BIST 10.644
DOLAR 32,22
EURO 35,10
ALTIN 2.499,58
HABER /  GÜNCEL

TÜSİAD yöntem uygun değil!

Geçtiğimiz hafta sonu TBMM’de kabul edilen ve asker kişileri bazı suçlarda sivil yargıya tabi kılan kanun değişikliği için önemli uyarı.

Abone ol

TÜSİAD, demokratikleşme süreci ve AB uyumu kapsamında mutlaka gündeme getirilmesi gereken asker-sivil yargı ayrımına yönelik düzenleme, aceleci bir yöntemle ele alınmamalıdır, dedi


TÜSİAD, TBMM’de kabul edilen ve asker kişileri bazı suçlarda sivil yargıya tabi kılan kanun değişikliği ve bu çerçevede gerçekleştirilen tartışmalar ile ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada şu görüşlere yer verildi:

“Askeri-sivil yargı ayrımı, demokratikleşme süreci ve AB uyumu kapsamında ele alınması gereken bir konudur. TÜSİAD tarafından kamuoyuna sunulan demokratikleşme raporlarında bu husus, yargı bağımsızlığını da içeren yargı reformunun bir unsuru olarak değerlendirilmiştir.

YÖNTEM UYGUN DEĞİL

TÜSİAD açıklamasında şötyle devam etti, 'Geçtiğimiz hafta sonu TBMM’de kabul edilen ve asker kişileri bazı suçlarda sivil yargıya tabi kılan kanun değişikliği için takip edilecek en uygun yol, yargı reformunu veya en azından askeri yargıyı bütüncül bir şekilde ele alan bir paket içinde gerçekleştirmek olurdu. Değişikliğin yapılış usulü, düzenlemenin TBMM’de kabul edilmeden önce tartışılmasını ve dolayısıyla TBMM ihtisas komisyonlarında görüşülmesi imkânını ortadan kaldırmıştır.

Demokratik tartışma sürecinden geçmesi gereken yapısal düzenlemelerin, son örnekte görüldüğü gibi bir usulle gerçekleştirilmesi, temel ekonomik, siyasal ve sosyal sorunlarının çözümünde TBMM’den beklenen uzlaşının sağlanmasını zorlaştırmaktadır. Bu tür aceleci girişimler, Anayasa’nın kapsamlı bir değişikliğe tabi tutulması gereği yaygın olarak dile getirilmekteyken, yeni gerilim alanlarının doğmasına yol açmaktadır.'

EKONOMİYİ ENGELLEMEMELİ

TÜSİAD, açıklamasında ayrıca son dönemdeki siyasette oluşan yüksek tansiyonun, kriz döneminde ekonomi politikalarına engel olmamalı uyarısında bulundu. Açıklamanın bu kısmında şöyle denildi: "2009 yılının ilk çeyreğine ilişkin büyüme rakamı, son dönemlerin en büyük daralmasına işaret ederken, siyasetteki yüksek tansiyon, krizle mücadeleye yönelik ekonomik politikalarına yoğunlaşılmasını engellememelidir. Türkiye ekonomisinin orta ve uzun vadede istikrarının sağlanması, gerilimden uzak ve sağlıklı bir siyasi atmosferi zorunlu kılmaktadır.”