖSYM yetkilileri daha fazla delile ihtiyaç olduğunu, bunun sadece iddiadan ileriye gidemeyeceğini ifade etti. Bu iddia üzerine ihbarda bulunan kişi, sınavdan birkaç gün sonra ÖSYM yetkililerine E.V. ile yaptığı görüşmenin ses kaydını teslim etti. ÖSYM yetkilileri ses kaydını dinlediğinde E.V.’nin nın nasıl çalışacağına dair uygulanacak sistemi anlattığını şahit oldu. E.V.’nin anlatımına göre kopya, kol saati şeklindeki telefon üzerinden yapılıyor. Sınava giren aday, kendisine daha önceden bildirilen bir na kitapçık türünü mesaj olarak atıyor. Mesajı attıktan yaklaşık yarım saat sonra ise soruların cevapları cep telefonuna mesaj olarak geliyor. ()

                Eeeeee, biz aylardır ne diyoruz!…Genel görüş; “2006’dan itibaren yapılan ÜDS’ler şaibelidir…”

 

YAYIN:Gazi Ün. Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği ABD Öğr. Üyesi, değerli arkadaşım Prof.Dr. Salih Akkaş, yeni bir çalışmasını imzalayarak göndermiş. “Türkiye’de Cumhuriyet Dönemi Kültür ve Müzik Politikaları (1923-2000)” adlı eser, devlet kaynaklarına, siyasi partilerin programlarına bağlı olarak kültür ve müziğin neler çektiğini ortaya koyuyor. Alınan kararların devamlılığının sağlanmadığı,(mesela 1983 yılında MEB’te  “Müzik Eğitim Genel Müdürlüğü” kurulması için karar alınmış, yıl 2015 hala yok), Türk müziğinin yasaklanmasında bazı kişilerin öne çıktığı Darülelhandan Türk müziği eğitimin nasıl kaldırıldığı, konservatuarların YÖK sistemine girmemesi için yoğun istekte bulunulduğu, TRT deki değişimler, politikalar, alınan kararların uygulamaya geçmeden hükümetlerin değişmesi v.b. gayet akıcı bir şekilde belirtilmiş. Eserin müzikle uğraşan her kişinin kütüphanesinde bulunması yerinde olacaktır. Sonçağ Yayıncılık Mtb.Ltd Şti tarafından basılmış. Hayırlı olsun diyelim.

Gelecek yazı: Müzik öğretmenliği sorunları ve  sınıfta “U” düzeni…(21)