BIST 9.693
DOLAR 32,50
EURO 34,69
ALTIN 2.499,53
HABER /  GÜNCEL

'Yurtta Sulh Konseyi'ni ilk kez duydum' diyen general meğer..

Eski Kara Havacılık Okul Komutanı sözde Yurtta Sulh Konseyi üyesi eski Tuğgeneral Ünsal Coşkun'un ifadeleri, diğer şüphelilerin beyanlarıyla yalanlandı.

Abone ol

Eski Kara Havacılık Okul Komutanı sözde Yurtta Sulh Konseyi üyesi eski Tuğgeneral Ünsal Coşkun'un ifadeleri, Kara Havacılık Komutanlığındaki olaylara ilişkin hazırlanan iddianamede yer alan diğer şüphelilerin beyanları ile yalanlandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi gecesi Kara Havacılık Komutanlığındaki olaylara ilişkin 152'si asker, 3'ü sivil 155 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, 15 Temmuz öncesi Kara Havacılık Okul Komutanı olan ve bir numaralı şüpheli konumundaki eski Tuğgeneral Ünsal Coşkun'un ifadelerine yer verildi.

Coşkun, 15 Temmuz'da bir helikopterin teslimi için Kara Kuvvetleri Komutanlığına gittiğini, akşam Kara Kuvvetleri Komutanının da katılacağı tören için 18.30'da Kara Havacılık Komutanlığına geri döndüğünü beyan etti.

Kışlada akşam saatlerine kadar olağanüstü bir durum olmadığını, törene katılan komutanların saat 21.30 sularında birlikten ayrıldığını anlatan Coşkun, saat 22.00 sularında Silahlı Kuvvetlerin sıkıyönetim ilan ettiğine dair mesaj geldiğini kaydetti.

Ardından Kara Havacılık Komutanlığı görevine getirildiğini öğrendiğini, bu sırada TRT'de darbe bildirisinin okunduğunu, darbe gecesi kendisine gelen talepleri karşılamaya çalıştığını savunan Coşkun, daha sonra kendisini hatırlamadığı bir personelin arayarak Akıncı Üssü'ne geçmesini istediğini anlattı.

Akıncı'ya giderken helikopteri kendisinin kullandığını belirten Coşkun, "Yurtta Sulh Konseyi'ni ilk defa duyduğunu" ileri sürdü.

Coşkun, FETÖ ile bağlantısının olmadığını, darbeye ilişkin söylemlerin televizyonlardan duyduğunu ancak gelen gizli mesaj ve bu mesajın doğruluğunun Genelkurmay Harekat Başkanlığı'ndan teyit edilmesi nedeniyle komuta zinciri içerisinde istenilen talepleri yerine getirdiğini savundu. 

Darbenin planlamasında yer almadığını ve kimin planlama yaptığını bilmediğini de öne süren Coşkun, "Benden talep edilen araçların kimler tarafından ne amaçla kullanıldığını bilmiyorum. Benden talep edilen araçlardan taarruz helikopterlerinde silah vardı. Genel maksatlı helikopterlerde ise mühimmat yoktu." dedi.

Eski Tuğgeneral Coşkun, gelen sözlü emirleri alt personeline bildirerek, tahsis işlemini yaptıklarını fakat yaşanan askeri hareketliliğin darbe olduğunu bilmediğini ileri sürerek, şu ifadeleri kullandı:

"Emir komuta zinciri içerisinde emirlere uydum. Ankara'da sadece benim komutanı olduğum birlikte taarruz nitelikli mühimmat donanımlı helikopter bizde vardır. Olay tarihinde havada bizim üsten kalkan ve emniyete ait helikopterler vardı. Ben Kara Havacılık Komutanı yapıldığımı ilk defa bana gelen bu direktifle öğrendim. Ben Yurtta Sulh Konseyini tanımadığımı belirtmiştim. Mesaj şeklinde gelen sıkıyönetim direktifinin 4. sayfasının Yurtta Sulh Konseyi Başkanı şeklinde olduğunu fark edemedim. Direktifi Genelkurmay'dan doğrulattığım için bu şekilde direktif doğrultusunda hareket ettim. Ben direktifte imzası bulunan Cemil Turhan'ı tanımam. Yurtta Sulh Konseyi Başkanını da bilmiyorum."

COŞKUN HAKKINDAKİ DİĞER ŞÜPHELİLERİN BEYANLARI

İddianamede, eski Tuğgeneral Coşkun hakkındaki beyanlar da yer aldı.

Şüphelilerden Mehmet Şahin, "Coşkun sıkıyönetim mesajını aldıktan sonra orada bulunanlara, sıkıyönetim ilan edildiğini, Kara Havacılık Komutanı olarak kendisinin atandığını, emir komutanın kendisinde olduğunu söyledi." savunmasında bulundu.

Şüpheli Uğur Kapan da ifadesinde, "Kara Havacılık Okul Komutanımız Tuğgeneral Ünsal Çoşkun, 14 Temmuz'da mesai sonrası bizi yanına çağırdı, 'yarın sabotaj ihtimali var, ekibini oluştur. Yarın akşam uçuş faaliyeti olacak' dedi. 'Saat gece 23.30 sıralarında buluşacağız. Faaliyet gece 02.00 sıralarında olacak' dedi." şeklinde beyanda bulundu.

Şüpheli Erdal Başlar, ifadesinde, "12 Temmuz günü Kara Havacılık Okulu Komutanı Tuğgeneral Ünsal Çoşkun beni iş yerimden arayarak eğitim amaçlı atak helikoptere ihtiyaçları olduğunu, bakımda bulunan atak helikopterin bir an önce bakımlarının yapılarak hazır edilmesini istedi." derken, bir diğer şüpheli Mehmet Demirhisar, "Ünsal Çoşkun’un üniformalı ve belinde silah ile karargahta talimatlar verdiğini gördüm." dedi.

1990'DAN BERİ ÖRGÜTTE

İddianamede, "Abdullah" kod isimli gizli tanığın, askeri darbe girişimi öncesi 6 Nisan 2016'de verdiği ifadesi incelendiğinde, şüpheli Ünsal Coşkun'un, 1990'lı yıllardan beri FETÖ yapılanması içerisinde yer aldığı, örgüte düzenli "himmet" adı altında finansman sağladığının anlaşıldığı belirtildi.

Şüpheli Ünsal Coşkun'un, askeri darbe planlaması kapsamında olay gecesi, helikopter kullanacak örgüt mensubu askerlere önceden tazeleme eğitimi altında olay gecesi uçuş gerçekleştirecekleri güzergahlara ilişkin keşif uçuşları yaptırdığı tespitleri de iddianamede yer aldı.

İddianamede ayrıca, Coşkun'un askeri darbe girişimi kapsamında olay gecesi kullanılan mühimmatı birkaç gün önce kursiyerlerin eğitim atışında kullanacaklarını gerekçe göstererek temin ettiği de belirlendi.