BIST 10.320
DOLAR 32,27
EURO 35,10
ALTIN 2.474,52
HABER /  GÜNCEL

Türkiye hep "sorunlu bölge"lerde

Türk askerinin Kore'ye gidişinin 53 yılında dünyadaki sorunlu bölgelerde görev yapan askerlerimiz de hatırlandı.

Abone ol

Bugünün tarihi olan 21 Eylül, Türk askerinin, ilk yurt dışı görevi olan Kore Savaşı için Güney Kore'ye gidişinin ilk 53. yıl dönümü. Bundan tam 53 yıl önce, dünya barışına katkı için Kore'ye asker gönderen Türkiye, bugünlerde yine bu konuyu bütün yönleriyle tartışıyor. Geçen yarım asırda sırasıyla Kore, Somali, Kosova, Bosna-Hersek ve Afganistan'da BM ve NATO şemsiyesi altında görev yapan ve oradaki insanların gönüllerinde taht kuran Türk askerinin şimdi de Irak'a gitmesi gündemde. ABD, Saddam Hüseyin rejimini devirmesine rağmen bir türlü güveni ve istikrarı sağlayamadığı Irak'a, Türk askerinin gelmesini hararetle isterken, Türkiye ise bu konuda temkinli davranmayı tercih ediyor. Nitekim son MGK toplantısının sonuç bildirisinde de konu hakkında net bir açıklama yapılmaması dikkat çekti. İHA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Türkiye'den, başka ülkelere asker gönderilmesinin 53 yıllık hikayesi şöyle: KORE 1950 Uzak Doğu'da güçlenmeye başlayan komünizm tehlikesini ortadan kaldırmak için ABD ile Birleşmiş Milletler (BM)'in birlikte düzenledikleri ilk harekat özelliğine sahip olan Kore Savaşı, Güney Kore'nin Kuzey Kore ve Komünist Çin kuvvetlerinin saldırılarına son verilmesi için yapıldı. 16 ülkenin askeri birlik, 6 ülkenin de tıbbi yardım araçlarıyla katıldığı savaşta, Türkiye'nin Sovyetler tehlikesine karşı NATO şemsiyesi altına girmesini isteyen dönemin Başbakanı Adnan Menderes, ABD'nin asker çağrısına kısa zamanda olumlu cevap verdi. Türkiye, bu kararla birlikte, Kore'ye asker gönderen ilk ülkelerden birisi olarak tarihe geçti. 21 Eylül 1950 tarihinde İskenderun Limanı'ndan yola çıkan 3 piyade taburundan oluşan 5 bin 455 kişilik Türk Tugayı, 18 Ekim 1950 tarihinde Kore yarımadasının güneyindeki Pusan limanına vardı. KORE'DE VERİLEN KAYIPLAR Amerikan kuvvetlerinin emri altında görev alan tugay, 10 Kasım 1950 tarihinden itibaren Amerikalılarla birlikte kuzeye doğru yürüyüşe başladı. 22 Kasım günü Kunuri'ye varan tugay, soğuk hava şartları yüzünden zor anlar yaşadı. 26 Kasım 1950 tarihinde başlayan sıcak çatışmada, Türk askerlerine, Amerikan birliklerinin sağ kanadını korumak ve kara yolunu emniyet altına almak görevi verildi. Ancak, tugayın karanlık basmadan kara yolunu tutup mevzilenmesi için yeterli zamanı yoktu ve büyük bir tehlikeyle karşı karşıyaydı. Amerikan birlikleri ile irtibatı kesilen ve gerekli istihbaratı alamayan Türk Tugayı, başının çaresine bakmak zorunda kaldı. Çinliler bir plan yaparak, sessizce Türk Tugayı'nın etrafını sarmaya başladılar. Bu planı zamanında fark eden Türk komutanlar, hemen geri çekilme emri verdi. Geceye yorgun şekilde giren Türk Tugayı, geri çekiliş sırasında ağır düşman ateşiyle karşılaştı. Çinliler tarafından sarılan öndeki 1. Tabur, çetin bir süngü savaşına girdi. Tugayın geri kalan kısmı, bu durum karşısında buradan da geri çekilme emri aldı. Birlikler, sayıca çok üstün olan Çinlileri oyalayarak, zaman kazanmaya ve tekrar toplanarak, mevzi tutmaya çalışıyorlardı. 