BIST 9.006
DOLAR 32,31
EURO 35,07
ALTIN 2.278,43
HABER /  GÜNCEL

Yok böyle kurnazlık! Metrobüs turnikesinin önünde bekle köşeyi dön

Su satan, şarkı söyleyen derken, son zamanlarda turnikelerin önünde kart basanlar ortaya çıktı. Aylık 5 bin lira kazanan bile var.

Abone ol

Günde 13 milyon insanın yolculuk ettiği İstanbul’da toplu taşıma durakları girişimcilerin kazanç kapısı olmaya devam ediyor. Su satıp evine ekmek götürenini mi ararsınız, sazına sözüne güvenip sanatını sergileyerek, gelir elde edenini mi? Şimdilerde bu girişimcilerin arasına geçimini Akbil’den sağlayanlar da eklenmiş durumda. Nasıl mı para kazanıyorlar? Toplu taşıma duraklarında bekleyip, Akbil’i ya da İstanbulkart bakiyesi bitenlerin imdadına yetişerek.

KİŞİ BAŞI 1 LİRA FARK

Bileti olmayan yolcu veya turistler için Akbil basıyor, kişi başı 70 kuruş ila 1 lira arasında değişen tutarlarda fark alıyorlar. Tıpkı eski dönemlerdeki otobüs muavinleri gibi çalışan bu kişilerin her birinin elinde en az bakiyesi 100 lirayla doldurulmuş kartlar var. Son dönemde birçok metro ve metrobüs istasyonunda daha sık görülüyorlar. İşin piyasası âdeta yeni bir sektör doğurmuş. Fiyatları öğrenmek için birkaç kişiye soruyoruz. 33 duraklık geçiş tarifesi 3,60 lira olan metrobüs için 4,50 lira ücret alıyorlar. Yenibosna civarında 2 yılı aşkın süredir bu işi yaptığını anlatan Ahmet Ö. vatandaşların sıkça kullandığı metro ve metrobüs gişelerinin yüksek oranlarda kâr etmek için iyi bir fırsat olduğuna dikkat çekiyor.

MESLEK EDİNENLER VAR

Ahmet Ö. günlük harçlığını çıkartmak için başladığı bu işi yüksek getirisi olduğunu görünce meslek edinmiş. Özellikle sabah ve akşam saatlerindeki yoğunluktan faydalandıklarını anlatan Ahmet Ö. “Vatandaş işe gidip gelirken, hep bir koşuşturmaca içerisinde. Bakiyesi bitmişse geri dönüp doldurmakla uğraşmıyor. Biz de buradaki boşluğu değerlendiriyoruz” diyor. Aylık kazancını sorunca, 5 bin liraya yakın olduğu cevabını alıyoruz. Konuyu kayıt dışılığa getiriyoruz. Ahmet Ö. “Alan razı satan razı kardeşim” diyor ve ekliyor: Otobüste bakiyen yetersiz olunca ‘Fazla Akbil’i olan var mı’ diye sormuyor musun?