BIST 9.717
DOLAR 32,53
EURO 34,87
ALTIN 2.439,59

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “TÜSAK” tasarısı üzerine…

Başbakanlık, Kültür ve Turizm Bakanlığı, “TÜSAK” tasarısı, Devler koroları, Konservatuarlar, Sanatçılar, 22. İstanbul Türk Müziği Günleri,M.Şimşek,TRT

Dilerseniz, önce gerekçeyi verelim, sonra yorumlayalım…

TÜRKİYE SANAT KURUMU KURULMASI İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI TASLAĞI GENEL GEREKÇESİ

“Ülkemizde Cumhuriyetin kuruluş yıllarından itibaren sanat Devletin himayesi altına alınmış ve kültür politikalarında bir “itici güç” olarak kabul edilmiştir. Bu doğrultuda kurulan sanat kurumları (Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü) aracılığıyla sanatsal faaliyetler topluma sunulmuştur. Bu çerçeveden bakıldığında; ülkemizde kültürel ve sanatsal etkinlikler ağırlıkla Devlet eliyle gerçekleştirilmektedir. Ancak zamanla bunun yeterli olmadığı görülmüş ve kültürel ve sanatsal faaliyetlerin desteklenmesi ihtiyacı doğmuştur. Örnek vermek gerekirse, Sinema Genel Müdürlüğünce her yıl sinema sektörüne maddi destek verilmektedir. Yine aynı şekilde özel tiyatrolara da Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü bütçesinden her sene kaynak aktarılmaktadır. Bu destekler maddi tutarlarının çok üstünde sanatsal faaliyetlerin üretilmesine ve topluma sunulmasına vesile olmaktadır. Diğer taraftan, sinema veya tiyatro gibi alanlarda Devlet tarafından belirli ölçülerde maddi destek sağlansa da plâstik sanatlar ve Geleneksel Türk Sanatları gibi alanlarda tanımlanmış veya mevzuata bağlanmış herhangi bir destek bulunmamaktadır. Ancak gelişen dünyada, sanatsal ve kültürel sektörler devletin himayesinden çıkmakta, sanatsal yaratıcılık alanları gelişip, çeşitlenmektedir. Bu da farklı destek mekanizmalarına ihtiyaç duyulması sonucunu doğurmaktadır. Anayasamızın “Sanatın ve Sanatçının Korunması” başlıklı 64 üncü maddesi: “Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır.” hükümlerini içermektedir. Bugün gelinen noktada; ülkemiz yoğun kültür ve sanat faaliyetlerine giderek daha çok ihtiyaç duymakta, bunun yanı sıra sanatsal faaliyet türleri çeşitlenmekte, ihtiyaç duyulan destekler de buna bağlı olarak farklılaşmaktadır. Ayrıca, bu faaliyetler sadece kamu kurumları eliyle değil, bu kurumların dışında da üretilmekte, kültürel sektörlerde çalışmak isteyen kişilerin ve faaliyette bulunmak isteyen girişimcilerin sayısı da giderek artmaktadır. Bu alanlarda faaliyette bulunanların karşılaştıkları en önemli sorun kuşkusuz maddi ihtiyaçların karşılanması ve daha geniş kitlelere ulaşmaktır. Çünkü toplumun kültür seviyesinin yükselmesine etki eden sanat faaliyetleri çok büyük emek, zahmet, alt yapı ve donanım gerektirmesine karşın ekonomik getirisi çok az olan alanlardır. Bu bağlamda; sahne sanatları, müzik, plâstik sanatlar ve geleneksel sanatların geliştirilip güçlendirilmesi, tanıtılması, yaygınlaştırılması, toplumun her kesiminin sanat ürünlerinden verimli şekilde yararlanması, çağdaş ve etkin bir kültürel ve sanatsal iletişim ortamının yaratılmasına yönelik olarak kültür ve sanatımıza hizmet edebilecek nitelikteki projeler ile kültürel ve sanatsal etkinliklerin desteklenmesini sağlayacak bir mekanizma kurulması ertelenemez bir ihtiyaçtır. Yukarıda açıklanan amaçlar çerçevesinde dünyada da benzer uygulamalar bulunmaktadır. Örneğin, İngiltere’de 1940 yılında kurulmuş olan İngiliz Sanat Konseyi, İtalya’da Kültürel Faaliyetler Bakanlığı kurulduğu 1976’dan bu yana, Avustralya Sanat Konseyi de 1975 yılından beri sanatı, sanatsal faaliyetleri ve sanat kurumlarını çeşitli mekanizmalarla mali açıdan desteklemektedir. Bu Kanunda öngörülen uygulama ile kültür ve sanat faaliyetlerinin sektörleşmesi sağlanabilecek, kuralları daha belirli bir kültür ekonomisinin, bir kültür endüstrisinin oluşmasına destek verilecektir. Ayrıca kültür hayatı canlanacak, sanatsal faaliyetler artacaktır. Bununla birlikte, Devlet bünyesindeki sanat kurumlarının faaliyetleriyle sınırlı kalan sanat üretimi daha yaygınlaşacak, yerel toplulukların da desteklenmesi suretiyle bu faaliyetler çeşitlenecek ve artacaktır. Bu kapsamda üniversite gençliğinin kültür ve sanat üretimleri de desteklenebilecektir. Bu sayede öğrenciler hem daha kolaylıkla kültürel faaliyetlere ulaşabilirken, kendileri de sanat üretimine katkıda bulunabilecek hem de öğrenim gördükleri illerin sosyal ve kültürel çevresiyle etkileşim içinde olabileceklerdir. Ayrıca, belirli kurallara bağlanmış sanatsal bir destekleme mekanizması bir endüstri ve ekonomi oluşturacak, bu ortamda sponsorluk  faaliyetleri de daha cazip hale gelecektir. Bunun yanı sıra, hükümetin acil eylem planında yer alan sivil toplum kuruluşlarının kültür ve sanatsal faaliyetlerinin desteklenmesine ilişkin maddi kaynak aktarılmasına yönelik eylem de hayata geçirilmiş olacaktır. Diğer taraftan, sanat alanında üstün yetenekli çocuk ve gençlerin hak ettikleri eğitimi alabilmeleri, ihtiyaç duydukları maddi destek, araç ve gereci edinebilmeleri de bu Kanunun yasalaşması ile mümkün olabilecektir. Bu sayede kaydedilecek kültürel ve sanatsal ilerleme, üretilen eserlerin kalitesi ve tercih edilirliğine de yansıyarak sanatçılarımızın uluslararası nitelikli etkinliklere katılımını artıracak ve ülkemizin yurt dışında tanıtımına da katkı sağlayacaktır. Sonuç olarak bu Kanunun yasalaşmasıyla; oluşturulacak mekanizmalar sayesinde sanatın ve sanatçının etkin bir şekilde desteklenmesi ve teşvik edilmesi, toplumun sanat ve kültür ürünlerine kolaylıkla erişebilmesi, geleneksel Türk sanatlarının yaşatılması, kültürel ve sanatsal üretimin çoğalması ve çeşitlenmesi, ülkemiz kültür ve sanatının dünyada tanıtılması amaçlanmaktadır.”

