BIST 9.717
DOLAR 32,48
EURO 34,95
ALTIN 2.435,90
HABER /  GÜNCEL

Yunan askerleri darbeci askerlerle takas mı edilecek?

Türkiye'de tutuklu bulunan 2 Yunan askerin takasının söz konusu olmadığını belirten Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu da "son vites yalan söylemek"le suçladı...

Abone ol

BAŞBAKAN Yardımcısı Bekir Bozdağ, Yozgat'ta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türkiye'de tutuklu bulunan Yunan askerlerinin takas edileceği iddialarına yanıt veren Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, "Türkiye'de tutuklu bulunan  Yunanistanlı askerler takas konusu değildir" dedi.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu da sert dille eleştiren  Bozdağ: "Maalesef her zaman  olduğu gibi yalan söylemekte son vites yola devam ediyor. Bu gidişle çok feci bir  kaza olacak. Bu kadar yalanı bu yollar da duble yollar da kaldırmaz, otoban da  kaldırmaz, Türk milleti hiç kaldırmaz" diye konuştu. 

KÜRSÜ DOKUNULMAZLIĞINA SIĞINIYOR... Bir gazetecinin, "Kemal Kılıçdaroğlu,  'Cumhurbaşkanı bana tazminat davası açıyor, ceza davası açsın, gideceğim,  mahkemede her şeyi anlatacağım' dedi, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu  üzerine, Kılıçdaroğlu'nun kamuoyuna her zaman olduğu gibi doğruları söylemediğini  belirtti.  Kılıçdaroğlu'nun her şeyi çarpıttığını vurgulayan Bozdağ, Türkiye  Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda, grup salonlarında yapılan  konuşmaların tamamının "kürsü masuniyeti" kapsamında olduğunu ifade etti. Meclisin Grup Genel Kurulunda, Parti Grubunda yahut da Genel Kurulunda  konuşma yaptığı zaman genel başkanın da milletvekili olduğunu aktaran Bozdağ,  "Bunun kürsü masuniyeti vardır, bunun anlamı şu, o kürsüden sözle hangi suçu  işlerse işlesin o soruşturulamaz, kovuşturulamaz ve cezalandırılamaz. Bunun  amacı, yasama faaliyetlerinin her türlü korku, baskı ve tehditten uzak bir  özgürlük içerisinde yapılabilmesi için getirilmiş anayasal bir teminattır." diye  konuştu.

DOKUNULMAZLIĞI KALKINCA SAVCILAR ÇAĞIRACAK

Buradaki suçların tazminata konu olabildiğini aktaran Bozdağ, CHP  Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Genel Kurul ve Meclis Grup Toplantıları'nda  sarf ettiği küfür ve hakaretler nedeniyle hakkında açılmış pek çok dava  bulunduğunu bildirdi.  Bozdağ, "Hani diyor ya 'ben gidip burada kendimi savunacağım.'  Bildiğiniz gibi buna imkan vardır, tazminat davası açıldığında da Sayın Genel  Başkan gidip orada söylediklerinin yalan olmadığını, eğer yalan değilse ki yalan söylüyor, yalan olmadığını, küfür değilse ki küfür ediyor küfür olmadığını mahkemeye anlatabilir. Buna yasal ve anayasal bir engel yoktur, tazminat davasında da kendisi haklılığı konusunda ispat yapabilir. Kaldı ki Kılıçdaroğlu'nun meclis genel kurulu ve meclis faaliyetleri dışında yaptığı  konuşmalarda sarf ettiği küfür ve hakaretler nedeniyle yapılmış şikayetler var.  Biliyorsunuz bu şikayetler dokunulmazlık kapsamında olduğu için bunlarla ilgili  dokunulmazlığı kalktıktan sonra savcılar çağıracak, ifadesine başvuracaktır."   değerlendirmesinde bulundu.

 Kemal Kılıçdaroğlu'nu, kamuoyunu aldatmakla suçlayan Bekir Bozdağ,  açıklamalarına şöyle devam etti: "Kılıçdaroğlu hakkında mahkemenin, savcının çağırıp ifadesine  başvurabileceği pek çok hakaret ve küfür, iftiraya dayalı soruşturmalar var ama  dokunulmazlığı olduğu için savcı çağıramıyor. 'Bana dava açsınlar, ceza  soruşturması için şikayette bulunsunlar, gidip anlatayım' diyor. Yalan söylüyor, hakkında bu konuda yapılmış pek çok şikayet var ve bununla ilgili dosyalar TBMM  Anayasa Komisyonu'nda bekliyor. Oraya baktığınızda onlarca hakaret ve iftira  dosyası var. Sayın Kılıçdaroğlu dokunulmazlığı olduğu için savcılar çağıramıyor,  dokunulmazlık kalktıktan sonra gidecektir. Meclis Genel Kurulu ve Grup Genel  Kurulunda kürsüde söyledikleri bizim Anayasamız'a göre suç olsa dahi suç kabul  edilemediği için soruşturma ve kovuşturma kapsamı dışında tutulmaktadır."


 

  Kılıçdaroğlu'nun, Anayasa hükmünü bildiği için hakaretlerinin büyük  kısmını kürsüde yaptığını vurgulayan Bozdağ, "Dışarıda yaptıklarıyla ilgili zaten  soruşturmalar var, benim buradan çağrım şu, sizin mahkemeye gidip ifade vermenize  veya haklılığınızı ispat etmenize engel şu anda Anayasa hükmü yok, yasa hükmü  yok. Tazminat davaları ne diye açılıyor, sen hakaret ettin diye açılıyor, sen  iftira ettin diye açılıyor, sen yalan söyledin diye açılıyor. Daha doğru bir  Türkçe ile sen hakaretçisin, sen küfürbazsın, sen yalancısın, sen iftiracısın  diye açılıyor. O zaman iftiracı olmayan, yalancı olmayan, küfürbaz olmayan gidip  mahkemeye ben küfürbaz değilim, ben yalancı değilim, ben iftiracı değilim,  dediklerim doğrudur, işte delillerim diye mahkemeye ibraz etmesi lazım, buna bir  engel yok. Ama maalesef her zaman olduğu gibi yalan söylemekte son vites yola  devam ediyor. Bu gidişle çok feci bir kaza olacak. Bu kadar yalanı bu yollar da,  duble yollar da kaldırmaz, otoban yollar da kaldırmaz, Türk milleti hiç  kaldırmaz." diye konuştu.