BIST 9.889
DOLAR 32,51
EURO 34,90
ALTIN 2.454,67
HABER /  GÜNCEL

Ahmet Hakan Cübbeli'yle fena kafa buldu!

Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, bugünkü köşesinde Cübbeli Ahmet adıyla tanınan Ahmet Mahmut Ünlü'yü eleştirdi.

Abone ol

Cübbeli Ahmet Hoca, İslam'ın yetiştirdiği en büyük bilim adamları İbn-i Sina ve Farabi'ye kafir ilan etmişti.

Cübbeli'nin açıklamalarını bugünkü köşesine taşıyan Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan Cübbeli Ahmet'i hem eleştirdi hem de Ahmet Mahmut Ünlü'yle 'yanmaz kefen' üzerinden kafa buldu. 

Ahmet Hakan, "İyi de biz batılıya nasıl hava atacağız ey cübbeli" başlıklı bugünkü yazısında şunları kaleme aldı.

"...

Batı’nın bilimde ilerleyişine karşı elimizdeki tek kozdu İbn-i Sina ile Farabi...

Karşılarına geçip şöyle şeyler diyorduk:

- Bugün bizi bilimde geçmiş olabilirsiniz.

- Ama dün biz sizden daha iyiydik.

- Siz engizisyonla şeytan çıkarmaya uğraşırken... Bizde İbn-i Sina’lar, Farabi’ler bilime takla attırıyordu.

Cübbeli Ahmet, İbn-i Sina ile Farabi’yi kâfir ilan ederek...

Batı karşısında en büyük kozumuz olan İbn-i Sina ve Farabi’yi boşa çıkarmış oldu.

Peki biz bundan sonra ne yapacağız?

Batılılara dönüp...

- Siz kendinizi bir şey mi sanıyorsunuz?

- Bizde bir Cübbeli var, adam yanmayan kefen buldu.

Falan mı diyeceğiz?

Ha Cübbeli?

Böyle mi diyeceğiz?

YANMAZ KEFEN OLAYI NEDİR?

Cübbeli Ahmet Hoca'nın sohbetleriyle cemaat üyelerine 'yakmayan kefen' satışı yaptığı iddiaları bir dönem gündeme gelmişti. Cübbeli iddiaları yalanlasa da 'yakmayan kefen'le ilgili sohbet videoları kısa sürede sosyal medyada yayılmaya başlamıştı. 

"KABİR AZABINDAN KORUYOR"

Cübbeli o sohbetinde, belirttiği duanın ölünün kefenine yazılması gerektiğini söylüyor.

İşte Cübbeli'nin o ilginç sözleri;

"Yazılırsa, o kişi mezarında korkmaz, kabrine cennetten bir pencere açar, cennet bahçelerinden bir bahçe yapar. Bu rivayetle amel etmek isteyenler, önceden yazdırmalı, yakınlarına da vasiyet yapmalı. Kefenin yerini de öğretmeli ki çünkü onlar telaştan başka bir kefen bulurlar. Bak benim kefeni burada demeli. Hazırlamalı diyor. Bu ismi şerifi yazdık bu kefene. İkinci olarak, bu ismi şerifi ya Kabe örtüsüne ya da ceylan derisine yazılmalı. Herkese Kabe örtüsü bulacak durumumuz yok. Benim kendime göre bir parçam var. Bayağı bu konuda bir bohça hazırladım ben. Telaştan beni de gömerler, sonradan açamazlar. İyi bir vasiyet yapmak gerekiyor.

Bu isimlerin hepsi bu kefende mevcuttur. Biri kağıda yazılıdır, kişinin göğsüne konulacak. Biri kefene yazılıdır, biri de ceylan derisine yazılıdır. Bu da size gelmiştir. Çarşamba'daki dükkanda hazır olmak üzere. Belki de hazırlanmıştır, sorarsınız. Kadın ve erkek farklıdır. Hepsi aynı değil."