BIST 10.471
DOLAR 32,77
EURO 35,09
ALTIN 2.457,99
HABER /  GÜNCEL

Ve Rıdvan Dilmen konuştu!

Türk futbolununun gelmiş geçmiş en büyük yıldızları arasında yeralan Rıdvan, Fatih Terim'in ekibi içinde yeralmadı. Sessizliğini bozan Rıdvan tartışmalara noktayı koydu.

Abone ol

Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, kendisiyle çalışacak ekipte Rıdvan Dilmen'e yer vermedi. Bunun üzerine herkes konuştu bir Rıdvan konuşmadı. Ve Rıdvan sessizliğini bozarak dediği yazısında tartışmalara noktayı koydu:

Yazı: Rıdvan Dilmen
Kaynak:   

-
Tüm futbol camiası ismim gündemdeyken niçin Olimpiyat Evi'nde basın toplantısında ekip içinde olmadığımı merak etmiştir.
Bu sizlerde olduğu kadar bende de bir soru işareti. İnanın, ben de gelişmeler karşısında şaşkınlığa düştüm. Fatih Terim'in devrim niteliğindeki beş yıllık projesi için hazırladığı kurmaylar arasında benim de bulunmama, hatta çalışacak yerimin bile belli olmasına rağmen, Olimpiyat Evi'nde yoksam, bu aradaki boşluğu birileri doldurmak zorunda. Ben dolduramıyorum. Tabii ki, bir şeyler söylenecek ve yazılacak. Bin türlü komplo teorisi kulağıma geliyor. Ama temiz futbola inancım yüzünden, bu komplo teorilerinin hiçbirine inanmak istemiyorum. Ancak kısa sürede yaşanan bunca değişikliği görünce, acaba demekten de kendimi alamıyorum.

Her insan geçmişinde, özelinde problemler yaşamış olabilir. Ama ben, ne olduğumu biliyorum. Kendime olan inancım ve güvenim yüzünden de, bu satırlarda asla savunma yapmayacağım.

Size birkaç örnek vermek istiyorum; ismim Fatih hocanın kurmayları arasında Ümit Milli Takım için geçince bakın neler oldu. Geçmişte yaşanan bir davam Ankara'dan bir kulüp tarafından Fatih Terim'e fakslanıyor. Hem de konunun bu kulüp ile hiçbir ilgisi yok. Ben de o kulüpte hiç çalışmadım. Tamamen özelim ve yüz kızartıcı bir olay değil. Herkesin başına gelebilecek türden. Böyle bir anda, bu nasıl tesadüf ki, bu dosya birdenbire ortaya çıkıyor. Kimler, hangi amaçla gönderiyor ?
Bir diğer konu Aykut Kocaman'a, Fatih Terim ile çalışmaması için telkinde bulunmuşum. "Ümit Milli Takım'a gitme" demişim. Aykut kardeşim Konya'da. Sorun bakın ne diyecek. Ne demişim? Aslında benim ne dediğim önemli değil. Önemlisi bu nasıl saptırılıp, tam tersi görüşle hocanın kulağına gidiyor. Yetmedi. Şansal Büyüka babam gibi sevdiğim insandır. Güya sayın Hasan Doğan'a "Rıdvan'ı almayın" demiş. Komik. Beni en çok isteyenlerin başında gelir. En son bomba da çok para istemişim federasyondan. Şu anda bile, çalışsaydım kaç para alacaktım bilmiyorum. Hoca ile de kesinlikle hiçbir arkadaşım para konuşmaz.

Haa ayrıca da eften püften konularla karşıma kimse gelmesin. Dedikodulardaki mazEretler dikkate alınacak cinsten değil. Bana şeytan derler (hoş benim şeytanlığım yeşil sahalardan çıkmaz). Bu lakabı taşımayacağım. Bu birkaç günde yaşadıklarımı yaratan silüetlerin yanında ben yaya kalırım.

Benim hayatım futbol. Bunun her alanı. Saha içi, saha dışı. İkisinde de ekmeğimi yerim, kazanırım. Ama asıl üzüntüm, futbol adına bir şeyler yapabilme arzumun, isteğimin bu tür olaylarla engellenmesi ve kırılması.
Bu size anlattıklarım üç günde yaşadıklarımın binde biri. Diyeceğim ve üzüldüğüm tek şey var; birikimlerime ve yeteneklerime inanan, bana kucak açan Fatih hocam, ağabeyimle arzumu paylaşmak isterdim. Bu sadece benim için değil Türk Futbolu için de önemliydi.
Ben antrenörlüğün, yöneticiliğin futbolun sadece taç çizgileri içinde olduğuna inanırdım, ama artık İNANMIYORUM.