HSBC Bank Üst Yöneticisi Piraye Antika, küresel ekonomik krizi ''feci bir deprem'' olarak niteledi.
Abone olHSBC Bank Üst Yöneticisi Piraye Antika, ''feci bir deprem'' olarak nitelediği küresel ekonomik krizin etkilerinin bir süre daha devam edeceğini belirterek, ''Kriz, dengeleri alt üst etti. Dünyanın ekonomik gücünde, batıdan doğuya doğru bir kayma gözleniyor'' dedi.
Kayseri'de, ''TTNET-İşyerim'' ana sponsorluğunda ve Capital-Ekonomist dergilerinin işbirliğinde ''Global KOBİ Platformu'' düzenlendi.
Platformda konuşan HSBC Bank Üst Düzey Yöneticisi Piraye Antika, genelde krizlerin başka nedenlerle ve başka sektörlerde çıktığını, ancak son yaşanan ve bütün dünyayı etkileyen küresel krizin, Temmuz 2007'de finans sektöründe başladığını kaydetti.
Antika, ''feci bir deprem'' olarak nitelendirdiği küresel ekonomik krizin, dünyanın finans sektöründeki pek çok bankasını çökerttiğini, ancak krizden en az etkilenen bankanın ise HSBC olduğunu vurguladı.
ABD'nin, dünyanın en çok tüketici ekonomisine sahip olduğunu dile getiren Antika, ''Bu nedenle, ABD'deki bir sarsıntı bütün dünya ekonomisini etkiliyor. Bu kriz sürecinde pek çok kırılmalar yaşandı, ancak bunların büyük bir kısmı halının altına süpürüldü. Gizlenemeyen kayıplar kamuoyuna açıklandı'' diye konuştu.
Antika, kriz döneminde ABD Merkez Bankası dahil bütün ülkelerin merkez bankalarının para bastığını ve faizleri düşürdüklerini ifade ederek, şöyle devam etti:
''Bütün sistemler, devlet desteğine muhtaç hale geldi. Ekonomik döngüde bazı kırılma noktaları oluştu ve ülkeler bu kırılmaları onarabildikleri oranda krizden etkilendiler. 1929 buhranıyla karşılaştırıldığında, 2007'de başlayıp devam eden krizin bir süre daha süreceğini söyleyebiliriz. 1929'daki kriz, ABD ve Avrupa'daki bazı ülkeleri etkilemişti. Ancak şimdiki kriz bütün dünyayı etkiledi.''
Krizin, dünya ekonomisinde yeni bir yapılanmaya gitmeyi zorunlu hale getirdiğini anlatan Antika, ''Bankacılık sektöründe yeni bir yapılanma kaçılışmaz hale geldi. Serbest piyasa ekonomisinden kurallı piyasa ekonomisine dönüş oldu. Devletçi anlayışa bir yöneliş var. Dünyanın ekonomik gücünde, batıdan doğuya doğru bir kayma gözleniyor'' dedi.
Antika, krizin Türkiye'yi de etkilediğini ifade ederek, ''Türkiye krizi doğru yönetti. Elbette kapanan şirketler oldu, işçi çıkarmalar yaşandı, ama gerçekten dünya ekonomisi büyük bir deprem yaşadı. Bu depremde bu tür kayıplar olacaktır'' diye konuştu.
BOYDAK'IN KONUŞMASI
Platformun açılışında konuşan Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Başkanı Mustafa Boydak, KOBİ'lerin gelişmesi ve desteklenmesi konularının her platformda dile getirildiğini ifade ederek, ''Ancak KOBİ'ler kendilerine sağlanan kaynaklardan yeteri kadar yararlanamıyorlar'' dedi.
Boydak, Türkiye'deki istihdamın yüzde 60'ının KOBİ'ler tarafından sağlandığını, bu nedenle Türkiye'nin ekonomik anlamda gelişmesi için KOBİ'lerin güçlendirilmesinin şart olduğunu vurguladı.
KAYSO olarak KOBİ'lerin önemini bildiklerini ve her fırsatta dile getirdiklerini ifade eden Boydak, şöyle devam etti:
''KAYSO olarak biz biliyoruz ki, ekonomik olarak kurtuluşumuzun en önemli yolu, KOBİ'lerin güçlendirilmesinden ve geliştirilmesinden geçiyor. KOBİ'lerin hemen hemen yüzde 100'ü aile şirketleri niteliğinde. Bu şirketlerin birleşerek daha güçlü hale gelmeleri düşünülebilir, ama bunun olması için hiç kimseyi zorlayamayız. Biz birleşme olmasa bile bölünme olmasın diyoruz.
Öte yandan, Türk ekonomisinin iyi olması için bankaların da güçlenmesi gerekir.''
TÜRKİYE'DE ''e-ticaret'' 8 MİLYAR LİRAYI AŞTI
TTNET Genel Müdür Yardımcısı Haktan Kılıç da, şirketlerin internet kullanımının giderek arttığını belirterek, ''2007'de 5,4 milyar lira olan e-ticaret, 1 yılda yüzde 50 artarak 8 milyar liraya ulaştı'' dedi.
Kılıç, Türkiye'nin lider genişbant internet servis sağlayıcısı TTNET'in bütün şirketlere ve firma sahiplerine hizmet vermeyi arzuladığını ifade ederek, şunları kaydetti:
''10 ve üzeri çalışanı olan KOBİ'ler arasında bilgisayar sahipliği yüzde 91'e yaklaşmış bulunuyor. Şirketlerin web sitesi sahiplik oranı ise yüzde 58,7 seviyesinde kaldı. Bugün tüm dünyada farklı tedarikçilere ve tüketicilere ulaşmanın yolu internet erişiminden geçiyor. Bundan sadece 4 yıl önce Türkiye'deki e-ticaret, 1,8 milyar lira seviyesinde iken bugün 4 kat artarak 8 milyar liraya çıktı. İnternet, bireylere rahat ve güvenli bir alış veriş ortamı sunarken, üreticilere ise dünyanın farklı bölgelerindeki tedarikçilere ulaşma ve ürünlerini pazarlayabilecekleri yeni kanallar bulma fırsatı veriyor.''