BIST 10.159
DOLAR 32,21
EURO 35,07
ALTIN 2.472,97
HABER /  GÜNCEL

Tony Blair Türkiye'yi öve öve bitiremedi!

İngiltere eski Başbakanı Tony Blair, Türkiye'ye övgü üstüne övgü yağdırdı...

Abone ol

Tony Blair, Bilgi Üniversitesi Santral Kampüsü Enerji Müzesi Ana Galeri'de "Küreselleşmenin Krizleri ve Fırsatları" başlıklı konferansta yaptığı konuşmasına, "Hem bana hem hepimize İngiltere ile Türkiye arasındaki ilişkilerin ne kadar yakın olduğunu hatırlattığınız için de teşekkür ederim" diye başladı.

TÜRK MİLLİ TAKIMINA BAŞARI DİLEDİ

Başbakanlığı döneminde ve şimdi iki ülke arasındaki ilişkilerin çok yakın olduğunu belirten Blair, "İngiltere'de çok canlı bir Türk toplumu var. Onlarla her zaman yakın ilişki içinde oldum" dedi. Türkiye ile İngiltere'nin çok şey paylaştığını, bunların arasında futbola olan merakın da yer aldığını ifade eden Blair, Türkiye Milli Takımına bu akşam Azerbaycan ile oynayacağı maçta başarı diledi.

TÜRKİYE DÜNYADA ÖNEMLİ ROL OYNUYOR

Dünyada büyük fırsatlar ve tehlikeler bulduğunu dile getiren Blair, şöyle konuştu:

"Türkiye, şu anda dünyadaki en ilginç ülkelerden biri, belki de en ilginci. Çünkü Türkiye hızla değişen, iddiaları olan, sıra dışı, mükemmel bir ekonomik potansiyeli olan bir ülke. Türkiye, dünyada gittikçe önemli rol oynamaya başlıyor, çok yetenekli, istisnai, müstesna insanların olduğu bir ülke. Dış dünya bugün Türkiye'ye odaklanmış vaziyette ve belki geçmişte hiç olmadığı kadar Türkiye'yi yakından izliyor. Dış dünyada çeşitli sorular sormakta ve çeşitli cevaplar aramakta, ama hiç şüphe yok ki Türkiye'de ilerleme var ve kendine güven, geleceğe güven var."

GÜÇ BATI'DAN DOĞU'YA KAYIYOR

Teknolojinin, küreselleşmeyi desteklediğini, insanların hayatını değiştirdiğini ve dünyayı birbirine daha bağımlı hale getirdiğini anlatan Blair, Apple'ın kurucusu Steve Jobs, ölümünün dünyadaki herhangi bir devlet adamının ölümü kadar hatta birçok insan için daha önemli olduğunu kaydetti. Jeopolitik ortamın da değiştiğini ifade eden Blair, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bugün güç, Doğu'ya doğru kayıyor. Bunu abartıyor olabiliriz, abartabiliriz, ama hiç şüphe yok ki 21. yüzyıl Batı ile Doğu'nun birbirleriyle ortaklık içinde olmaları gereken bir yüzyıl olacak. Çin'in yükselişini göz ardı etmemek lazım. Çin'in büyüklüğü ve gelişmesinin hızı kendi içinde büyük değişiklikleri beraberinde getiriyor. Benim zamanımın önemli bir kısmını geçirdiğim Ortadoğu, şu anda Arap Baharı diye ifade edilen değişiklik, bölgedeki ülkeleri birer birer içine alıyor, bunlar gerçek anlamda bir devrim. Bu devrimlerin etkisi, sosyal medya etkisiyle çoğalarak artıyor. Devrimlerin nerede başladıkları değil, nerede bittikleri önemlidir. Bu devrimin nerede biteceğini bilmiyoruz, ama bir şey çok net. Bölgede önemli bir dönüşüm söz konusu. Bunun nasıl sona ereceği veya ne şekilde şekilleneceği konusu, aşırıcılık ile o ülkelerin aşırıcılığın ötesine geçerek, başka şeyler bulmasıyla değişecek. Aşırıcılık, Afganistan, Pakistan, Irak, Somali'de büyük sorunları beraberinde getiriyor. Arap ülkelerinde görülen devrim, aşırıcılık aşamasını geçip, bunun ötesinde demokratikleşme sürecine dönüşecek mi? Önemli sorulardan birisi bu."