BIST 10.219
DOLAR 32,21
EURO 34,86
ALTIN 2.444,47

Abdulhamit'ten Sonra Erdoğan ve Medine Dönemi!

Bu darbe girişimindeki tasmalı maşa FETÖ’cülerin sebebiyet verdiği bir vakıayı daha tespit etmiş olduk.

Türkiye olarak Abdülhamit’in gidişi ile beraber çok fazla darbeli süreçler yaşadık.

Abdülhamit dahi darbe ile gitti denilebilir.

Ve o tarihten itibaren darbeler, koalisyon dönemleri, tek partili zorlama bir süreç, yasaklar, hapisler, vs. uğraşıp durduk!

Daha doğrusu bizi uğraştırdılar!

Batıda 1571’de başlayan “Türklere karşı önlem alınmalı” teyakkuz hali 1683 ile biraz daha ivme kazandı ve bize karşı Avrupa Birliği kuruldu.

Siz buna Haçlı ya da Bizans Birliği de diyebilirsiniz.

Abdülhamit sonrası 2002’ye kadar olan süreci yukarıda kısa bir cümle ile özetlemeye çalıştım, detaya gerek olmadığı kanaatindeyim.

2002'den itibaren zorlu Mekke dönemini yaşadık, 15 Temmuz Fetullahçı Terör Örgütü’nün darbe girişimiyle yeniden millet olmaya doğru adım attık.

Sayın Cumhurbaşkanımızın o tarihten itibaren nöbette kalın, sizi meydanlarda görmek istiyorum demesinin sebebini de dün mitingde anladık.

Başkomutan aslında bizleri meydanda tutarak hem olası bir tehlikeye karşı müteyakkız hali devam ettirmemizi isterken hem de birlik ve beraberlik oluşsun istiyordu.

Ve bu da gerçekleşti.

Demokrasi ve Şehitler Mitinginde bu birlikteliği ülkenin ve siyasi arenanın her rengiyle müşahede ettik.

Evet, 2002’den beri zorlu Mekke dönemini yaşadık, şimdi ilmek ilmek Medine dönemini yaşama ve yaşatma vaktidir...

Politik mühendisliklerin ve stratejilerin yapıldığı bir coğrafyanın milletiyiz.

Üzerimizde çizilen planlar, krokiler bizi Abdülhamit’ten itibaren bu zamana kadar tarihin nesnesi halinde tuttu!

Bu planları bozmanın, tarihin öznesi haline gelmenin vaktidir bu miting birlikteliğinin göstergesi.

Global krizler doğurarak kendilerine bağımlı, silik, kimliksiz, pasif bireyler topluluğundan oluşan bir millet olmamız için üst aklın egemen güçleri FETÖ maşasıyla bu durumun daha da diplerde yaşanması için kanlı bir darbe girişimini hayata geçirdiler.

Önce millet sonrasında ise Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan sayesinde bu bertaraf edildi ve Demokrasi mitingi ile beraber taçlandırıldı.

Batı hem bizi hem İslam coğrafyasını öyle bir algı ile kontrol altında tutmaya çalıştı ki her tarafta ya “barbar Türkler” ya da “İslamcı terör” algısını kabul ettirmeye çalıştı.

“Müslüman görünce kafanı çevir ya kaç ya kovala!”

“Zira o, olsa olsa bir teröristtir!”

Formül bu minvalde bir algıyla işlendi uzun yıllardır.

Bu darbe girişimindeki tasmalı maşa FETÖ’cülerin sebebiyet verdiği bir vakıayı daha tespit etmiş olduk.

Batılı halkların bu algıya yenik düşmesinin müsebbibi FETÖ’ymüş.

Her ülkede açtıkları okulları ve sair kurumları aslında bu tür bir algı çalışmasının zeminini de beslemiş.

Batıda "İslam terör dini!" algısı artık şüphe yok ki FETÖ yüzündendir...

Dedik ya ilmek ilmek Medine dönemini yaşama ve yaşatma vaktidir; artık bu miting birlikteliği ile beraber bütün ülkece bu algının yok olabilmesi için her birimiz gayret etmeliyiz.

Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımıza da çok iş düşüyor.

Yeniden Millet oluyoruz!

Bu millet uzun süre Batıya karşı bizleri savunabilecek ve hakkımızı koruyabilecek bir liderden yoksun yaşadı.

Yeniden Millet olarak biliyoruz ki liderimiz güçlü ve samimi.

Demokrasi mitinginde gördüğümüz fotoğraf bu tespitimizin ispatıdır;

CHP muhalefetiyle, Bahçeli Devletçe duruşuyla, TSK ciddiyetiyle, Türkiye Milletçe bir kez daha gösterdi ki bu milletin Lideri Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Sayın Devlet Bahçeli’nin de dediği gibi “Yeni Seferimiz Yenikapı’dan başlamıştır.”

Liderimizle beraber çıktığımız tarihin öznesi olma yolunda, gazamız mübarek olsun.

Medine dönemi bundan sonra gazalarla süslenecek ve Allah’ın inayetiyle zaferlerle hedefe ulaşacaktır.

twitter.com/msbeser
facebook.com/msbeser

msbeser@msbeser.com