BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  GÜNCEL

Türk dış politikası değişiyor

Hükümet, yaşanan son gelişmelerle birlikte Avrupa Birliği ve Irak konusundaki dış politikasını, gözden geçirerek yeniden şekillendirme kararı aldı.

Abone ol

Hükümetin dış politikasındaki 3 önemli karar 1) Güvenlik politikası: Güneydoğu bölgemizde sınırımızın güvenliği artmış olacak. 2) Irak politikası: Türkiye, Irak’ın imarı ve istikrarında söz sahibi ülke haline gelecek 3) AB konusu: Reformlar devam edecek ve uygulamadaki tüm noksanlar hızla giderilecek Türkiye, yeni konjonktürde, Irak sınırındaki güvenliğini artıracak ve Irak’ın geleceğinde söz sahibi olmak için bölgedeki aktör ülke sıfatıyla Washington yönetimiyle diplomatik teması sürdürecek. Ayrıca, AB’ye de, reformların devam edeceği ve uygulamadaki eksikliklerin giderileceği de iletilecek. Türkiye, ABD’nin Türk askerini istememesiyle oluşan yeni durumda bölgedeki ağırlığını yitirmemek ve bölgenin geleceğinde söz sahibi olmak için de yeni girişimlerde bulunacak. Siyasi anlamda bölge ile temasın kopmaması için Kürt liderlerle diplomatik ilişki sürecek. Bu çerçevede, 19 Kasım’da Türkiye’ye gelmesi beklenen KYB lideri ve Irak Geçici Konseyi Dönem Başkanı Celal Talabani ile Dışişleri bürokratları görüşerek, Hükümet’in bölgedeki gelişmelerin dışında kalamayacağının mesajları verilecek. Türkiye, bölgedeki olası yeni siyasi şekillenmelerde Türkmen varlığının güvence altına alınması ya da Irak’ta bir federasyon yönetiminin kurulması halinde Türkmenlerin hakları için özel girişimlerde bulunacak.Türkiye, bu konudaki düşüncelerini de Washington’a iletecek. Yeni gelişmeler çerçevesinde, Türkmen Cephesi ile Dışişleri Bakanlığı arasındaki münasebetler artırılacak. İşadamları Irak’ı yakın takibe alacak Türkiye, bölgede Irak’ın imarı konusunda da, söz sahibi olmak için de atağa geçecek. Müteahhitler Birliği ve TOBB’un yanısıra işadamlarının bölgedeki imar çalışmasında katkıda bulunması için çaba sarfedilecek. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yeni yılın ilk haftalarında çıkacağı Washington gezisinde, Türkiye’nin bu yöndeki eğilimini bizzat ABD Başkanı George W. Bush’a iletecek. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, 5 Kasım’da yayınlanan AB İlerleme Raporu’nda öne sürülen eksiklerin giderilmesi için reformlar devam ettirilecek. AB’ye uygulamadaki eksikliklerin giderileceği mesajı verilecek ancak Kıbrıs Sorunu’nun Türkiye’nin AB üyeliği önünde engel teşkil etmesi görüşüne karşı çıkılacak. Hükümet’in Annan Planı’nı desteklemese dahi tartışılabilir gördüğü de AB’ye iletilecek. Başbakan Erdoğan, bu ay çıkacağı KKTC gezisinde de bu mesajı tekrarlayacak. Yeni durum konsepti ABD, “Türk askerine ihtiyaç yok” diyerek, Irak’a asker sevkini durdururken, Türkiye’de bölgede etkinliğini korumak için yeni bir plan hazırlığına girişti. ABD Dışişleri Bakanı Colin Povell’ın Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’e verdiği net mesajın ardından, Hükümet Genelkurmay Başkanlığı’na da yeni sürece hazırlanılması yönünde mesaj gönderdi. Bölgeye asker sevki için hazırlıkları durduran Genelkurmay Başkanlığı, Irak sınırındaki güvenlik politikasını da yeniden şekillendirme kararı aldı. Buna göre, Türk Silahlı Kuvvetleri, özellikle Irak sınırındaki güvenlik önlemlerini daha da artıracak ve ABD ile müttefik haline gelen Kürt gruplarla yakın temastaki PKK-Kadek militanlarına karşı etkin mücadeleyi her zamanki gibi