BIST 10.082
DOLAR 32,26
EURO 34,86
ALTIN 2.430,73
HABER /  GÜNCEL

Velilere karne uyarısı

Eğitim Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, sendika genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, 2005-2006 eğitim öğretim yılının ilk yarısını değerlendirdi.

Abone ol

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, öğrenci ve velilerin karne sonuçlarını ölüm kalım meselesi haline getirmemesi gerektiğini belirtti. Milyonlarca öğrencinin yarın karnelerini alarak yarıyıl tatiline gireceğini ifade eden Dinçer, öğrenci ve velilerden karne sonuçlarını ölüm kalım meselesi haline getirmemelerini istedi. Dinçer, ''Öğrencilerin hayatı sadece karnelerdeki notlardan ibaret değildir. Bu nedenle veliler, karnedeki notlardan çok çocuklarının önemli olduğunu unutmamalıdırlar'' dedi. Bir öğretim yarıyılı daha bitmesine rağmen eğitim sistemindeki sorunların pek çoğunun çözüme kavuşturulamadığını iddia eden Dinçer, şunları kaydetti: ''Geçtiğimiz dönem, kalabalık sınıf mevcutlarını azaltmak, derslik, okul, öğretmen, memur ve hizmetli açığını kapatmak, araç gereç ihtiyacını gidermek, eğitim emekçilerinin ekonomik, demokratik, sosyal ve özlük haklarında iyileştirme yapmak, ders kitaplarının içeriğini bilimsel hale getirmek ve üniversite kapılarındaki yığılmayı önlemek için gerekli adımların atılmadığı bir dönem olmuştur.'' Dinçer, Türkiye'de 24'er kişilik sınıflarda normal eğitim yapılabilmesi için 145 bin derslik açığı bulunduğunu, öğretmenin açığının ise 165 bine ulaştığını kaydetti. Dinçer, eğitimin niteliğini yükseltilmesi için her yıl en 60 bin kadrolu öğretmenin atanması ve 40 bin dersliğin inşa edilmesi gerektiğini bildirdi. Eğitime bütçeden ayrılan payın 10 yıldır değişmediğini savunan Dinçer, eğitim çalışanlarının açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edildiğini öne sürdü. Dinçer, öğretmen, veli ve öğrencilerin nitelikli eğitim taleplerinin bu yıl da duyulmadığını, Eğitim Sen'in eğitim mücadelesinin çeşitli cezalarla sindirilmeye çalışıldığını savundu. İktidarın, eğitim politikalarının oluşturulması ve uygulanması konusunda tek başına hareket ettiğini kaydeden Dinçer, Milli Eğitim Bakanlığı'nın kadrolaşma ve üniversiteleri egemenliği altına alma çabası içinde hareket ettiğini iddia etti.