BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  DÜNYA

Türk kökenli oyla iştah kabartıyor

Almanya’da nüfusun yaklaşık dörtte birini barındıran Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eyaleti yarın erken seçime gidiyor.

Abone ol

Almanya'da yarın yapılacak nüfusu en kalabalık Kuzey Ren-Vestfalya eyaletindeki seçimlerde, seçmen sayısının yüzde 15'ini oluşturan göçmen kökenli seçmenlerin belirleyici olabileceği belirtildi.

Eyalette toplam 13,2 milyon seçmen bulunuyor. 4 milyona yakın göçmen kökenlinin yaşadığı eyalette 2 milyon civarında Müslüman, 1 milyona yakın Türk kökenli yaşıyor. Eyalette 350 bin civarında Türk kökenli oyların olduğu hesaplanıyor. Söz konusu Türk kökenli oylar tüm siyasi partilerin iştahını kabartıyor.

Türk kökenli oylara göz diken partiler birçok Türk kökenli aday gösterdi. Sosyal Demokrat Parti (SPD); Serdar Yüksel, İbrahim Yetim ve Ozan Atakani’yi; Yeşiller Partisi Arif Ünal, Ali Baş ve Mehrdad Mostofizadeh'i listeden, Gönül Eğlence ve Şaziye Altundal Köse'yi ise seçim bölgelerinden olmak üzere beş Türk kökenli aday gösterdi. Hıristiyan Demokrat Parti (CDU)ise Serap Güler, Uğur Doğan ve Saadettin Tüzün'ü milletvekili adayı, Gonca Türkeli Dehnert'i uyum müsteşar adayı gösterdi. Sol Parti, Korsanlar Partisi ve BİG partisinin adaylarıyla Türk kökenli aday sayısının 30 civarında olduğu tahmin ediliyor. Bunların 3-4'ünün milletvekili seçilme ihtimalinin yüksek olduğu hesaplanıyor.

Bir önceki seçimlerin 9 Mayıs 2010'da yapıldığı Kuzey Ren Vestfalya'da, seçimlere katılım 2010'da yüzde 50,2'lerde kalmıştı. Türk kökenli seçmenin seçimlere katılımı ise çok daha düşük gerçekleşerek yüzde 15'lerde olduğu bildiriliyor. Ancak bu seçimlerde Türk kökenli seçmenin iki önemli nedenden dolayı seçime daha fazla ilgi göstermesi bekleniyor. Bunlardan biri Pro NRW gibi ırkçı partilerin İslam ve yabancı düşmanlığı üzerinden, cami önlerinde provokasyon gösterilerini de kapsayan kampanyalarına duyulan tepki, diğeri ise DİTİB'den ATİB ve IGMG'ye kadar sivil toplum kuruluşlarının, camilerden üniversite derneklerine kadar her yerde seçimlere katılım çağrıları yapmaları.

TÜRK STK’LAR: SEÇİME KATILIMIMIZ ORANINDA DİKKATE ALINACAĞIZ

Cuma hutbelerinden basın açıklamalarına kadar çeşitli şekilde, oy hakkı olan vatandaşı sandığa gitmeye davet eden kuruluşlar, “Seçimlere ilgimiz, katılım oranımıza göre politikacılar tarafından dikkate alınacak, önemseneceğiz.” uyarısında bulundu.

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), ZMD ve Avrupa Türk İslam Birliği (ATİB) gibi kuruluşlar eyalette yüzleri bulan camilerinde de, Cuma günü okunan hutbelerde seçimlere katılımın önemine dikkat çekti, sandığa gitme çağrısı yaptı.

DİTİB Genel Başkanı Prof. Dr. Ali Dere, “Seçimlerde oy kullanma hakkı olan göçmen kökenli toplum bireylerinin oy kullanmasını demokratik katılım ve kendini ifade edebilmek adına önemsiyoruz. Oy kullanmak, bir vatandaşlık görevidir. Özellikle de oy kullanmak bizim gibi göçmen kökenli birey ve toplum için çok önemlidir.” dedi.

İslami çatı kuruluşu Almanya Müslümanlar Koordinasyon Konseyi (KRM) de tüm Müslümanları seçimlere katılmaya çağırdı. Eyalette iki milyonun üzerinde Müslüman yaşadığını hatırlatan KRM dönem sözcüsü Ali Kızılkaya “Seçimlere yüksek bir katılım aşırı sağcı partiler ve politikacılara karşı en etkili araçtır. Aşırı sağcı Pro NRW'nin sokaklarda yaptığı yabancı ve İslam düşmanı seçim kampanyalarını günlerdir endişeyle takip ediyoruz. Böylesi partileri zayıflatmak için demokratik partileri güçlendirmek önemlidir. Hesap açık; demokratik partiler ne kadar çok oy alırsa sağ popülist partilerin aldığı oyların oranı o kadar düşer. Bu şansı kaçırmamalıyız. Her bir oy önemlidir ve kendi geleceğimizi şekillendirmek için aktif bir araçtır. Bu nedenlerle eyalette tüm seçme hakkı olan Müslümanları yarın seçimlere katılmaya çağırıyoruz.” ifadelerini kullandı.

