Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, hava kalitesi altyapı yatırımlarına hızla devam ediyor. Hava kalitesinin daha etkin izlenmesi amacıyla bakanl...
Abone olÇevre ve Şehircilik Bakanlığı, hava kalitesi altyapı yatırımlarına hızla devam ediyor. Hava kalitesinin daha etkin izlenmesi amacıyla bakanlık bir yandan istasyon sayısını artırırken, bir yandan da ülke genelinde 8 adet bölgesel temiz hava merkezi kuruyor.
Türkiye’de hava kalitesini izlemek amacıyla hem istasyon sayısı arttırıldı, hem de bölgesel temiz hava merkezlerinin kurulması çalışmalarına hız verildi. 2007 yılında 112 olan istasyon sayısı, 2013 yılı itibari ile 165’ye çıkarıldı. 2013 yılı sonuna kadar bu sayının 190 olarak gerçekleşmesi hedefleniyor. 2017 yılına kadar ise istasyon sayısı en az 330 olacak ve en ücra ilçelere kadar hava kalitesi ölçüm istasyonları kurulacak. Ayrıca Bakanlık 2015 sonuna kadar ülke genelinde toplam 8 adet bölgesel temiz hava merkezini kuracak.
İSTANBUL’DA HALKIN MASKEYLE DOLAŞTIĞI GÜNLER GERİDE KALDI
Hava kirliliğinin önlenmesi ile Sanayi sektörünün yoğun olduğu illerde yaşanan astım, kanser vakaları geride kaldı. Dünya sağlık örgütünün Eylül-2013 raporunda açıklandığı üzere hava kirliliği sigaradan sonra akciğer kanserini tetikleyen en önemli etken. WHO’ya bağlı çalışan Uluslararası Kanser Araştırmaları Kurumu (IARC), kansere yol açan maddeler bakımından hava kirliliğini, tütün dumanı, UV radyasyonu ve plütonyum ile aynı kategoride sınıflandırıyor. IARC’a göre, dünya çapında her yıl akciğer kanseri sonucu 223.000 ölüm, hava kirliliğinden kaynaklanıyor.
İstanbul, Ankara, İzmir gibi metropol şehirlerde yaşanan aşırı hava kirlilikleri ciddi boyutlara ulaşmıştı. “İstanbul’da Ölüm Kol Geziyor, Kirli Havadan Bizi Allah kurtaracak, İstanbul’da Kış Maskeli İle Geçecek, Kirli Havayı Yağmur Bile Temizleyemedi” manşetlerinin atıldığı İstanbul’da 1994 yılında 145 olan kükürtdioksit değeri 2013 yılında 7 µg/m3’ e düştü. Böylece hava kalitesinde yaklaşık 20 kat iyileşme sağlandı.
Çevre ve şehircilik Bakanlığı’nın yapmış olduğu çalışmalarla hava kirliliğine bağlı yaşanacak sorunlar azaltılıyor, akciğer kanseri riski düşürülüyor ve tedavi için harcanan milyonlar ülkemizde kalıyor. Türkiye’de bugün Avrupa Birliği ülkelerinin çoğundan daha etkin ölçüm ve izleme sistemi bulunuyor.
Bakanlığın hava kalitesi izleme sistemi üzerine yaptığı çalışmalar Bulgaristan gibi AB ülkelerinde örnek alındı. Bulgaristan’a bakanlık uzmanlarınca hava kalitesi izleme sisteminin nasıl olması gerektiği hakkında eğitim verildi.
Bakanlıkça yapılan hava kalitesi değerlendirmelerinde SO2 ölçüm sonuçları 2008 yılında 26 µg/m3 olarak ölçülürken, 2009 ve 2010 yıllarında bu değer 21 µg/m3 değerine düştü, 2011 yılında 15 µg/m3 ve 2012 yılında 12 µg/m3 olarak ölçüldü. PM10 ölçüm sonuçları ise 2008 yılında 78 µg/m3 olarak ölçüldü, 2009 ve 2010 yıllarında bu değer 72 µg/m3 değerine düştü, 2011 ve 2012 yıllarında ise 61 µg/m3 olarak ölçüldü.
2012 YILI PARTİKÜLER MADDE ORTALAMASI EN DÜŞÜK İL ÇANAKKALE
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2012 yılı hava kalitesi bültenine göre en düşük Partiküler Madde (PM10) ortalaması Çanakkale istasyonunda, Kükürtdioksit (SO2) ortalaması ise Malatya istasyonunda ölçüldü.
21 İLİN KİRLİLİK POTANSİYELİ DÜŞÜK
Aksaray, Amasya, Artvin, Bartın, Bayburt, Bilecik, Bingöl, Burdur, Erzincan, Giresun, Karabük, Kars, Kastamonu, Kırıkkale, Kırklareli, Kırşehir, Rize, Sinop, Tunceli, Uşak, Yalova illerinde kirlilik potansiyeli düşük.
(İHA)