BIST 10.471
DOLAR 32,77
EURO 35,09
ALTIN 2.457,99
HABER /  GÜNCEL

Türkiye'de kaç kişi dinleniyor?

Türkiye’de kimsenin gizlisi saklısı kalmadı. Her gün yeni bir dinleme kaydı düşüyor gündeme.

Abone ol

Radikal Gazetesi'nden Deniz Zeyrek Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nı adım adım gezdi, günde 70 bin telefonun kaydının alındığı, sadece birkaç kişinin parmak iziyle girebildiği kayıt odasını görüntüledi.

Türkiye’de sabit telefon, cep telefonu, faks ve bilgisayar gibi, iki ayrı cihaz arasındaki iletişimin kayda alınması konusunda tek yetkili kurum olan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), dün mahkemelerden gelen 15 bin 870 ayrı kararda tek tek sıralanan 75 bin 538 telefonun tüm işlemlerini kaydetti. Kaydedilen veriler arasında konuşmalar, kısa mesajlar ve fakslar ile elektronik mesajlar da var. Bu kararların 6 bin 538’i adli soruşturmalar kapsamında polis ve jandarma üzerinden gelen ‘adli dinleme’ kararlarıydı. 8 bin 352 karar ise terör ve örgütlü suçlarla mücadele kapsamında mahkemelerden karar aldıran MİT, Jandarma ve polisin ‘istihbarat’ çalışmaları kapsamındaydı. 

Önce sıradan bir ofis gibi

Ankara Balgat’ta dokuz katlı, yuvarlak hatlı ve cam dış cepheli Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı binası yıllardır Türkiye’nin gündeminden düşmeyen dinlemenin merkezi. Konu teknik takip ve dinleme olunca her zaman gizemli. Şimdiye kadar hiçbir basın mensubunun girmediği binaya adım atarken Matrix filmini hatırlatacak yüksek güvenlik ve bir teknoloji bekliyor insan. Ama ilk manzara şaşırtıcı derecede sıradan.  Üstelik ne havada uçuşan kağıtlar, ne de kulaklarında kulaklıklarla santral başında oturup birilerini dinleyen insanlar var. Aksine ilk görünüm bir açık ofisten ibaret. Ancak her çalışanın önünde üç ekran bulunması dikkat çekiyor.



TİB Başkanı Fethi Şimşek, bu durumu iki önemli bilgi ile açıkladı. Birincisi, bu binada her işlem dijital ortamda yapılıyor ve kağıt neredeyse hiç kullanılmıyor. Kulaklıklı görevlilerin olmamasının ise tek nedeni vardı: TİB binasında hiçbir dinleme işlemi yok. Bu yüzden Şimşek’e ilk sorumuz, ‘Peki siz ne yapıyorsunuz’ oldu. Şimşek, “Biz sadece kayıt tutuyoruz ve kayıtları MİT’e, Jandarmaya ve polise veriyoruz” karşılığını verdi. Yasal dinleme sürecinin ayrıntıları şöyle: TİB’e iki türlü mahkeme kararı geliyor. Biri konuşmaların, yazışmaların ‘içeriğinin’ istendiği ‘dinleme kararları’, diğeri kimin kiminle ne zaman, nereden konuştuğunu gösteren ‘iletişimin tespiti’ kararları. 

Dinlemeler ‘özel hattan’

Mahkemelerin verdiği dinleme kararları TİB’e, sadece mahkemeler ve istihbarat kuruluşları ile TİB arasındaki özel hattan geliyor. İletişim tespitine ilişkin mahkeme kararları ise evrak halinde TİB’e ulaştırılıyor.  Bu mahkeme kararlarını kurum hukukçuları inceliyor. Kararlarda numara yanlışlığı gibi usul hataları varsa geldiği yere gönderiliyor. Hukuki hata bulunan kararlara ise itiraz ediliyor. TİB, itirazına rağmen kayıt sürecini de başlatıyor. İtiraz olumlu sonuçlanırsa başlanan kayıt imha ediliyor. Binlerce kayıt işlemine karşın sadece 120 kişinin çalıştığı TİB’deki gezimiz çok gizli ve yüksek teknolojiyle korunan odalara doğru devam ediyor.

Dinleme için kavramlar sözlüğü

Adli dinleme: Kuvvetli suç şüphesi ve başka suretle delil elde edilmesi imkânı olmaması halinde adli dinleme kararı alınabiliyor. Karar en çok üç aylık alınıyor ve bir defa uzatılabiliyor. Örgüt soruşturmasında hâkim bir seferde bir aydan fazla olmamak üzere istediği kadar süre uzatabiliyor.
İstihbari dinleme: Suçu önlemek amacıyla istihbarat kuruluşlarınca yapılıyor. Bu yolla yapılan kayıtlar adli soruşturmalarda kullanılamıyor.
İletişimin tespiti: İki cihaz arasında kurulan iletişimin trafik bilgilerinin toplanması. Numara, süre, yer gibi detayları içeriyor.
Ortam dinlemesi: CMK’nın 140. maddesi çerçevesinde teknik cihazlarla yapılan izleme, görüntü alma ve dinleme faaliyeti. TİB’le ilgisi yok. Adli soruşturmalarda mahkeme kararları doğrultusunda polis ve jandarmaca yapılabiliyor.

İki yetkili, parmak izi okutup girebiliyor

Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın ilk sıradan görüntüsü kurum binasının diğer katları gezildikçe ve çalışma sisteminin detayları anlatılınca dağılıyor. Yüksek teknolojili çalışma yöntemi ortaya çıkmaya başlıyor.

Kurumda çalışan her uzman, TÜBİTAK’ın ürettiği özel bir elektronik imza içeren USB anahtarlar kullanıyor. Her anahtarın bir yüzünde o mühendisin ismi, diğer yüzünde TÜBİTAK yazıyor. TİB’de bütün işlemler bu anahtar ile yapılabiliyor. Anahtarlar her işlemin kaydını tuttuğu için hangi mühendisin hangi işlemi yaptığını takip etmek mümkün.