29 Kasım sabahına karşı Çinliler, Türk Tugayı'nın direnişini kırmayı başardılar ve 9 bölük tamamıyla şehit edildi. 30 Kasım 1950 günü tugayın yarısından çoğu kaybedildi. Sadece bir-iki gece süren Kunuri Savaşı'nda Türk Tugayı 741 şehit, 2 bin 068 yaralı, 163 kayıp, 244 esir ve 298 diğer olmak üzere toplam 3 bin 514 kayıp verdi. Kore Savaşı'nın Türkiye için önemli sonuçları oldu. Amerika Birleşik Devletleri, Türklerin Kore Savaşı'nda gösterdiği cesarete ve fedakarlığa karşılık, Türkiye'nin 1952'de NATO'ya kabul edilmesinde önemli rol oynayarak, çeşitli yardım paketleri çerçevesinde önemli maddi yardımlarda bulundu. SOMALİ 1993 Türkiye, Somali'deki iç savaşın durdurulması ve insani yardım harekatı için güvenli ortam sağlanması maksadıyla, 'Ümit Operasyonu' adı altında BM tarafından gerçekleştirilen insani yardım ve barışı koruma harekatına, 2 Ocak 1993 - 22 Şubat 1994 tarihleri arasında 300 kişilik bir mekanize taburla destek verdi. BM Somali Operasyonu (UNOSOM ) olarak adlandırılan Barış Gücü'nün komutanlığını, belirli bir süre Korgeneral Çevik Bir yaptı. BOSNA-HERSEK 1994 Bosna-Hersek'te insani yardım harekatı için emniyetli bölgeler tesisi ve korunması maksadıyla, BM Koruma Kuvveti (UNPROFOR) adı altında kurulan Birleşmiş Milletler Barış Gücü'ne katılım için Türkiye tarafından yapılan talep, 22 Mart 1994'te Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından onaylandı. Türkiye, 4 Ağustos 1993 -31 Aralık 1995 tarihleri arasında bin 400 kişiden oludyardım araçlarıyla katılşan alay seviyesinde bir Mekanize Birlik Görev Kuvveti ile UNPROFOR'a iştirak etti. Dayton Barış Antlaşması'nın uygulanması görevinin NATO'ya verilmesi üzerine, Türk Barış Gücü takviye edilerek tugay seviyesine çıkarıldı ve 20 Aralık 1995'ten itibaren IFOR'a tahsis edildi. 20 Aralık 1996 tarihinde IFOR, görevini tamamlayarak yerini SFOR'a bıraktı ve Türk Tugayı da SFOR'a tahsis edildi. Daha sonra yapılan indirimler kapsamında Türk Tugayı tabur seviyesine düşürüldü. Halen bölgede 844 personelden oluşan 1 Mekanize Tabur, Bosna-Hersek Türk Tabur Görev Kuvvet Komutanlığı adı altında Zenica'da görev yapmaktadır. KOSOVA 1999 Şubat 1999'da silahlı çatışmaya dönen Kosova'daki çatışmaların politik yollardan çözümlenememesi üzerine, NATO 24 Mart 1999'da hava harekatını başlattı. Türkiye, harekata 10 adet F-16 uçağı ile katıldı. Uçaklar, harekat süresince gece ve gündüz toplam 2 bin saatten fazla uçuş gerçekleştirdi. Türkiye, hava harekatına meydan desteği sağlamış, ayrıca Adriyatik'te Akdeniz Daimi Deniz Gücü'nde bulunan bir fırkateyn ve Akdeniz Daimi Mayın Gücü'nde bulunan bir mayın avlama gemisi harekata iştirak etmiştir. Harekatın başlaması ile birlikte Makedonya ve Arnavutluk'a yönelik mülteci akını sebebiyle meydana gelen krizin çözümüne yardımcı olmak ve yaşanan insanlık dramında oluşan