Yeni Irak'ta Sünniler devre dışı

Irak'ta ocak ayında yapılacak seçimin ülkeye istikrar getirip getirmeyeceği tartışma konusu. Şiiler ile Kürtler egemenliği paylaşıp sünnileri devreden çıkartıyorlar.

Irak'ta ocak ayının son haftasında yapılacak olan seçimin ülkeye istikrar getirip getirmeyeceği son günlerdeki tartışma konusu. ABD güçlerinin istila ettiği ülkede, yaşanan şiddet ve kaos ortamının son çaresi olarak düşünülen seçimin yeni bir çıkmaz yaratacağı belirtiliyor. Türkiye ise gelişmelerden kaygılı. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Çankaya köşkündeki 29 Ekim resepsiyonunda "Irak'ta seçim yapılırsa kirli olur. Çünkü sayım yapılmadı" dedi. Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ da Cumhuriyet Bayramı'ndan dört gün sonra yaptığı açıklamada Irak'ta nüfus sayımının önemini vurguluyordu. Ekimdeki seçim ertelendi Ekim ayında yapılması gereken nüfus sayımı, ülkedeki tüm grupların parlamentoda temsil oranlarını ortaya koyacaktı. Ancak nüfus sayımı yapılmadı. Nüfus sayısımının ertelenmesinin tesadüf olmadığını düşünen Genelkurmay İkinci Başkanı "seçimlerin sonunda oluşacak meclis Irak anayasasını hazırlayacağı için seçim önem kazanmaktadır. Güvenliğin sağlanamadığı yerlerde seçimlerin yapılmaması ihtimali olduğu ifade ediliyor. Bu konu istismara açıktır. Bazı bölgelerde seçimin yapılmasının maksatlı olarak engellenebileceğini değerlendirmekteyiz" dedi. Irak'ta güvenliğin sağlanamadığı yerler belli Irak'ta güvenliğin sağlanamadığı yerler ise belli. Felluce, Ramadi, Samarra ve Bağdat'ın bir bölümü olarak sıralanan bu bölgelerde, ABD işgaline karşı hala direniş gösteren Sünni Araplar yaşıyor. Bu bölgelerde seçimlerin yapılmaması, ülke nüfusunun dörtte birinin Meclis'te temsil edilmemesi demek. Seçim olmazsa Meclis Şii Araplar ve Kürtlerden oluşacak Bu durumda seçimden sonra oluşacak parlamentoda sadece Şii Araplar ve Kürtler koltuk sahibi olacak. Kürtler, nüfus sayımı iptal edildiğinden nüfuslarının çok üstünde bir temsil imkanı bulmanın hesabını yapıyor. İkili federasyon kaos yaratabilir Bu da, ülkenin fiilen ikili bir federasyona dönüşmesi anlamına geliyor. Irak'ın bundan sonra nasıl bir idari yapıya kavuşacağına, nasıl yönetileceğine sadece Kürtler ve Şii Araplar karar verecek ve bunu, hazırlayacakları anayasa ile kalıcı hale getirecekler. Bu da, istikrar için yapılan seçimin daha büyük bir kaosa neden olma ihtimalini güçlendiriyor. Türkiye'nin kaygısı artıyor Türkiye işte bu ihtimalden derin kaygı duyuyor. Genelkurmay'ın komuta kademesindeki kaygıyı hükümet de paylaşıyor. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, koas ihtimalini bertaraf etmek için bazı girişimlerde bulunduklarını gizlemiyor. Milliyet gazetesi yazarı Fikret Bila ile Yeni Şafak gazetesi yazarı Mustafa Karaalioğlu'na Dışişleri'nin girişimlerini anlatan Gül, Irak'ta seçimle belirlenen Meclis'in Irak Anayasası'nı yapacağını ve bu anayasanın kolay kolay değişmeyeceğinin altını çiziyor. Türkiye, Sünni Araplar için girişimde Önemli olanın Sünni Arapların da bu seçime girip girmeyeceği olduğunu belirten Abdullah Gül, "eğer Sünni Araplar seçime katılmazlarsa eksik bir sonuç doğar. Bu nedenle biz Sünni Arapların da bu seçime katılmaları için girişimlerde bulunuyoruz. Oradaki parti yöneticileriyle, diğer önde gelenlerle görüşüyoruz. İkna etmeye çalışıyoruz. Sünni Arapların seçime katılmamaları Irak'a büyük kötülük olur. " diyor. Seçimler sakat mı olacak? Kara kuvvetleri komutanı, 'nüfus sayımı yapılmadığı için seçimin kirli olacağını', genelkurmay ikinci başkanı, istediği sonucu alamayacağını bilen grupların nüfus sayımını engellediğini, dışişleri bakanı da, sünnilerin katılmayacağı bir seçimin sakat olacağını söylüyor. Türkiye, yanıbaşındaki gelişmelerden derin kaygı duysa da, Irak'ta seçimlerin tarihi netleşiyor. Ancak, seçimlerin ülkenin tamamında yapılıp yapılmayacağı hala belli değil. ABD destekli Irak yönetimi, seçimleri salimen yapabilmek için Sünni Arapların yaşadığı direniş merkezi Felluce'ye 'bitirici' saldırıya hazırlanıyor. cnnturk