sürdürecek. Ayrıca, Türkiye, Kuzey Irak’ta bulundurduğu askeri gücün bölgedeki faaliyetlerinin sürdürüleceği mesajını da Washington yönetimine resmen iletecek. Topluma Kazandırma Yasası’nın dolduğu 6 Şubat’a kadar teröristlerin teslim olması yönündeki girişimler sürdürülecek. ABD tarafından sınır ve ülke güvenliği gerekçesiyle PKK-Kadek militanlarına karşı ortak mücadele kararının hayata geçirilmesi için yeni süreçte somut adımlar atması istenecek. Askerde ısrarcı değiliz BAŞBAKAN Erdoğan, Türkiye’nin Irak’a asker göndermekten vazgeçmesiyle ilgili bir soru üzerine, Meclis’in bu kararı, 7 Ekim’deki oturumda talep üzerine aldığını söyledi. Bu talebi hükümet olarak önce zirvede, daha sonra AKP Grubu’nda ve ardından da Bakanlar Kurulu’nda ele alıp TBMM’ye getirdiklerini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: “Meclis’te karar çıktıktan sonra yaptığım açıklamayı hatırlarsınız, ‘Buradan çıkacak olan karar, hemen yarın bir asker gönderme kararı değildir. Biz sadece şu anda izin aldık ve bu izin gerekli görüldüğü anda, bütün mutabakatlar sağlandığı anda kullanılacaktır. Bizler, Irak halkının mutluluğu, huzuru için orada olacağız, askerimiz onun için orada olacak. Eğer Irak halkı bu işte olumsuz bir yaklaşım gösterirse biz oraya ille de asker gönderme hırsında değiliz’ diye bunu defalarca söyledim.” 8.5 milyar doların akıbeti Başbakan Erdoğan, ABD’nin Irak’ta böyle bir hassasiyetin bulunduğunu görerek Türkiye’ye, bu yöndeki taleplerini ilettiklerini ifade ederek, Türkiye’nin de ABD ile yapılan mutabakatla bunu açıkladıklarını söyledi. “8.5 milyar dolarlık kredi anlaşmasının ne olduğunun” sorulması üzerine ise Erdoğan, kredinin Türkiye’nin talebi olmayan bir konu olduğunu belirtti. Konunun, Irak’taki savaşın bitmesinin ardından ABD’nin, Türkiye için bir milyar dolarlık bir hibe olayı olduğunu anımsatan Erdoğan, daha sonra “Bu hibe, kredi de olabilir” denildiğinde 8.5 milyar dolarlık bir krediye dönüştürüldüğünü anlattı. Erdoğan, krediyle ilgili konuda da karşılıklı mutabakatın şart olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: “Bu, konuda sadece bir protokol imzalanmıştır. Bunun uygulamaya geçmesi için de şu gün, şu hafta, şu ay olacak diye bir şey söz konusu değil. Beklediğimiz ve tahminlerimiz vardı. Bu bizim de şu anda bu konuda daha dikkatli adım atmamız gerektiğini gösteriyor. Bütçede 8.5 milyar dolarlık kredinin gelişini göstermiyoruz. Bütçe tamamen bunun dışındadır. Gelirse bütçe yönetimini çok daha rahatlatır. Bu konuyla ilgili arkadaşlarımız görüşmelerini yapıyorlar. Kredinin gelmemesi diye bir şey söz konusu değil. Her an gelebilir. Bütün mesele karşılıklı bir iradenin örtüşmesiyle alakalıdır.” Yardım sürecek ErdoĞan dün kendisinin ABD Başkan Yardımcısı Cheney ile, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün de ABD Dışişleri Bakanı Powell ile yaptığı görüşmelerin bir gerçeği ortaya koyduğunu, bu gerçeğin de “Türkiye, şu anda Irak’a yaptığı insanı yardımı devam ettirecektir” olduğunu söyledi. “Temennimiz odur ki bir an önce Irak, demokratik bir hukuk devleti olarak bütün dünya ülkeleri arasında yerini alsın” diyen Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin üzerine düşeni yapacağını ifade etti. Erdoğan, Çarşamba günü işçilerin 13 günlük ikramiyesini 26 günlük olarak ödeyeceklerini ve bunun da yaklaşık 400 trilyon lira tuttuğunu kaydetti. Erdoğan başka bir soru üzerine ise PKK/KADEK konusunda ABD ile mutabık olduklarını söyledi. KAYNAK: H.O. TERCÜMAN