OYUNUZ KADAR SESİNİZ ÇIKAR

ATİB Genel Başkanı İhsan Öner ise, “Sandığa gidin: Oyunuz kadar sesiniz çıkar” başlığıyla yaptığı açıklamada, “Alman vatandaşlığına geçen Türklerin sayısı her geçen yıl biraz daha artmasına rağmen, aynı oranda seçimlere ilgi göstermemeleri, Almanya Türk azınlığının temsil noktasındaki pozisyonunu zayıflatmaktadır. Bir taraftan Neonaziler, diğer taraftan "Pro NRW" gibi seçim propagandasını tamamıyla Müslüman azınlık ve cami karşıtlığına endekslemiş olan siyasi hareketlerin önünü kesebilmek için Alman vatandaşı Türkler, mutlaka oylarını kullanmalıdırlar.” dedi.

100 civarındaki uyum meclisinin çatı kuruluşu konumundaki KRV Eyalet Uyum Meclisi de 21 Nisan 2012'de Bonn'daki toplantısında, seçme hakkı olan tüm göçmenlere seçimlere katılmaya davet etti. KRV Eyalet Uyum Meclisi Başkanı Tayfun Keltek, “13 Mayıs'ta seçimlere gidecek olan 13,2 milyon seçmenin yaklaşık 2 milyonu göçmen kökenlilerden oluşuyor. Seçimlere yüksek oranda katılım Pro NRW gibi sağ popülist partilere karşı en iyi sigortadır.” uyarısını yaptı.

İslam Toplumu Milli Görüş Genel Sekreteri Oğuz Üçüncü ise şu açıklamayı yaptı: “Müslümanlar, bu seçimlerde oylarını kullanarak etkilerini gösterme ve idarecilerin belirlenmesine etki etmekle yükümlüdürler. Esasen hiç kimsenin bu imkânı kullanmama lüksü yoktur. Zira oy hakkı siyasal ve toplumsal geleceği şekillendirebilmenin en önemli aracıdır. Pazar günü sandığa gitmeyenler, bu hakkı kullanmamakla kalmayacaklar, aynı zamanda ırkçı parti ve kişilerin ekmeğine yağ süreceklerdir. Hesap gayet net ortadadır: Irkçılar on oydan birini almaları halinde, kullanılan oyun tümünün yüzde 10'unu almış olacaklardır. Buna karşın 100 vatandaş seçime katılırsa, bu bir oy sadece yüzde 1 değere sahip olacaktır. Bu bağlamda NRW Eyaleti'nde seçme hakkı bulunan yaklaşık 350.000 Müslüman'ın yaşadığını hatırlatmalıyız. Bir diğer önemli husus oyların kime verileceğidir. Barış içinde bir arada yaşamı güçlendirmek için çalışan, Müslümanları toplumun eşit ve doğal bir parçası olarak gören ve Müslümanları güvenlik politikaları bağlamında konumlandırmayan bir partinin desteklenmesi koşuluyla, hangi partiye oy verileceği ikinci planda gelmektedir.”

Türk Akademisyenler Birliği (NITAB) Başkanı Davut Karapınar ise tüm gençlere çağrı yaparak, “Oy kullanmak, halkın iradesinin en önemli kısmıdır. Sizlere sunulan tercihler arasında seçim yapmak, kendi düşüncenize en uygun olanı, size en doğru geleni, ülkenize ve insanlığa en güzel hizmeti vereceğine inandığınız insanı diğerlerinden ayırmaktır. Oy kullanmamayı bir karşı çıkış olarak, bir eylem olarak görüyorsanız, sandıktan çıkacak sonuca da ortaksınız demektir. Oy vermemekte bir seçimdir, başkasının seçimini kabullenmektir. Çevrenizi oy vermeye teşvik ettiğinizi, bu konuda duyarlı olmanızı diliyoruz.“ dedi.

Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi (ZMD) Genel Sekreteri Nurhan Soykan ise, “Oy kullanmayan bir toplumun sorunları ve haklarıyla kimse ilgilenmez. Bir azınlık olarak oy kullanırsak, hem haklarımızı savunan vekiller kazanırız, hem de bizim aleyhimizde kurulan partileri zayıflatırız. Alman vatandaşı olmayan kardeşlerimiz de, çevrelerinde seçme hakkı olanlara, seçimin önemini anlatmalarını ve oy kullanmaya teşvik etmelerini istiyorum.” ifadelerini kullandı.