 

TÜSAK taslağı son 2 yıldır gündemi ve sanatçıları çok etkilemekte ve gün geçmiyor ki artı/eksi yazılar, görüşler/yorumlar yapılmakta…

Önce şunu belirtelim ki, TÜSAK, Bakanlık yanında/paralelinde,  ayrı/hantal/büyük bir yapılanmaya yol açıyor gözüküyor ve bu bizim ülkemizde zaman geçmeden sürtüşmelere/ güç ve yetki savaşına yol açabilecek maddeler içeriyor.

O kadar çok başkanlıklar kuruluyor ki, şu anda Bakanlık içindeki “Genel Müdürlükler ve Daire başkanlıkları ne yapacak?” diye insanı düşündürüyor.

Gerekçede;

Yapılan desteklerin artırılması,

Sanatın desteklenmesi gerektiği,

Üretimin hızlanmasına ihtiyaç olduğu, 

Üstün yetenekli çocukların desteklenmesi,

Sponsorluk faaliyetleri için maddi kaynak aktarılması v.b. doğru ve gerekli içerikler belirtiliyor.

Ama;

Zaten bunlar için Bakanlık –kısıtlı bütçesi ile- yetkili ve iyi bir şekilde yapıyor, bildiğimiz kadar ile…

Peki, neden TÜSAK’ta ısrar ediliyor, anlaşılamıyor…

Devlet korolarını/topluluklarını/orkestralarını   etkinleştirmek ve ivme kazandırmak için  çözüm bu olmamalı…

Önce;

“Makamda güç almayan, makama güç veren, konu ile birikimli” kişilerle işe başlamalı…*

Bu topluluklarda sorun varsa,-ki var- sorunlar çözülmeli/rehabilite edilmeli…

Sözleşmeli sanatçı kadrosunda çalışan kişilere verilen ikramiye ve teşvikler acilen maaşa katılmalı… Bunun için sözleşmelere bir madde eklenmeli…(Korodakiler tamam ama, Konservatuarlardaki sanatçılar mağduriyet içindeler…)

Emekli etmek için verileceği belirtilen %30-%40 işi çözmüyor…

Önemli olan; emeklilik gösterge rakamları 3600 den 6000 veya 7200 e çıkarılmalı ki, emekli olduğunda sanatçılar kendilerine  uygun bir yaşantı içinde olsunlar…

Sanatçıların büyük çoğunluğu   emekli olmak için  bunu bekliyor…

Gösterge rakamı yükseltildiğinde;

Emekli olanlarla kadrolar boşalacak,

Yeni konservatuar mezunlarının istihdamı açılacak,**

Topluluklar yenilenecek/heyecan gelecek…

İş, bu kadar basit ve kolay…

Her kesime mali afla, müjdeler getiren hükümetin sanatçılarına bunu çok görmemesi lazım…

SON SÖZ;

TÜSAK İKİBAŞLILIK GETİRECEĞİ İÇİN  KALDIRILMALI.

