BIST 10.400
DOLAR 32,23
EURO 34,95
ALTIN 2.412,19
HABER /  GÜNCEL

Teröristler, dünyayı istila etmiş

Son yıllarda artan terör olayları, dünyayı tehdit eden en büyük unsurlardan biri oldu. Peki sonu gelmeyen bu kanlı eylemleri yapacak kaç tane terörist var?

Abone ol

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nün 2005 yılı askeri dengeler raporunda, bütün dünyada 18 bin “potansiyel terörist” olduğu belirtildi. Raporun Türkiye ile ilgili bölümünde Hizbullah ve hala 4-5 bin arasında militanı bulunan PKK'nın yeniden güç toplamaya çalıştıkları ifade edildi. Merkezi Londra'da bulunan ünlü düşünce kuruluşu Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nün (IISS) 2005 yılı askeri dengeler raporunda, tüm ülkeler için söz konusu olan terörist saldırı tehlikesine dikkat çekildi. IISS'ın 400 sayfalık raporunda, genelde batılılara ve Arap dünyasındaki batı hedeflerine yönelik terör saldırısı tehdidinin, Mart 2003'de Irak savaşının başlamasıyla arttığına işaret edildi. Raporda, bütün dünyada 18 bin “potansiyel terörist” olduğu ve sempatizanların sayısının daha da çok olduğu kaydedildi. HİZBULLAH VE PKK/KONGRA-GEL GÜÇ TOPLUYOR Raporda, dünyanın çeşitli bölgelerinde hala aktif halde bulunan terör örgülerinin de bir listesi yer aldı. Listenin Türkiye ile ilgili bölümünde, İBDA-C, PKK, DHKP-C ve Hizbullah örgütleri sıralanırken, bu örgütlerin faaliyetlerini çeşitli düzeylerde sürdürdükleri ifade edildi. Hizbullah'ın güç kazanmaya çalıştığı yönündeki bazı göstergelerin bulunduğunu da öne süren IISS raporu yazarları, PKK/KONGRA-GEL üyelerinin de yeniden güç toplamaya çalıştıklarını ve bunun da Türkiye'nin terörle mücadelesini güçleştirdiğini öne sürdü. Raporda, PKK'nın hala 4-5 bin arasında militanı bulunduğu ve bu haliyle de Türkiye'de faaliyet gösteren en büyük terör örgütü olduğu öne sürüldü. İSTANBUL'DAKİ TERÖR SALDIRILARI El Kaide'nin yeni eylem dalgası içinde 2003 yılı Kasım ayında İstanbul'daki bombalı saldırıların önemli bir yer tuttuğunu belirten IISS uzmanları, Türkiye'nin hedef alınmasının önemli bir gösterge olduğunu, bunda Türkiye'nin batı tipi laik bir yönetim tarzı olması, NATO içindeki tek büyük Müslüman ülke olması ve İsrail ile yürüttüğü ılımlı diplomatik ilişkilerin rol oynadığını dile getirdi. “Türkiye'nin İslami kökleri olan bir parti tarafından yönetilmesi nedeniyle El Kaide'nin burada radikal İslamı daha kolay etkili kılabilmeyi umuyor olabileceğini” ifade eden IISS uzmanları, “Bu nedenle de Türk hükümetine Batı ve İsrail ile ılımlı ilişkilerin tolere edilmeyeceği mesajı veriliyor olabilir” görüşünü savundu. “YUNANİSTAN ORDUSUNU GÜÇLENDİRMEYİ SÜRDÜRÜYOR” Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nün (IISS) 2005 yılı askeri dengeler raporunda, Türkiye ile Yunanistan'ın savunma harcamalarını azaltma yönündeki açıklamalarına rağmen, Yunanistan'ın ordusunu güçlendirmeyi sürdürdüğüne dikkat çekildi. Türkiye ve Yunanistan'da hükümetlerin yaptığı son açıklamalarda her iki tarafın da savunma yüklerini azaltma sinyali verdiklerine işaret eden rapor yazarları, “Her iki ülke de savunma harcamalarını NATO ortalaması olan gayri safi milli hasılalarının yüzde 2.7'sine çekmeye niyetli olduklarını açıklamışlardı. Türkiye'nin bu yöndeki olumlu adımlarına karşılık, Yunanistan geçen yıl içinde üç büyük askeri ihale açtı ve 12 Apaçi ile 20 ulaşım helikopteri aldı” hatırlatmasında bulundu. Yunanistan'ın toplam harcamasının 1.3 milyar euroyu bulduğuna da işaret eden uzmanlar, bu ülkenin hala ordusunu güçlendirme çabası içinde olduğunu vurguladı. TÜRKİYE BLACK HAWK ÜRETİM MERKEZİ OLACAK IISS uzmanları, Türkiye'nin 1-2 yıl içinde Black Hawk helikopterlerinin üretim ve dağıtım merkezi haline geleceğini belirtti. Kıbrıs'taki referandumun sonuçlarına da kısaca değinen uzmanlar, süreç içinde AB'nin Kıbrıs Rum kesimini tam üye kabul etmesinin de güçlükleri artırdığına dikkat çekti. EL KAİDE ABD'NİN ETKİSİNİ AZALTMAK İSTİYOR Raporda, ABD'nin Arap dünyasındaki siyasi statükoyu değiştirmek ve çıkarlarını korumak amacıyla yaptığı bu müdahalenin karşısında, El Kaide'nin de ABD'nin Arap dünyasındaki etkisini azaltmaya yönelik eylemler başlattığına dikkat çekildi. ABD'nin hala El Kaide'nin birincil hedefi durumunda bulunduğu belirtilen raporda, El Kaide'nin operasyonel gücündeki düşüşe rağmen, örgütün orta kademeli yöneticilerinin eylem planlama, lojistik destek ve malzeme sağlama, eylemleri finanse etme işlevlerini yerine getirebileceklerine dikkat çekildi. Raporda, “Afganistan'da zayıflamasına rağmen, Irak'ta yeniden güç toplayan El Kaide hala bütün dünyada etkili terör örgütlerinin önünde geliyor” ifadesine yer verildi. “IRAK GÜVENLİK KUVVETLERİNİN KONTROLÜ ALMASI 5 YILI BULUR” Irak asker ve polisinin ülkede güvenliği sağlayacak ve kontrolü ele alacak düzeye gelmesinin 5 yıl alacağı belirtildi. Irak güvenlik güçlerinin oluşturulmasının daha ilk aşamasında olduğu belirtilerek, bu güçlerin Irak'ın kontrolünü ele alması ve direnişçileri bastırmasının zaman alacağı kaydedildi. Rapora göre, şu anda 36 bin kişiden oluşan, ABD'nin eğittiği Irak ordu ve polisi, ancak 5 yıl sonra ABD ve müttefiklerinden kontrolü devralacak güce ulaşacak. Merkezi Londra'da bulunan enstitünün raporuna göre, Irak'a bin kadar yabancı savaşçı sızdı ve koalisyon güçlerine karşı savaşıyor.