BIST 10.471
DOLAR 32,77
EURO 35,09
ALTIN 2.457,99
HABER /  DÜNYA

Türk 'Kaşif'e Beyaz Saray'dan davet

2011 yılı 'kaşifleri' arasına giren Çağan Şekercioğlu, başarıları dikkat çekerek Beyaz Saray'dan davet aldı.

Abone ol

Doğal hayatı korumada dünya çapındaki araştırmaları National Geographic dergisinin 2011 yılı 'kaşifleri' arasına giren Çağan Şekercioğlu, başarıları dikkat çekerek Beyaz Saray'dan davet aldı.

Doç. Dr. Şekercioğlu, dünyada ses getiren incelemeleri, başarıları, ABD'de yaşarken bile kendi ülkesinin doğası ve Türk insanının geleceği için azimle çalışmasıyla, Türkiye'nin yurt dışında göğsünü kabartan bilim insanlarından...

Utah Üniversitesinde öğretim üyeliği yapan kuş bilimci, ekolog ve çevre bilimci Şekercioğlu, Kosta Rika'da kuş halkalama ve radyo takibiyle kuşların ekolojisini araştırması, Etiyopya'da arazı çalışması yapması, Türkiye'de doğal hayatı korumaya çalışması ve daha da önemlisi dünyanın ilk kuş veri tabanını oluşturmasıyla, National Geographic'in genç "kaşifleri" arasına girmişti.

ABD'nin başkenti Washington'da dergi tarafından düzenlenen törende kendisine plaket verilen Şekercioğlu, buradaki konferansta yaptığı sunumu ve çalışmalarıyla dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.

Beyaz Saray'dan davet alan Şekercioğlu, ABD Başkanı Barack Obama'nın takvimi ayarlanabilirse sonbaharda Obama ile veya Beyaz Saray yetkilileriyle görüşecek.

Ayrıca, derginin galasında dünyaca ünlü yönetmen James Cameron ile buluşma imkanı bulan Şekercioğlu'nun resmi de derginin binasının önüne asılan dev "kaşifler" tablosu ile derginin çocuklar için hazırladığı "kaşifler oyunu"nda yerini aldı.

Şekercioğlu, Washington'da bulunduğu sürede Türkiye Büyükelçisi Namık Tan ile de görüştü.

NATIONAL GEOGRAPHIC İLE ANİ HARABELERİ...

Şekercioğlu, böylesine bir ortamda bulunmaktan ve Türkiye'yi de temsil etmekten onur duyduğunu söyledi.

Etkinlikte, National Geographic dergisi yetkililerinin kendisiyle, grubun 26 yayın organıyla belgesel, kitap, dergi gibi konularda birlikte çalışabilmeyi görüştüklerini belirten Şekercioğlu, dergi yetkililerini Ani Harabeleri'ni görmeye davet ettiğini kaydetti. Şekercioğlu, "Dergi önümüzdeki Mayıs ayında önemli bir yıllık toplantısını Türkiye'de yapacak. İnşallah onları Kars'a da götüreceğiz, çünkü Ani Harabeleri'ni bilmiyorlar. National Geographic dahil birçok kişi Türkiye'nin birçok yerini tanımıyor, onlara Türkiye'nin güzelliklerini göstermek lazım" dedi.

"Kaşif"lik ve doğaya ilgisinin 4 yaşında sokaktan bulduğu tüm böcekleri eve getirmesiyle başladığını anlatan Şekercioğlu, endişelenen annesinin kendisini doktora götürdüğünü ifade ederek, "Ama ben onu dinlemeyip devam ettim, yoksa kaşiflik şimdi hikaye olurdu" diye konuştu.

İNSANLIĞIN GELECEĞİ, KUŞLARIN KANAT ÇIRPMALARINA BAĞLI...

ABD'de Harvard Üniversitesinde biyoloji ve antropoloji bölümlerinde burslu okuyan, ardından Stanford üniversitesinde ekoloji ve biyoloji bölümlerinde burslu doktora yapan Şekercioğlu, aynı zamanda dünyanın ilk kuş veri tabanını oluşturan kişi...

"Araştırmama göre, 2100 yılına kadar en kötü senaryoda kuş türlerinin yüzde 30'u, ortalama senaryoya göre ise yüzde 6-7'si yok olabilir" diyen Şekercioğlu, oransal olarak öncelikle akbaba ve deniz kuşlarının, sayısal olarak da tropikal bölge kuşlarının soyunun büyük tehlike altında olduğunu kaydetti.

Şekercioğlu, Türkiye'de de kelaynak, dik kuyruk ördeğinin bu gruba girdiğine dikkati çekerek, insanlığın "kıyametinin", doğanın geri kalanına ve hatta kuşlara bile nasıl bağlı olduğunu şu sözlerle anlattı:

"Biz kendimizi özel sanıyoruz, ama değiliz. Diğer gezegenlere gitmek fantezi, bu gezegene bağlı yaşıyoruz. Akbaba leşleri temizliyor, böcek yiyen kuşlar çiftçiye yarar sağlıyor, yağmur ormanlarındaki kuşlar meyveleri yiyerek çekirdeklerini başka yerlere taşıyor. Kuşlar gidince, sırf tek başına onlar yok olmuyor. Kuşların tozlaştırdığı bitkiler, tarımsal ürünler, tohumunu taşıdığı ağaçlar da yok oluyor. Hatta tahmin edemeyeceğimiz birçok sorun ortaya çıkıyor. Kuşları yok edersek kendimizi de yok etmiş olacağız. Ekoloji bir ağ ve biz de ağın ortasındayız, o ağı parçaladıkça biz de kendi sonumuzu getiriyoruz."

Hindistan'da sığırlara verilen ilaçların akbabaları öldürmesiyle artan leşlerin sokak köpeklerinin de artmasına neden olduğunu, bunun da ülkedeki kuduz vakalarını bazı yerlerde 20 kat yukarı taşıdığını belirten Şekercioğlu, "Ekonomistler hesaplamış, akbabaların ölmesinden dolayı, 48 bin ekstra insan kuduzdan hayatını kaybetmiş. Bunun iş gücü kaybı ise 36 milyar dolar. Bir akbabanın ölmesi, sarmal gibi böyle tahmin edemeyeceğimiz vahim sonuçlar doğurabiliyor" dedi.

Halihazırda dünyanın doğal kaynaklarının yarıdan fazlasının tüketildiğine dikkati çeken Şekercioğlu, "Birkaç 10 yıl içinde dünyanın ürettiğinden daha fazla kaynağı tüketiyor duruma geleceğiz. Bu zaten matematiksel olarak mümkün olamayacağı için, giderek insan ölümleri artacak. Ama değiştirmek elimizde, bilim doğru yolu gösteriyor, ama bilinç ve politik liderlik lazım" diye konuştu.