KÜLTÜR BAKANLIĞI BAĞIMSIZ OLMALI VE MEB GİBİ İYİ BİR BÜTÇE AYRILMALI.

KÜLTÜR BAKANLIĞI KADROLARI YENİDEN REHABİLİTE EDİLMELİ.

KÜLTÜR BAKANLIĞI’NIN GEREKÇEDEKİ İŞLERİ YAPACAK İLGİLİ BİRİMLERİ REVİZE EDİLMELİ.

KORO VE TOPLULUKLAR GÖSTERGE RAKAMLARI YÜKSELTİLEREK RAHATLATILMALI.

KÜLTÜR /SANAT ÖZEL BİR ALAN OLDUĞU İÇİN –HERKESİN YAPACAĞI BİR ŞEY DEĞİL- GÖREVLENDİRİLENLERDE ÖZEL OLMALI…

KISACA, ATILAN TAŞ ÜRKÜTÜLEN KURBAĞAYA DEĞMELİ!..

 

* Ancak; sosyal olmayan, üretmeyen ve  sadece Turizm Haftası etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen törenlere katılmayı İl  Kültür ve  Turizm Müdürlüğü yapmak sanan bürokratlardan çok şikayet olduğunu da belirtelim.

 

**TRT’de -12 yıldır- sanatçılar atıldı/atılacak diye şevkler kırıldı, söylentiler/rahatsızlıklar  ayyuka çıktı., basın açıklamaları yapıldı… Sonra ikramiyeler/teşvikler maaşa yansıtılarak gereksiz yazışmalardan kurtulundu, gösterge rakamları yükseltildi. TRT’nin kurduğu yeni radyolarda, TRT Müzik’te sanatçılar harıl harıl program yapıyor, konuk oluyorlar…15 yıl sonra açılan sınava 4.000 kişinin başvurduğu belirtiliyor.

GÜNCEL: Maliye Bakanı , Gaziantep'te, Şehitkamil Belediyesi tarafından yaptırılan Aydınlar Oto Sanayi Sitesi'nin açılışında; “taş çatlasa 2 bin genel müdür var. Hadi 40 müsteşar ve 100 müsteşar yardımcısı olsa abartıyorum, 26 bakan bunların hepsini toplasanız Türkiye'nin milli gelirinde, bütçesinde çerez parası değil, çerez. Bakın 2014 yılında Türkiye'deki bütün araçların satın alınması, kiralanması, bakımı, onarımı ve yakıtı 3 milyar 300 milyon liradır. Türkiye'nin bütçesi 473 milyar liradır.” demiş.(Basından)

AY: Sn. Bakanım gayet güzel de; elinizde taş çatlasa 1500-2000 sanatçı var. Yukarda yazdığımız gibi, hala gösterge rakamları 3600, bu yüzden emekli olmak istemiyor, 6000-7.200 olmasını bekliyorlar. Ayrıca, 2013/2014 teşviklerini almayan konservatuar  sanatçıları var. İkramiyeleri ve teşvikleri maaşa katmak o kadar mı bütçeyi zorluyor” O zaman,  bunlarda, çerez/fındık parası değil?… Ne dersiniz?

ÖZEL NOT: “19 konser ve uluslar arası  sempozyumla” bir ay süren “22. İstanbul Türk Müziği Günleri” sona doğru yaklaşıyor. Yarın akşam(27 Mayıs) ; Almanya’da yaşayan Ünlü Bağlama virtüözü Erdal Akkaya, özel repertuarı “Sazın Senfonisi” ile Şişli Kent K.M. de, Kadıköy Belediyesi THM Korosu, Celal Bakar solistliğinde ve “Yedi renk Anadolu” projesi ile (30 Mayıs) Maltepe Türkan Saylan K.M. de, Bahçeşehir Musıki Derneği (31 Mayıs)  Ayşen Birgör solistliğinde ve  “Sanat musıki formuyla Anadolu ezgileri”  projesi ile Okyanus Koleji’ konser salonunda   sizlerle olacak. Müzikseverleri bekliyoruz.

ÖDÜL TÖRENİ:  DOĞANÇAY MÜZESİ 11. İSTANBUL ORTAOKULLAR RESİM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ

Onyıl önce Ressam Burhan Doğançay ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Kadir Topbaş’ın birlikte başlattıkları yarışmanın 2015 yılı sonuçları açıklandı. Bu yılki yarışmaya da önceki yıllarda olduğu gibi binlerce resim geldi. Yarışmada 50 resim ödüle layık görüldü. Birincilik, ikincilik, üçüncülük, 5 adet mansiyonun yarı sıra 42 adet sergileme ödülü var. Ödül kazanan 50 kişinin tamamına İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından, sıralamaya göre eğitimlerini desteklemek üzere para ödülü verilecek. Ödül Töreni Cemal Reşil Rey Konser Salonu’nda 28 Mayıs Perşembe Saat: 13.00’de İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Çok Sesli Çocuk Korosu’nun sahne alacağı bir konserle başlayacak. Gökçen Koray şefliğindeki konser sonrası ödül alan çocuklara ödülleri verilecek ve çocuk menülü kokteylle CRR üst fuayede sergi açılışı yapılacak.