yaraları sarmak maksadıyla, Arnavutluk'ta konuşlu İnsani Yardım Kuvveti (AFOR)'ne bir Sahra Hizmet Bölüğü tahsis edildi. Bu Türk birliği 18 Mayıs - 07 Eylül 1999 tarihleri arasında görev yaptı. Türkiye, Kosova Krizi'ne çözüm bulunması için NATO ile Yugoslavya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan barış anlaşmasının uygulanması maksadıyla oluşturulan ve yaklaşık 50 bin kişiden oluşan uluslararası güce 1 Mekanize Tabur Görev Kuvveti ile iştirak etmektedir. AFGANİSTAN 2001 Amerika Birleşik Devletleri'nde 11 Eylül 2001 tarihinde meydana gelen saldırılardan, Afganistan'da faaliyet gösteren El-Kaide terör örgütü sorumlu tutuldu. Afganistan'da yönetimi elinde bulunduran Taliban hükümetinin El-Kaide ile işbirliği içerisinde olduğunu iddia eden ABD, Afganistan'a yönelik 'Sürekli Özgürlük Harekatı'nı başlattı. Savaş sonrasında Taliban hükümeti devrilerek, yerine geçici hükümet kuruldu. Kabil ve çevresinin güvenliğinin sağlanmasında Afganistan'da kurulan geçici yönetime yardımcı olmak maksadıyla, BM Güvenlik Konseyi'nin kararı doğrultusunda, 19 Aralık 2001 tarihinde İngiltere liderliğinde Uluslararası Güvenlik ve Destek Gücü (ISAF) oluşturuldu ve bu güç, 16 Ocak 2002 tarihinden itibaren tam harekat kabiliyetine ulaştırıldı. Afganistan ile tarihten gelen sosyal ve kültürel bağlara sahip olan Türkiye, bu harekata idari ve lojistik unsurlarla desteklenmiş 276 asker ile katıldı. 15 Şubat 2002 tarihinde Kabil'e varan Türk Bölük Timi, 20 Haziran 2002 tarihine kadar İngiltere'nin komutanlığı altında görev yaptı. Bu tarihten sonra ISAF'ın komutanlığını İngiltere'den devralan Türkiye, 10 Şubat 2003 tarihe kadar bu görevi sürdürdü. 'TEZKERE ŞOKU' ABD, 20 Mart 2003 tarihinde başlattığı 2. Körfez Savaşı için Türkiye'den hem asker hem de kuzeyden bir saldırı için Irak sınırının açılmasını talep etti. Bunun için AK Parti hükümeti iki ayrı tezkere hazrrdım araçlarıyla katılırladı. Birinci tezkere ile askeri üs, tesis ve limanlar ABD'ye açıldı ve 3 ay boyunca ABD'ye mensup teknik ve askeri personelin Türkiye'de bulunmasına izin verildi. 14 AK Partili vekilin ret oyu verdiği tezkere oylaması hükümet açısından rahat geçti. Bu tezkereye bağlı olarak Türkiye'ye gelen ABD'liler, üs ve limanlarda gerekli modernizasyonu yapmaya başladı. İkinci tezkere ise tam anlamıyla 'şok' etkisi doğurdu. Geçmesine kesin gözüyle bakılan tezkere ile yabancı askerler Türkiye'de bulunabilecek ve Türk askerleri yurt dışında görev yapabilecekti. Hükümetin hazırlayarak 20 Şubat 2003 tarihinde Meclis'e sevk ettiği tezkere, 1 Mart 2003 tarihinde yapılan gizli oturumda oylanarak reddedildi. Bu noktadan sonra ABD-Türkiye ilişkilerine gerginlik havası hakim oldu. Temmuz ayı içinde 11 Türk askerinin ABD askerleri tarafından uygunsuz şekilde gözaltına alınması, bu gerginliği zirveye taşıdı. Irak'ta bir bataklığa saplandığı iddia edilen ABD, bu krizi çabuk unutarak Türkiye'den yine asker istedi. İşte o günden bugüne iki ülke arasında başlayan müzakerelerden ise henüz bir sonuç çıkmadı.

HEP